Eskişehirliyiz.biz Ana Sayfa Eskişehir Apart Yurt Rehberi  
Üye Ol Üye Giriş
Eskişehir Forum Tartışma Platformu
www.eskisehirliyiz.biz
Ana Sayfa      
 
Forum

>yeni konu aç<  |  forum ana sayfa -- > Genel -- > Politika

>Yanıtla<
>Cevap Yaz
AKPnin devamıyız dediği DP de aynı haltları yemiş
Yazar Mesaj
adsoyad | Offline 3 Ocak 2013 Perşembe 16:38  AKPnin devamıyız dediği DP de aynı haltları yemiş


Son günlerde tarih kurcalanırken gerçekler de ortaya çıkıyor.

AKPnin devamıyız dediği DPnin de zamanında ABD ile anlaşarak ve iktidara uzanan yol haritasını ABDli uzmanlarca çizdiği zaten biliniyordu. Din tüccarlığı yaparak iktidara gelip uçak üreten Türkiye'yi, İngiltere'ye aşı ihraç eden Türkiye'yi uçak fabrikalarını kapatarak, eğitim kurumlarını, sistemini değiştirip Amerika'ya sömürge haline getirmişlerdi.

Bu, ülkeyi yabancı sermayeye peşkeş çeken zihniyetin, çocuğuna gemiler alan, fabrikalar kuran, milleti ise cebini doldurana kadar ülkeyi borçlandırarak sözde refah içinde yaşatan zihniyetin kalemleri nasıl satın aldığı, gizli ve açık ödeneklerle nasıl milletin parasını parti menfaatine, cemaat menfaatine kullandığı Necip Fazıl'ın mektuplarında ve kendisine ödenen milletin vergilerinde görülüyor. 
Yazar Mesaj
adsoyad | Offline 3 Ocak 2013 Perşembe 16:50  Rezaletin Son Perdesi
adında sözde Adalet'i barındıran AKPnin muhaliflerini devlet imkanlarını ve gücünü kullanarak temizlediği, susturduğu, hapsettiği, hapislerde öldürdüğü zaten dünyaca biliniyor.

Her ne kadar zamanında DPnin satın alınmış basını ve iktidar yalakası şairleri, yazarları bugünlerde deşifre edilmiş, belgeleri ele geçirilmiş olsa da, AKPnin de aynı düzenin devamı olduğu gerek kendi ağızlarından gerek eylemlerinden belli. Bu yüzden dünyanın bildiği AKPnin gerçek yüzünü maalesef Türkiye'nin yarısı beynini çalıştırıp gerçekleri görmeden, yandaş medyanın pembe dünyasında yaşarken farketmiyor.

Oysa bu rezalet o kadar açık ki hakkındaki suçlama başka olsa da gerçekte iktidar aleyhine konuştuğu ve farklı görüşlere sahip olduğu için yargısız, hukuksuz ve adaletsizce hapiste olduğunu bilen CÜBBELİ AHMET HOCA çıkarın, iktidar aleyhine konuşmayacam diyerek Türkiye'nin, AKPnin gerçeklerini ve rezaletini gözler önüne serebiliyor.

İşin çok daha rezil ve aşağılık tarafı ise hakkındaki suçlamalar değişmeden, yargılanmadan, "iktidar hakkında kötü konuşmayacam" sözü üzerine 2 gün içinde salıverilmesi.

 
Yazar Mesaj
adsoyad | Offline 3 Ocak 2013 Perşembe 17:24  
her yayını, haberi pislik ve iftira olan yandaş medyanın, Necip Fazıl - Menderes yazışmaları ve milletin vergisini gizli ödeneklerle bu satılmış kalemlere dağıtmaları gibi AKP zihniyetinin tarihsel süreci ortaya çıkmadan önce de akıl ve vicdan sahibi medya gayet anlamlı bir şekilde "Yeni Akit kapılarını bize açtı" şeklinde başlıkla aşağıdaki fotoğrafı kullanmıştı.

Yeni Akit Kapılarını Objektiflerimize Açtı



 
Yazar Mesaj
point | Offline 7 Ocak 2013 Pazartesi 03:28  sarılacak baska seyiniz kalmadı
Geçmiş kurcalanırsa sizin gibiler altında kalır tüm bunların.

Türkiyede yasanan ne kadar pis insanlık dışı olay varsa sizin kafa çıkıyor altından..

Mesela: Dersim katliamı.. Kubilayın şehit edilmesi olayı, Atatürkün resimlerinin paralardan kaldırılması olayı.. Yani say say bitmez bunlar.. Sen hala neyin martavalanı okuyorsun..

Kılıçdaroğlu değilmiydi mesela genel müdürlüğü zamanında aşırı sol örgüt üyelerini ssk ya sınavsız kadrolara yerlestiren, yine aynı kılıçdaroğlu değilmiydi geçtiğimiz genel seçimlerde pkklı olduğundan dolayı hüküm giyip hapis cezası yatmıs adamları milletvekili adayı yapan..

Kılıçdaroğlu: Atatürk’e muhalefet vatan hainliğidir

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

CNN Türk'te Enver Aysever 'in sunduğu Aykırı Sorular'a konuk olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu , Atatürk 'e muhalefet edenleri sert dille eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, "Atatürk 'e muhalefet etmek vatan hainliğidir." dedi.

Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, Mustafa Kemal Atatürk'ün bu ülkede yaşayan herkesin ortak paydası olduğunu söyledi.

Atatürk'ün yaptıklarından söz eden Kılıçdaroğlu, ''Atatürk'e karşı çıkmak vatan hainliğidir'' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Başbakan da Atatürk'e karşı çıkmıyor ama değil mi?'' diye sorulması üzerine, şunları kaydetti:

''Ben onun kuşkusu, bunun kuşkusu üzerine düşüncelerimi inşa etmek istemiyorum. Benim düşüncelerim çok açık, çok net, çok somut. Atatürk, bütün mal varlığını bu ülkeye bağışlamıştır. 'Atatürkçülüğü benimsiyor musunuz?' diye bir soru geldiği için bunları söylüyorum. Atatürk'ü farklı gözle anlatabilirler. Atatürk'ü ben Kenan Evren'in anladığı gibi anlamıyorum. Altını çizmek istiyorum, eğer Atatürk'ten halkı soğutuyorlarsa o insanlar soğutmuştur. Atatürk, onların tanımladığı gibi bir Atatürk değildir. Rahmetli Nadir Nadi, 'Ben Atatürkçü değilim' diye bir yazı yazmıştı, neden? 'Siz Atatürkçüyseniz, ben böyle Atatürkçülüğü kabul etmiyorum' demişti.''

CNN Türk'te Enver Aysever'in sunduğu Aykırı Sorular programına katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sanatçı Levent Kırca'nın bir etkinliği terketmesinin ardından kendisine yönelttiği sert eleştirileri değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu, kendisi hariç tüm CHP'lilerden ve kadınlardan özür dileyen Kırca için "Ben her zaman sanata ve sanatçıya saygı duyarım. Kendisine de saygı duyuyorum" dedi.

Kılıçdaroğlu: Levent Kırca'ya saygı duyuyorum

CHP'NİN KADIN CUMHURBAŞKANI ADAYI TARHAN MI
Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken kendilerinin kaç aday çıkaracağın ilişkin soruyu "iki aday düşünüyoruz. Biri kadın olabilir" diedi. Kılıçdaroğlu, yaptığı tarifle "Emine Ülker Tarhan mı aday olacak" sorusunu akıllara getirdi.
 
Yazar Mesaj
point | Offline 7 Ocak 2013 Pazartesi 03:30  Örnek mi istiyorsun yine solcu bir derginin yıllar önceki yayını
Bu yayın kılıçdaroğlu baykal kamera olayı ile al asağı edilmeden bir sene önce yayınlanmıs bir yazı..

Kılıçdaroğlu ABD ve PKK'nın adayı

Amerikan planı

Deniz Baykal’a ait olduğu iddia edilen kasedin piyasaya sürülmesinin ardından Türk siyaseti son derece hareketli ve karmaşık günlerden geçiyor.

Ancak bu karmaşanın arkasında çok düzenli şekilde işleyen bir “Amerikan planı” vardır.

Kamuoyu pek dikkat etmese de Türkiye yeni bir “Amerikancı sivil darbe” süreci yaşamaktadır ve yeni bir dönem kurgulanmaktadır.

Kamuoyundan gizlenen büyük tabloyu ortaya çıkartmak ve “Büyük Amerikan Komplosu”na dikkat çekmek istiyoruz.

Kasedin arkasında Kılıçdaroğlu var

Öncelikle şunu tespit etmeliyiz ki Deniz Baykal kasedinin arkasındaki isim ortaya çıkmıştır. Bu isim Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Olayın patlak vermesinin hemen ardından yaptığımız açıklamada Deniz Baykal’dan sonra CHP Genel Başkanlığı’na oturacak kişinin aynı zamanda kaset komplosunun arkasındaki isim olduğunu belirtmiştik.

Siyasetin şaşmaz kuralı bir süreçten faydalananın aynı zamanda o sürecin sorumlusu olduğudur.

Kasedi imal edenler ve piyasaya sürenler

Kasedi imal edenler ve piyasaya sürenler son yıllarda Türkiye’yi karanlık tertiplere boğan CIA merkezli Kürt ajanlardır.

Ergenekon sürecini tertipleyenler, Danıştay baskınını örgütleyenler her kim ise bu kasedi de onlar imal etmiş ve piyasaya sürmüştür. Bu ekip Tayyip Erdoğan’ın en yakın çevresini oluşturan Kürt danışmanlar kadrosudur.

Olay basit bir röntgencilik olayı değil uluslararası bir istihbarat faaliyetidir. Arkasında doğrudan CIA’nın teknik ekibi vardır.

Dünün Brütüs’ü Tayyip’ti bugünün Brütüs’ü Kılıçdaroğlu

Bu komplonun temel hedefi Türk siyasetini yeniden şekillendirmek ve yeni dönem Türkiye’sini oluşturmaktır.

Hatırlarsak bundan 10 yıl öncesinde de benzeri bir süreç yaşamıştık. O zaman Tayyip Erdoğan, Brütüs rolündeydi ve Erbakan’dan kopartılarak AKP’nin başına geçirilmişti.

Bugünün Amerikancı Brütüs’ü ise Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

ABD neden darbe peşinde?

Peki hemen akla şu soru gelebilir Tayyip Erdoğan gibi sadık bir hizmetkarı varken Amerika neden yeni bir isme ihtiyaç duysun?

Hele hele neden Deniz Baykal gibi Amerikancıların işine gelen isimden kurtulmak istesin?

Bu sorunun cevabı Amerikan emperyalizminin yeni dönem stratejilerinde bulunabilir.

Asıl darbe Baykal’a değil Tayyip Erdoğan’a

Kaset olayına hükümet çevreleri çok sevinmiş olabilir. Nitekim kasedi piyasaya sürenler de hükümetin has adamları olan Şeriatçı medyaydı. Ancak bu kaset kendilerini vuracak ve iktidardan alaşağı edecek kasetti bunun farkına varamadılar.

ABD sadece Deniz Baykal’dan değil daha fazla Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak istemektedir.

Nedenine gelince...

Tayyip Erdoğan 8 yıldır Amerika’nın kurduğu, büyüttüğü, iktidara getirdiği AKP’nin başındadır. Türkiye’nin bölünmesi, parçalanması sürecinde ABD’nin kendisinden istediklerini harfiyen uygulamıştır.

Ancak bu uygulama süreci son derece sancılı geçmiştir. Özellikle Atatürkçülüğe indirilen darbeler, Ergenekon süreci Türkiye’nin dinamiklerini derinden sarsmış ve Türkiye’yi “her şeye gebe” bir ülke haline getirmiştir.

Her şeye gebe ülke Türkiye

Her şeye gebe olmak ne demektir?

Öncelikle şunu görmek gerekir ki Türkiye “Kürtçü-İslamcı” iktidar cephesi ile “Atatürkçü-ulusalcı” muhalefet arasında iki kampa bölünmüştür. Türkiye Amerikan karşıtlığının dünyada en yüksek olduğu ülkedir. Ve bir dahaki seçimlerde Türkiye’de AKP’nin zaten gideceği ve ulusal güçlerin iktidara geleceği bir zemin oluşmuştu...

Bunun dışında Ordu’ya yönelik saldırıların pervasızlığı karşısında Ordu’nun askeri müdahale riski yükselmişti.

ABD bu tür kendi denetimi dışında gelişecek ulusalcı tepkilerden bir adım önce davranmış ve darbeyi başlatmıştır.

Ulusalcıların Amerikancı yapılması

Bu yanıyla darbenin ilk hedefi ulusal güçlerdir. Bugüne kadar AKP faşizmi altında ezilen, Silivri’lere sürülen, gözaltı operasyonlarına maruz kalan ulusalcı kesime Kılıçdaroğlu ile bu süreçten çıkma şansı verilmiştir.

Ancak bu desteğin karşılığı Amerikancı olmaktır. Amerika’dan nefret eden ulusalcılar Amerika ile dost olurlarsa tüm acılar bitecektir. Türkiye’yi de Tayyip Erdoğan değil Kılıçdaroğlu yönetecektir.

Bu aynı zamanda Atatürkçü, ulusalcı, solcu güçlerin yıllardır bir türlü kavuşamadıkları iktidar fırsatını ele geçirmeleridir.

ABD’nin kazancı ise Büyük Ortadoğu Projesi’nin önündeki en büyük güç olan ulusalcıların Amerikan planlarına razı edilmesidir.

Şeriatçıları yumuşattılar sıra ulusalcılarda

Kılıçdaroğlu yönetiminde iktidara taşınacak Atatürkçü, ulusalcı, solcu güçlerin Amerikan karşıtlığından vazgeçmeleri gerekecektir.

ABD’nin Ortadoğu’yu yeniden şekilllendirmesine karşı çıkmamaları gerekecektir.

Ama daha önemlisi Türkiye’nin bölünmesine ses çıkartmamaları gerekecektir.

Peki ulusalcılar, Atatürkçüler bunu yapar mı?

Nasıl ki radikal İslamcılar bugün en sadık Amerikan hizmetçisi oldularsa, aynı süreç ulasalcı Atatürkçü güçleri de aynı pozisyona sürükleyecektir.

ABD’nin ilk darbesi Tayyip Erdoğan’ı iktidar yapmıştı. Bunun sonucu Türkiye’nin Amerikan karşıtı Şeriatçı kesimlerinin ılımlılaştırılması ve Amerikancı yapılması oldu.

Şimdi aynı senaryonun aktörleri ulasalcı ve Atatürkçü güçler olacaktır.

ABD neden Tayyip’ten vazgeçti?

Bu planda vazgeçilen isim Tayyip Erdoğan’dır. ABD’nin Tayyip Erdoğan’dan vazgeçmesinin önemli sebepleri vardır.

Öncelikle AKP iktidarı kendisine verilen görevleri yerine getirmiştir ancak bu görev AKP’yi aşırı yıpratmış ve artık iş göremez hale getirmiştir. AKP’nin elinden daha fazlası gelmemektedir. AKP Türkiye’yi bölmeye çalıştıkça ulusal tepki artmaktadır.

Demek ki AKP ve Tayyip Erdoğan artık uygun isimler değildir, yeni hizmetkarlara ihtiyaç vardır.

“One minute”un hesabı

Bunun dışında son derece önemli bazı sebepler daha vardır.

Son derece Amerikancı olmasına karşın Tayyip Erdoğan’ın bazı adımları onun ipinin çekilmesinde önemli sebeptir.

İlk önemli hata Tayyip Erdoğan’ın İsrail’e karşı aldığı tavırdır.

İkinci önemli hata İran’a desteğin sürmesidir. Hele hele en son nükleer takasta Türkiye’nin rolü ABD için kabul edilemezdir.

Üçüncü önemli hata ise Rusya ile geliştirilen enerji işbirliğidir.

Tayyip Erdoğan adeta vazgeçileceğini anlamış ve kendisine yeni bir rol ve yeni bir efendi bulmak istemiştir.

Bunlar ABD açısından affedilmez hatalardır. Tayyip Erdoğan şimdi bunun hesabını verecektir.

Tayyip’in kayıtları ne zaman çıkacak?

Tayyip Erdoğan son derece terbiyesiz bir üslup takınarak aklı sıra Deniz Baykal’la dalgasını geçmektedir. Ama biraz dikkatli olmasında fayda vardır.

Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal’ı kayda alan ekibin kendi istihbarat ekibi olduğunu bilmektedir. Ancak bilmediği şey istihbarat dünyasında her şeyin ikili olduğudur. Bugüne kadar Tayyip Erdoğan’ın emrinde muhalifleri dikizleyen, kaydeden ahlaksız şebeke herhalde saf insanlardan oluşmamaktadır.

Bu şebeke, bu çete aynı dönem içinde bağımsız bir şekilde davranarak kendi efendisini de izlemiştir. Yani Deniz Baykal’ı takip eden istihbarat gücü kendi şefini de kayda almıştır.

O nedenle yakında Tayyip Erdoğan’a ait kayıtlar da piyasaya düşebilir.

Bu, Tayyip Erdoğan’ın bundan sonra tümüyle esir olduğu anlamına gelir. Türkiye’yi satarken her tür kanunsuzlukları yapan Tayyip Erdoğan, bu kanunsuzluklarının kayda alındığını ve günü gelince servis edileceğini bilmektedir.

ABD’nin %40 hesabı

ABD’nin planı seçimlerde Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP’yi iktidar yapmaktır. Bunun formülünü Kılıçdaroğlu %40 olarak açıklamaktadır.

CHP’nin mevcut oyu % 25’tir. % 25’in % 40’a çıkartılması ise hiç de zor değildir.

Birincisi Demokrat Parti önümüzdeki seçimlerde CHP’yi destekleyecektir.

İkincisi Sarıgül ekibi yeniden CHP’ye dönecektir.

Üçüncüsü Kürtlerin bir kısmı CHP’ye destek verecektir.

Dördüncüsü MHP’ye giden Atatürkçü oylar tekrar

CHP’ye dönecektir.

Beşincisi Abdülatif Şener’in partisi CHP’yi destekleyecektir.

Hatta ve hatta AKP içindeki Kürtçü ekip Tayyip Erdoğan’ı terk ederek Kılıçdaroğlu’yla birlikte hareket edecektir.

AKP’nin önümüzdeki seçimlerde %30’un altına düşeceği kesindir. ABD’nin planı CHP’yi %40’ın üzerine çıkartarak tek başına iktidar yapmaktır.

Kılıçdaroğlu ABD, Ordu ve TÜSİAD’ın adayı

Kılıçdaroğlu ekibinin bu yolda büyük destekçileri olacaktır.

Öncelikle belirtmek gerekir ki Kılıçdaroğlu ismi ABD, Ordu ve TÜSİAD’ın ortak seçimidir. Türkiye’yi Ergenekon sonrası uzlaşma dönemine götürecek isim olarak Kılıçdaroğlu seçilmiş ve görevlendirilmiştir.

Kılıçdaroğlu Türkiye’nin uzlaşma iktidarı olacaktır.

Ordu ve Yargı Kılıçdaroğlu’nu destekleyecektir, muhalif denilen basın destekleyecektir, TÜSİAD destekleyecektir.

Kısacası AKP döneminin zarar gören kesimleri bu şekilde yeniden sürece dahil edilecektir.

ABD’de Obama Türkiye’de Kılıçdaroğlu

Kılıçdaroğlu neden seçildi peki? Başka bir isim bulunamadı mı?

Bu sorunun yanıtı Kılıçdaroğlu’nun kökeninde aranmalıdır.

Kılıçdaroğlu’nun en büyük özelliği Alevi olmasıdır. Türkiye’yi bölme ve ayrıştırma sürecine Alevilerin de resmi bir cemaat olarak katılması için Kılıçdaroğlu seçilmiştir.

Bu yanı onun mazlum ve mağdur yanını oluşturmaktadır. Tıpkı Obama gibi o da mazlumu oynamaktadır.

ABD’nin başına bir zenciyi getiren güçler demek ki Türkiye’ye de Alevi bir lider öngörmüşler demektir.

Böylelikle daha şirin ve mazlum bir diktatörümüz olacaktır.

Dünün mazlumu Şeriatçılar gidecek yarının mazlumu Aleviler gelecektir.

Dördüncü Dersim isyanı

Bunun dışında Kılıçdaroğlu yönetimi demek CHP’nin tümüyle Kürtçülerin eline geçmesi demektir. Gürsel Tekin ile birlikte uzun yıllardır bu tür bir örgütlenmenin içindedir zaten.

Bugün CHP teşkilatlarında ve belediyelerde Kürtçü olmayan barınamamaktadır.

Hatırlanacağı gibi Onur Öymen’le yaşadığı polemikte Kılıçdaroğlu Dersim isyancılarını savunmuş ve Atatürk’e karşı çıkmıştı. Kendi soyu gereği Dersim’i savunan Kılıçdaroğlu ile birlikte aslında Dördüncü Dersim Ayaklanması başlamıştır.

İlk Dersim ayaklanmalarında isyancıların arkasında İngiltere vardı şimdikinde ise ABD var.

Emperyalist destekli ırkçı, mezhepçi, bölücü bir ayaklanmayla karşı karşıyayız ve bu defa isyancıların merkezi Dersim değil Ankara.

Apo’nun adayı Kılıçdaroğlu

Kılıçdaroğlu solun tarihi boyunca yapmadığını yapacak bir isimdir. Daha doğrusu Tayyip Erdoğan’ın bile yapamadığını yapmaya hazırlanmaktadır.

PKK’yı ve Apo’yu affa hazırlanmaktadır.

Bilindiği gibi daha önce bir genel aftan bahsetmişti. Ancak bu affı çok istediği halde AKP bile başaramamıştı. Bunun nedeni ise muhalefetin gücüydü. Şimdi Kılıçdaroğlu ile birlikte PKK affı CHP’ye yaptırılacak ve herkes de bunu sessizce kabullenecektir.

Bu anlamıyla Kılıçdaroğlu sadece ABD’nin değil aynı zamanda Apo’nun da adayıdır.

Atatürk’ün değil Seyit Rıza’nın devamcısı

Kılıçdaroğlu’nun Kürtçülüğü genelde sinsicedir. Hiçbir zaman açıktan Kürtçülük yapmaz ama tüm ekibi Kürtçüdür.

Kılıçdaroğlu’nun yanında hiç Türk yoktur, bu tesadüf müdür?

Kaldı ki Kılıçdaroğlu’nun ekibi CHP içinde ve belediyelerde PKK’lılarla ve diğer taşeron terör örgütleri ile içli dışlı bir ilişki içindedir.

Bizler bugüne kadar Kılıçdaroğlu’ndan hiç Türklüğünü duyamadık.

Mesela kendisi çıkıp “Ne mutlu Türk’üm diyene” diyebilir mi?

“Atatürk’ün Altı Ok’undan milliyetçiliği savunuyorum” diyebilir mi?

“Atatürk’ün Kürt isyanlarındaki tavrını destekliyorum” diyebilir mi?

Bunları diyemez ve demeyecektir de.

Çünkü Kılıçdaroğlu Atatürk’ün değil Seyit Rıza denilen teröristin devamcısıdır.

CHP Tunceli Aşiretine dönüştü

Bu durum karşısında CHP’liler ne yapmalı?

CHP’lilere önerimiz bu oyuna gelmemeleridir.

Amerikan uşaklığı yaparak iktidar olmak hiçbir onurlu insana, Atatürkçüye yakışmaz.

Kaldı ki Amerikancı olmadan da iktidar olunabilir.

Ancak görülen tablo tüm CHP’nin Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğidir. Bunun sebebi de CHP içindeki etnik ve mezhepsel örgütlenmedir.

CHP teşkilatında Kürtsen ve Aleviysen yükselirsin, Türksen ve Sünniysen barınamazsın.

Yıllardır bu kurallarla idare edilen CHP, adeta Tuncelili bir aşirete dönüşmüştür. Şimdi o aşiret liderini seçecektir.

CHP’ye düşen aşiret demokrasisini uygulamaktır.

Amerikan planları başarılı olabilir mi?

ABD ilk darbesini 2002 yılında yaptığında kamuoyunu uyarmış yaşananın bir darbe olduğunu söylemiştik.

Bugün de aynı şekilde uyarıyoruz halkımızı; Amerikan darbesi yaşıyoruz.

Ancak ABD’nin hesap edemediği bir şey var.

Önemli olan sağcılık, solculuk, Atatürkçülük, ulusalcılık vb. akımlar değildir. Önemli olan Türk milletinin kendisidir.

Dahil olunan grup değişebilir ama Türk milletinin Amerikan karşıtlığı değişmeyecektir.

Türk milleti bölünmeyi kabul etmeyecektir.

Türkiye’de Kürtçülük başarılı olamayacaktır.

Ulusal Parti, tüm Amerikancı, Kürtçü, etnikçi, mezphepçi güçlere karşı Türk’ün partisidir.

Önümüzdeki seçimlerde Türkler de oy kullanacak.

Alevilere, Kürtlere çok güvenenler bu ülkede Türklerin çoğunluk olduğunu görecekler!


kaynak: http://www.turksolu.org/284/basyazi284.htm 
Yazar Mesaj
adsoyad | Offline 15 Ocak 2013 Salı 10:22  
AKPnin devamıyız dediği DPden sonra ANAPın da zamanında farklı birşey yoktu. Küçük Amerika olma, özgürleşme ve demokrasi sloganıyla, dindar, cahil, tüketim toplumu yaratma politikası aynıydı.

 
Yazar Mesaj
point | Offline 18 Ocak 2013 Cuma 02:24  Karikaturemi kaldı isin...
Ya neyin martavalının derdindesin sen.. koyacak sey bulamadın karikaturleremi kaldı isin..

 
>Yanıtla<
>Cevap Yaz
 


online ziyaretçi: 32710
online üye: 0
 
Telif hakkı saklıdır © 2000-2024 Eskişehir Reklam
Eskişehirliyiz.biz Anasayfa | Giris Sayfan Yap | Sık kullanılanlara ekle| WebMaster Kodu | İletişim  
eskişehir

eskisehir@eskisehirreklam.com