Eskişehirliyiz.biz Ana Sayfa Eskişehir Apart Yurt Rehberi  
Üye Ol Üye Giriş
Eskişehir Forum Tartışma Platformu
www.eskisehirliyiz.biz
Ana Sayfa      
 
Forum

>yeni konu aç<  |  forum ana sayfa -- > Genel -- > Politika

>Yanıtla<
>Cevap Yaz
CHP Öcalan’ı da aday yapsın!
Yazar Mesaj
point | Offline 27 Ocak 2011 Perşembe 15:08  CHP Öcalan’ı da aday yapsın!
Seçim tarihi yaklaştıkça siyasi partilerin taktik savaşları da ortaya çıkıyor. DSP Genel Başkanı Masum Türker, Ergenekon davasının tutuklu sanıkları Mehmet Haberal, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay ve Doğu Perinçek’i partisine davet etti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'un ise Ergenekon ısrarı devam ediyor. Batum, 'Ergenekon' sanıklarının milletvekili yapılarak cezaevinden kurtarılması teklifini değerlendireceklerini belirtti. Batum, "İçeride yatan Atatürkçü aydınları korumak için elimizden geleni yapacağız" diyor. Bunun için her yöntemi uygulayacaklarının altını çiziyor. Batum, "Biz terör örgütü falan değiliz. Biz, AKP hükümetinin bilerek ve isteyerek Atatürkçü aydınları içeri tıkmak suretiyle, Türkiye'de kendi iktidarını hiçbir engel olmadan kurmak istediğini düşünüyoruz. Buna kesinlikle izin vermeyeceğiz. Buna izin vermemek her yöntemle olabilir. Oradaki Atatürkçü aydınları partiye alarak veya başka bir yöntemle, iktidara baskı kurarak olabilir. Bunların hepsini uygulayacağız" diyor.
Süheyl Batum, daha önce Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Tansel Çölaşan'la birlikte Silivri Cezaevi'ne giderek Ergenekon sanıklarına destek vermişti. Süheyl Batum, "Biz 50 bin kişiyle Silivri'ye gitseydik 'gelenler açıkta duracaklar, içeri kadar giremeyecekler' diye karar almaya cesaret edemezlerdi. 50 bin kişi, bunu kuracağız şimdi. Biliyorum ki sizler bunu örgütlersiniz, korkmazsınız da..." diyerek yeni Silivri savunmasını haber veriyor.

Süheyl Batum, Silivri tutuklularının mahkeme kararları ile orada olduklarını görmezden geliyor. CHP, Danıştay başörtüsünü kanunsuz olarak yasaklayan bir karar alınca alkış tutuyor. “Mahkeme kararıdır” kılıfına sığınıyor, eğitim özgürlüğü hakkını çiğniyor. Ama Ergenekon tutuklularını hükümete fatura ediyor. CHP yeraltından çıkan sayısız silah, mühimmat, Donanma Komutanlığı’nın Gölcük’teki binasında fayansların altına gömülmüş çuvallar dolusu gizli belge ve darbe planlarına gözlerini, sayısız konuşma ve itiraflara da kulaklarını kapatarak karşılık veriyor.

CHP Ergenekon sanıklarını “Atatürkçülük” kılıfına sığınarak aklamaya, yapılan yanlışları bu kılıfla örtmeye çalışıyor. Bence CHP’nin Sabih Kanadoğlu’nu, Tuncay Özkan’ı, Mustafa Balbay’ı aday göstermesi yetmez. Prof. Dr. Yalçın küçük, Dr. Doğu Perinçek, General Veli Küçük, General Çetin Doğan, General Levent Ersöz, General Şener Eruygur gibi çok değerli isimleri de saflarına katmalı.

Tabii Abdullah Öcalan üzülebilir “Beni neden almadılar” diye. CHP, Abdullah Öcalan’ı da aday gösterirse ortaya koyduğu seçim hedefine bayağı yaklaşabilir. Bütün PKK’lılar hiç tereddütsüz CHP’ye oy verirler. AK Parti’yi seçimde anayasayı değiştirme sınırı olan 330’un altında tutma hedefine de yaklaşılmış olabilir. Böylece CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaad ettiği PKK’ya genel af konusunda PKK tabanının hiçbir tereddüdü kalmaz. Doğu Perinçek, Veli Küçük, Yalçın Küçük gibi isimler büyük taktisyenlerdir. Bunların PKK’ya taktik verdikleri söyleniyor. PKK bu kadar başarılı olduğuna göre CHP’ye de kesin büyük “faydaları” olur.

Öte yandan tabanının mütedeyyin olduğu düşüncesinden hareketle bu oyların AK Parti’ye gitmemesi hesapları ile strateji üretenler, Hizbullah örgütünün bağımsız adaylarla seçime girmesini planlıyor. Böylece Güneydoğu’da oldukça etkin olan bu örgütün tabanının AK Parti’ye gitmesinin önü kesilmiş olacak. AK Parti’ye gidebilecek oylar bölünür, PKK tabanı da CHP’ye oy verirse Kemal Bey de o koltuğa getirilme misyonuna uygun bir iş yapmış olur.

Süheyl Batum Silivri’deki dostlarının milletvekili adayı olması için Parti Meclisi’ne öneri sunacağını söylemiş. Daha fazla geç kalmamak için o öneriyi genişletip Abdullah Öcalan’ın da aday gösterilmesi için hem PM’ye hem de PKK’ya öneri sunarsa “iyi” olur. Bu adımlardan uzun süredir işbirliği konusunda feryat eden Hamdi Yaver Aktan gibi büyük “vatanseverler” mutluluk duyacaklardır.

Büyük devlet adamı Ahmet Necdet Sezer’e de bir koltuk ayarlanabilirse fena olmaz. Unutulmasın diye hatırlatmak istedim. Ahmet bey boşluktan Semra hanımla kavgaya tutuşacak yoksa. Siyasetten anlamasa da en azından CHP’ye uygun bir vitrin olur.
Aklınızdan şöyle geçiyor olabilir: “Bu kadar önemli adam CHP’ye giderse MHP ne yapacak?” Devlet Bahçeli, rahatsız ve yorgun. Bir sürü adamı partiye doldurup, uğraşıp, canını sıkmak istemez. Hem yukarıdaki saydıklarımızın hepsine bedel Oktay Vural var. MHP’ye yeter.

Sözü uzatmayalım. Bu Süheyl Batum gerçekten mühim adammış. Kendilerini Türk siyaseti geç tanıdığı için ne kadar dövünse azdır. Kemal Kılıçdaroğlu böyle bir anayasa profesörüne mazhar olduğu için ne kadar övünse yeridir. Süheyl Bey, Türkiye seninle iftihar ediyor. Hele Mustafa Kemal Atatürk.. Rahmetli Atatürk, kendi kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ne geldiğin için seninle gurur duyuyor. Sen ne büyük adammışsın be..

Helal olsun sana..

Alper TAN

24.01.2011
Kanal A



Kaynak: http://www.kanalahaber.com/chp-ocalani-da-aday-yapsin-haberi-67943.htm 
Yazar Mesaj
point | Offline 19 Mayıs 2011 Perşembe 00:28  CHP’de yas depremi
CHP'de yas depremi


CHP'nin, öldürülen 12 terörist için PKK'nın ilan ettiği yas kararına uyarak Diyarbakır'daki seçim bürosunu kapatması CHP'de deprem etkisi meydana getirdi. Şahin mengü "Bunlarda CHP geni yok" diye tepki gösterdi.



CHP'nin, öldürülen 12 terörist için PKK'nın ilan ettiği yas kararına uyarak Diyarbakır'daki seçim bürosunu kapatması tabanda bomba etkisi meydana getirdi. CHP'nin milletvekili adayı Salih Sümer ile İl Başkanı Muzaffer Değer'in, halkın kepenk kapatma kararına saygı göstermek adına bu kararı aldıklarını açıklaması ise tepkileri doruğa çıkardı.

BATU: MARUZ GÖRÜLEMEZ
Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı İnal Batu, CHP'lilerin Batı'da başka Güneydoğu'da çok daha farklı bir politika izleyerek “Nabza göre şerbet verme” ye çalıştığını söyledi. PKK'nın ilan ettiği yas kararına uymayı ‘tutarsızlık ve kabul edilemez' olarak değerlendiren Batu, “Türkiye'nin temel meselelerinde net olmak lazım. İzmir ‘de başka Diyarbakır'da başka siyaset yapılmaz. Bu ilk olayda değil. Bölgede daha önce CHP'li yöneticiler af deyip, Batı'da çark etmişlerdi. Bu gelişmeler milletin önünde yaşanıyor. Tutarsızlık ve çizgi ihlali var. Başka hatalar anlayışla karşılanabilinir ama bu konu maruz görülemez. Sandığa da yansıyabilir” dedi.

MENGÜ: DERHAL DİSİPLİN İŞLEMİ BAŞLATILMALI
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü ise, “Baştan aşağıya yanlış. Bu talimatı verenler hakkında derhal disiplin işlemi başlatılmalıdır. Tasvip etmemiz mümkün değil. Kim bu eyleme destek verdiyse hesap sorulmalıdır. Ama bu eylemin yapılış nedeni de önemlidir. Eğer can güvenliği olmadığı için yapıldıysa o zaman sorumlu devlet ve siyasi iktidardır. Onların can ve mal güvenliğini sağlayamayanların hatasıdır” dedi.

CHP GENİ TAŞIMIYORLAR
İl yöneticilerinin ve milletvekili adaylarının Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun söylemlerinden cesaret alarak böyle bir eyleme girişip girişmedikleri konusunda ise Mengü, “Genel Başkan kime ne söyledi ya da ne söylüyor bilmem. Ama CHP geni taşımadıkları için bu hatalar yapılıyor” diye konuştu. Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum ise, “Bütün dükkanlar, her yer kapalı iken herhalde seçim bürosunun tek başına açık olması bir anlam ifade etmeyecekti. Bundan kapanmıştır” diyerek eylemi savundu.
 
Yazar Mesaj
point | Offline 19 Mayıs 2011 Perşembe 00:31  Kılıçdaroğlu’nun SSK’ya Aldığı 22 PKK’lı?
Kılıçdaroğlu’nun dava açtığı ‘Çarkçı Kemal’ kitabının yazarı Süleyman Yeşilyurt, mahkemeye çarpıcı belgeler sundu.



Buna göre Kılıçdaroğlu, SSK’ya 22 örgüt mensubu almış. Bunlar arasında SSK’nın 10 telsizini PKK’ya veren de, askere silah çeken de var. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Çarkçı Kemal’ isimli kitapla ilgili açtığı 1,5 milyon TL’lik tazminat davasında önemli gelişmeler yaşanıyor. Kitabın yazarı Süleyman Yeşilyurt, ‘yalan’ denilen tüm iddialara belgelerle cevap verdi. Kılıçdaroğlu’nun SSK’ya yerleştirdiği hükümlü 22 örgüt mensubunun listesini mahkemeye sunan Yeşilyurt, bu isimlerin mahkemeden teyidini istedi.

TALİMATI VE İMZASI VAR

Yeşilyurt’un mahkemeye sunduğu belge ve dokümanlarda çarpıcı bilgiler yer aldı. Belgelerde SSK’ya alınan 22 personelin PKK, Dev-Yol ve TİKB gibi terör örgütleriyle olan ilişkileri ortaya konuluyor. 22 personel içerisinde güvenlik güçleriyle silahlı çatışmaya giren bile var. Bu isimlerin Kılıçdaroğlu’nun talimatı veya imzası ile atandığı veya terfi ettirilerek etkili görevlere getirildiği belirtiliyor.

HASTANENİN MALINI ÇALDI

Kız kaçırmak ve hırsızlık yapmaktan sabıkalı Halkın Kurtuluşu Örgütü üyesi Medet Kalkan bu isimler arasında. Kalkan, CHP liderinin imzasıyla İstanbul Okmeydanı SSK Eğitim Hastanesi’ne atanmış. Bir diğer isimAli Osman Pehlivan. Pehlivan, ayniyat memuru olarak görev yaptığı Ankara Dışkapı SSK Hastanesi’nin 10 adet telsizini PKK’ya vermekten 25 Haziran 1997’de Ankara 2 nolu DGMtarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aynı dönemde SSK’da işe alındı.

DEV-YOL’CULAR DA LİSTEDE

Listede dikkat çeken diğer isimHayri Duman. PKK terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle ceza almış. Duman, 10 Aralık 1992’de SSK Şube Müdürlüğü’ne atandı. Dev-Yol davasında 3 yıl 8 ay hükümlü sıfatını kazanan Hasan ve Hüsnü Ertürk kardeşler de listede. Terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklıktan hükümgiyen Ayhan Bülümde SSK’da görev yapıyor.

VALİLİĞİN İTİRAZINA RAĞMEN

Bu arada PKK’ya para yardımı ve yataklık yaptığı tespit edilen, hastalar arasında ayrımcılık yapan Dr.Muzaffer Irmak’ın Kılıçdaroğlu tarafından başhekim yapılmasının altı çiziliyor. SSK’ya naklen geçişi sağlanan Irmak, Kılıçdaroğlu’nun imzası ile Van SSK Hastanesi’ne, Van Valiliği’nin 2 Aralık 1994 ve 4 Ocak 1995 tarihli itirazlarına rağmen başhekimolarak atandı. 1996’da PKK’lı teröristleri tedavi etmekten gözaltına alınan Dr. Seyfettin Kızılkan da Kılıçdaroğlu tarafından SSK’da etkin göreve getirildi.

Bakanlık müfettişi ifade verecek

Çarkçı Kemal’in yazarı Mustafa Yeşilyurt daha önce Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde akraba ve arkadaşlarına verdiği ihaleleri ortaya çıkarmıştı. Ardından 70 akrabasını işe aldığını belgelemişti. Yeşilyurt bu kez 28Haziran 1998’de bakanlıkmüfettişi olarak görev yapan ve Kılıçdaroğlu hakkında fezleke hazırlayan Yusuf Aydın’ın bilgisine başvurulmasını istedi. Aydın’ın hazırladığı raporlarda SSK’nın usulsüzlüklerinin masaya yatırıldığı biliniyor. Aydın, Kılıçdaroğlu hakkında ifade verecek. Aydın, usulsüz atamalarla ilgili hazırladığı fezlekeyi Kılıçdaroğlu’nun soruşturulması için o dönem aktif durumdaki Başbakanlık Takip Kurulu’na göndermişti. Kılıçdaroğlu’nu soruşturmaya hazırlanan kurul Rahşan Affı’yla karşılaştı. İşlem yapılamadan Kılıçdaroğlu beraat etti. Daha sonra DSP’den aday oldu.

İşte 22 hükümlü

Dr. Kemal Subaşı, Dr. Muzaffer Irmak, Dr. Seyfettin Kızılkan, Dr. Sinan Olcan, Mustafa Gürler, Hayri Duman, Ş. İsmail Metin, Nazife Kaya, Ahmet Turan, Mehmet İpekçi, A. Osman Pehlivan, Ayhan Bülüm, Medet Kalkan, Erdal Camcı, İzzettin Endakçı, Şemsettin Kaya, Behlül Karadaş, Habip Güzel, Mehmet Ardıç, Hasan Ertürk, Hüsnü Ertürk ve Ali Uludağ.

‘SSK’yı TV'de tartışalım’

CHP lideri, SSK genel müdürü olduğu dönemde usulsüzlük yapmakla suçladığını hatırlatırken Başbakan Erdoğan’a "Televizyon programında tartışalım" çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu, Ordu’dakimitingde yaptığı konuşmada, “Televizyona çıkması için bir; geçmişinin temiz olması lazım. İki, kul hakkı yememesi lazım. Üç,mangal gibi yürek lazım. Efendimdiyor 'Ben ustayım, o çırak'. Gel karşıma çık, göstereyim kimusta, kimçırak” ifadelerini kullandı.

Bugün
 
Yazar Mesaj
point | Offline 21 Mayıs 2011 Cumartesi 02:38  maaslı savunucuları nerede chp nin
chp nin maaslı savunucularının gıkı çıkmamıs bakıyorum da.. nerdesiniz arkadaslar.. sizde haklısınız artık bunun kıvırtacak yeride kalmamıs durumda.... 
Yazar Mesaj
point | Offline 21 Mayıs 2011 Cumartesi 02:39  CHP PKK İçin Tuttuğu Yası SAVUNDU!
CHP PKK İçin Tuttuğu Yası SAVUNDU!

PKK'lıların öldürülmesinin protesto edildiği kepenk kapatma eylemlerinde seçim bürosuna kilit vuran CHP'liler, aldıkları kararı böyle savundu.


12 PKK'lının öldürülmesini protesto için başlatılan kepenk kapatma eylemlerinde CHP de bürosunu kapattı. Diyarbakır'daki seçim bürosuna kilit vuran CHP'nin il başkanı, 'Halkın kararına saygılıyız' derken CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, olayla ilgili olarak ''Bunun üzerinden CHP'yi vurmaya çalışmak ahlaksızlıktır' dedi.

Şırnak Uludere'de 12 PKK'lının öldürülmesinin ardından Güneydoğu'daki birçok ilde esnaf kepenk kapattı, göstericiler polisle çatıştı.

Diyarbakır'daki eylemlerde ise bir ilk yaşandı. Kentteki kepenk kapatma eylemlerine CHP de Yenişehir İlçesi'nde bulunan tek seçim bürosunu kapatarak destek verdi. CHP Diyarbakır İl Başkanı Muzaffer Değer, seçim bürosunu kapatmalarıyla ilgili yaptığı açıklamada 'Milletvekili adayımız Salih Sümer ile birlikte eğer halkımız, esnafımız kepenklerini kapatırsa biz de onların bu kararına saygı gösterir ve biz de seçim büromuzu kapatırız diye karar aldık. Halkın kepenk kapatma kararına saygı göstererek biz de seçim büromuzu kapattık' dedi. CHP Diyarbakır Milletvekili adayı Salih Sümer ise seçim bürosunu kapatma kararı ile ilgili konuştu.

TOPLUMA UYARIZ

Sümer şöyle dedi: 'Diyarbakır'da biz de topluma uymak zorundayız. Diyarbakır'da siyaset yapmak istiyoruz. Ne mecburiyetimiz ne de kimseye eyvallahımız var. Ama Diyarbakır'da herkes kapalı olunca, seçim büromuzu da kapattık.'

CHP'DEN AÇIKLAMA

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır'daki CHP seçim bürosunun, "kepenk kapatma eylemi" dolayısıyla kapatılması ile ilgili olarak "Bunun üzerinden CHP'yi vurmaya çalışmak ahlaksızlıktır. AKP'nin yaptığı da budur, ahlaksızlıktır" dedi.

Tanrıkulu, parti genel merkezi girişinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Partisinin, ölümlerden üzüntü duyduğunu belirten Tanrıkulu, sorunların, barış ve uzlaşı içeresinde çözümünden yana olduklarını söyledi.

CHP'nin seçim bildirgesiyle Türkiye'nin bu temel sorununa en somut öneriler getiren bir siyasal çizgiye ve bildirgeye sahip olduğunu savunan Tanrıkulu, "Biz, öncelikle Türkiye'de hiçbir yurttaşımızın ölümünü istemiyoruz ve ölümlerin son bulmasını istiyoruz" dedi. Tanrıkulu, şöyle konuştu:

"Bugün gazetelere yansıyan ve bazı gazetelerin de manşete taşıdığı haberden de anlaşılıyor ki anlaşılan AKP, Türkiye'de ölümlerden medet ummakta bu seçimde. AKP, şiddeti tırmandırarak Türkiye'deki milliyetçi oylara oynayarak başka bir seçim hesabı içerisindedir. Ben buradan AKP'yi uyarıyorum: AKP, şiddete son vererek ve şiddetten medet ummayarak bu seçim kampanyasını yürütmek durumundadır. Eğer ölümler bugün bu noktaya gelmişse 9 yıldır iktidar olan AKP'nin bu soruna gerçekçi çözüm getirmemesi dolayısıyladır. Dolayısıyla da AKP'nin bir an önce bu sorunu kutuplaştırmadan ayrıştırmadan çözmesi gerekmektedir ve AKP'nin de seçim bildirgesinde bu sorunla ilgili olarak ne yapmak istediğini de ortaya koyması gerekmektedir.

Diyarbakır'da dün itibarıyla her taraf ama her taraf, neredeyse karakollar bile kepenk indirmiştir. Bütün bankalar, kepenk indirmişti. AKP, ilk önce kendi seçim bürolarının güvenliğini sağlasın, karakolların ve bankaların güvenliğini sağlasın, yapması gereken budur. Bunun üzerinden CHP'yi vurmaya çalışmak ahlaksızlıktır. AKP'nin yaptığı da budur, ahlaksızlıktır. Başka hiçbir şey değildir."

Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum ise Diyarbakır'da her yer kapalıyken seçim bürosunun tek başına açık olmasının bir anlam ifade etmeyeceğini belirtti. Batum, "CHP, PKK için yas tutmaz. Bu, bir amaçla çıkartılmış bir propagandadır" dedi.

Batum, "Dolayısıyla burada söylenenlerin pek önemi olmadığını düşünüyorum. Gerçek şudur: Her taraf kapalı olduğu için seçim bürosunu açmanın da anlamsız olduğunu düşündüğü için o da kapatmıştır. CHP olarak tavrımız, o kadar net ki ve bundan dolayı o kadar büyük sıkıntılar yaşadık ki bu, Türkiye'de bir genel bir yanlış yönlendirme propagandasının bir sonucu diye düşünüyorum" diye konuştu.
 
Yazar Mesaj
point | Offline 21 Mayıs 2011 Cumartesi 02:40  CHP DE PKK’NIN YASINI TUTACAK!!!
PKK'lılar için BDP'nin 3 günlük yas ilan etmesinin ardından CHP Diyarbakır İl örgütü de yarın (bugün) seçim bürolarını yas nedeniyle kapatma kararı aldı.


Kaset skandalı sonrası MHP'ye destek veren açıklamalar nedeniyle, "demek ki onlarında fikir namusu var" diyerek PKK'ya adeta teşekkür eden MHP'den sonra bir şok açıklama CHP'den geldi.

Geçtiğimiz günlerde Şırnak Uludere'de öldürülen PKK'lılar için 3 günlük yas ilan eden BDP'den sonra CHP'nin Diyarbakır İl Örgütü ölen PKK'lıların yasını tutmak için bir gün süre ile seçim bürolarını kapatma kararı aldı.

İşte dün PKK'ya yakın Fırat Haber Ajansında yer alan o bomba haber;

"CHP Yarın Diyarbakır Seçim Bürolarını kapatacak"

Hakkari'nin Uludere ilçesi kırsalında çıkan çatışmada 5 gerillanın yaşamını yitirmesi ve 3 gün yas ilan edilmesi ardından CHP Diyarbakır il örgütü yarın seçim bürolarını yas nedeniyle kapatacak.

ANF'ye açıklamada bulanan CHP 1. sıra milletvekili adayı Salih Sümer ve İl Başkanı Muzaffer Değer, halkın kararına saygı duyduklarını belirterek, kentte kepenklerin tümden kapatılması halinde seçim bürolarını yas nedeniyle kapatacaklarını söylediler.

CHP Diyarbakır 1. sıra milletvekili adayı Salih Sümer, 12 gerillanın yaşamını yitirmesinden üzüntü duyduklarını belirterek, yarın kepenklerin kapatılması halinde parti seçim bürolarını da kapatacaklarını söyledi.

Seçim barajının düşürülmesi gerektiğini belirten Sümer şunları söyledi: "Seçim barajı olmaması halinde BDP'nin buradan 8 milletvekili çıkaracağına inanıyorum. Bizler BDP'nin oylarını çalıyoruz. Bunlar haksızlıktır. Kürt halkı ve Kürt sorunu var. 12 kişinin ölümünden üzüntü duyuyorum. Operasyonları AKP hükümeti isterse durdurabilir. Halkın kararına saygı duyuyoruz. Kepenkler kapatılması halinde bizler de seçim bürolarını kapatacaız."

CHP İl Başkanı Muzaffer Değer de ANF'ye yaptığı açıklamada, yaşanan ölümlerden üzüntü duyduklarını ve yarın seçim bürolarını kapatacaklarını söyledi. Kısa bir süre önce 7 gerillanın ölümü sonrasında kurulan taziye çadırını ziyaret ederek operasyonlar sonucu yaşanan ölümlere tepkisini dile getirdiğini belirten Değer, ölümlerin ve operasyonların durmasını istedi.


ANF NEWS AGENCY

 
Yazar Mesaj
point | Offline 21 Mayıs 2011 Cumartesi 02:44  PKK VE KEMAL KILIÇDAROĞLU, YALÇIN KÜÇÜK.. HERKESE İZLETİN
PKK VE KEMAL KILIÇDAROĞLU, YALÇIN KÜÇÜK.. HERKESE İZLETİN

kılıçdaroğlu: "Kimse sayın yalçın küçüğün haksız yere tutuklandığını izah edemez"


[code]
PKK VE KEMAL KILIÇDAROĞLU, YALÇIN KÜÇÜK.... antisiyonizm[/code]



Yalçın Küçük, Apo'nun yakın dostu

Son günlerin sıkı ulusalcısı olarak tanıtılan Yalçın Küçük'ün PKK terör örgütü ve lideri Abdullah Öcalan ile çekilmiş samimi fotoğrafları ortaya çıktı

Samanyolu Haber kanalı son günlerin sıkı ulusalcısı olarak tanıtılan Yalçın Küçük'ün PKK terör örgütü ve lideri Abdullah Öcalan ile çekilmiş samimi fotoğraflarını ortaya çıkardı. İddianamesi hazırlanan Ergenekon terör örgütünü savunan sözleriyle dikkat çeken Yalçın Küçük, ulusalcı kanalların da vazgeçilmez isimlerinden biri haline geldi.

Ulusalcı diye tanıtılan Küçük'ün terörist Öcalan ve PKK'lılarla çektirdiği çok sayıda fotoğrafı bulunuyor. Fotoğraflar Yalçın Küçük'ün, teröristbaşını örgütün kampında, defalarca ziyaret ettiğini ve birlikte yemek yediğini gösteriyor. Bu pozlarda Küçük ve Öcalan'ın samimiyeti dikkat çekiyor. Küçük'ün, kitaplarında da Öcalan ile ilgili saygı dolu ifadeler var. 1993 yılında basılan 'Bir dikine ülke' kitabında bugünün ulusalcısı Küçük, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın adının geçtiği hemen her yerde 'kardeşim, arkadaşım' ifadelerini kullanıyor. Bir bölümde Küçük, "'Öcalan Kardeşim' yazısından yargılanıyorum. Apo'ya kardeşim dediğim için 5 yıl mı? Eğer fiyatı buysa seve seve öderim. Daha fazlasını da ödeyebilirim. Ve tekrar Öcalan kardeşim derim. Öcalan kardeşim Kürt halkının pek seçkin bir oğludur. 'Kardeşim 'diye hitap etmekten ayrıca gurur duyuyorum." diyor. Küçük, kitabın bir başka bölümünde ise, Öcalan'ın Kürt halkı için yaptıklarını çok önemli bulduğunu söylerken, bu nedenle 'Öcalan kardeşim' demeyi tercih ettiğini söylüyor ve ekliyor: "Mahkeme de benim yaptığımı yapmalıdır."

Sık sık PKK kamplarını ziyaret eden Küçük, bu ziyaretlerinden birinden dönüşünü anlattığı 'Kürtler Üzerine Tezler' kitabında, teröristbaşına suikastlar yapılabileceğine dair endişesini aktarmış. Küçük'ün bu kitaptaki ifadelerinde, PKK kampından ayrılırken Öcalan'ın kendisine 'hocam, arkadaşlar bir tören düzenlemişler' dediğini belirtiyor. Küçük ise "Herkesle vedalaştım. Apo'nun yaşamına suikastlar düzenlendiğini biliyorum. Beni yolcu ederken kamptan fazla ayrılmamasını rica ettim." dediğini yazıyor. Küçük, Öcalan'ın ise kendisine 'Bir yere kadar gelirim hocam' cevabını verdiğini anlatıyor.

Bölücü kamplara ziyaretler sadece hoş beşle sınırlı kalmamış. Yalçın Küçük örgüt kampında teröristlere brifing de vermiş. Yine 'Bir Dikine Ülke' kitabının bir bölümünde, "Latin Amerika'da 'Muz Cumhuriyetleri vardı. Bu nitelemeden çok hoşnutluk duymuyorum. 'Ahtapot Cumhuriyeti' bana daha çok yerinde bir söyleyiş olarak görünüyor. 'Ahtapot Cumhuriyeti' içinde yaşıyoruz. Yıkılacaktır." ifadelerine yer veriyor. Küçük ayrıca, "Bizim işimiz 1920 yıllarındaki birliği tersyüz etmektir." diyor.









[code][/code][code][/code] 
Yazar Mesaj
point | Offline 21 Mayıs 2011 Cumartesi 17:40  Ergenekondan içerde olan Batı Çalısma Grubunun Raporları
Ergenekondan içerde olan 28 Şubatta kurulmuş olan Batı Çalışma Grubu tarafından dahi fişlenmiş. Ki bunların ergenekon avukatı olduğunu düsünürseniz..

[code]

kemal kılıçdaroğlu pkk lı çıktı !!!

[/code] 
>Yanıtla<
>Cevap Yaz
 


online ziyaretçi: 11903
online üye: 0
 
Telif hakkı saklıdır © 2000-2024 Eskişehir Reklam
Eskişehirliyiz.biz Anasayfa | Giris Sayfan Yap | Sık kullanılanlara ekle| WebMaster Kodu | İletişim  
eskişehir

eskisehir@eskisehirreklam.com