Eskişehirliyiz.biz Ana Sayfa Eskişehir Apart Yurt Rehberi  
Üye Ol Üye Giriş
Eskişehir Forum Tartışma Platformu
www.eskisehirliyiz.biz
Ana Sayfa      
 
Forum

>yeni konu aç<  |  forum ana sayfa -- > Sağlık -- > Sigara

>Yanıtla<
>Cevap Yaz
Sigaraya veda edebilirsiniz (4) Sigara, erkeğin iktidarına darbe...
Yazar Mesaj
adsoyad | Offline 28 Aralık 2008 Pazar 20:49  Sigaraya veda edebilirsiniz (4) Sigara, erkeğin iktidarına darbe...
kaynak: www.radikal.com.tr

Çocuk sahibi olmayı güçleştirme, damarlara kan akışını engelleyerek erkeklerde cinsel hayata darbe, ürolojik kanserler, böbrek kaynaklı yüksek tansiyon... Hepsinin suçlusu içtiğimiz sigara

Sigaranın zararları sadece kalp ve akciğerlerle sınırlı kalmıyor. Cinsellik de büyük tehdit altında! Damarları etkileyen sigara, sertleşmeyi de önleyerek, erkek cinselliğine büyük darbe vuruyor. Çocuk sahibi olmayı güçleştirmeden, mesane kanseriyle ilişkisine kadar, merak edilenleri Prof. Dr. Leon Saporta yanıtlıyor:
Sigaranın içindeki zehirli maddelerin idrar boşaltım (üriner) sisteminde meydana getirebileceği zararlar nelerdir?

İnfertilite (Çocuk sahibi olamama), erkekte cinsel işlev bozukluğu 'impotans', ürolojik kanserler, böbrek kaynaklı hipertansiyon ve inkontinans' (idrar kaçırma).

Sigaradaki nikotin hangi mekanizmayla kısırlığa yol açıyor?
Nikotinin merkezi sinir sistemini etkileyerek üreme üzerinde kilit rol oynayan ve beyindeki bazı merkezlerden salınan GnRH hormonunun etkinliğini azalttığı düşünülmektedir. Özellikle herhangi bir maddenin yanması sonucu oluşan hidrokarbonların hormonların üretimini düzenleyen enzimlerin sentez ve yapısını bozarak bu etkileri gösterebildiği kanıtlanmıştır.

Gelecek nesil için tehdit

Bu maddelerin sperm kalitesi üzerindeki etkileri neler?
Bahsedilen kanserojen ve toksik (zehirli) maddeler erkeklerde kromozomal hasara neden olarak sonraki nesillerde, genetik anomalilere yol açmakta, sperm kromozomal hasarına bağlı olarak düşük olasılığını artırmakta ve sperm sayısı ve kalitesini bozmaktadır.

Sigara hangi yoldan sertleşme problemine yol açıyor?
Sigaranın neden olduğu sertleşme problemi kan damarlarının yapısının bozulması, nikotinin penise arteryel (temiz, bol oksijenli) kan akımını engellemesi ve penisin sertleşmeden sorumlu kan odacıklarının yapısını bozması ile alakalıdır. Artık sigara paketlerinin üzerinde yazılması zorunlu olan "Sigara sağlığa zararlıdır" yazısının yanına bazı ülkelerde sigaranın sertleşme problemine neden olduğu yazısı da eklenmeye başlamıştır.

Sigaranın ürolojik kanser gelişimi üzerine de ciddi etkileri bulunuyor mu?
Mesane kanseri gelişiminde birçok faktör (yaş, cins, ırk, ailevi yatkınlık, kronik enfeksiyonlar, boya ve deri işi ile ilgili meslekler) rol oynasa da en başta sigara gelmektedir.

Sigara içenlerde gözlenen mesane kanseri oranı nedir?
Sigara içenlerde mesane kanseri gelişim ihtimali normale (sigara içmeyenlere) oranla dört kat daha fazladır. Mesane kanseri olgularının üçte birinde sigara ile bağlantı ortaya konulmaktadır. Sigara içimi erkeklerdeki mesane kanseri ölümlerinin yaklaşık yarısına, kadınlarda ise üçte birine neden olmaktadır.

Sigara mesane kanseri oluşumuna hangi yoldan etki etmektedir?
Kanser gelişimi, içilen sigaranın süre ve duman inhalasyonu (alımı) ile doğrudan alakalıdır. Sigara içeriği olan nitrosamin, iki naftilamin, dört aminobifenil ve idrardaki triptofan metabolitleri mesane kanseri gelişiminden sorumlu olarak saptanmıştır.

Uzun süre sigara içen birisi sigarayı bıraktığında mesane kanseri gelişme riski hemen durur mu?
Hayır. Sigara kullanımı bırakılsa bile mesane kanseri oluşma riski ancak 20 sene sonra normale döner ki bu süre kalp-damar hastalıklarına ve akciğer kanserine yakalanma süresinden bile uzundur.

Diğer üriner sistem kanserleri ile sigaranın ilişkisi nasıl?
Böbrek kanserleri içinde en önemli dış etken tütün kullanımı olarak saptanmıştır. Sigara 1.4 ve 2.3 oranında riski artırmaktadır. Kanser gelişimi sigara içim süresi ile direkt ilişkilidir. Sigara aynı zamanda böbrek toplayıcı sistem kanserleri gelişiminden de sorumludur. Prostat kanseri vakalarında özellikle hastalığın seyirini kötüleştirmektedir.

Pasif içici dediğimiz, ortamdaki sigara dumanına sürekli maruz kalanlar kısırlık ve kanser açısından risk altında mı?
Sadece aktif içenler değil, aynı zamanda pasif içici dediğimiz sürekli sigara dumanına maruz kalanlar da risk altındadır. Bu kişilerde serum ve menide nikotin yan ürünlerine rastlanılmaktadır. Yapılan çalışmalarda anne-babası yanlarında sigara kullanan çocukların idrarında yüksek düzeyde kansere neden olan maddeler saptanmıştır.

Böbrek kaynaklı hipertansiyon ve idrar kaçırmanın sigara ile ilişkisi nedir?
Ateroskleroz (damar sertliği) ve ailevi hipertansiyon gelişiminde olduğu gibi böbrek kaynaklı hipertansiyonda da sigara en önemli risk faktörü olarak gösterilmektedir. Kronik akciğer hastalıkları ve buna bağlı olan öksürüğün, yapılan araştırmalarda idrar kaçırmaya neden olduğu gösterilmiştir. Sigara kullanımı özellikle bu hasta grubunda idrar kaçırma risk faktörü olarak ortaya konulmuştur.



Grup terapisi işe yarıyor
Sigarayla Savaşanlar Vakfı, 1997'den bu yana, sigarayı bırakmak isteyenlerin hizmetinde. Bunun için, dünyada ne yöntem uygulanıyorsa Türkiye'ye getiriyorlar. Vakfın grup terapileri de hizmette

Sigarayla Savaşanlar Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Genel Sekreteri Ubeyd Korbey, Türkiye'de sigarayla mücadele konusuna değişik bir boyut getirdi. 1997 yılından itibaren, sigarayı bırakmak isteyenlere yardımlar konusunda profesyonel uygulamaları başlatan Korbey, bu alışkanlığı terk etmek isteyenlere ipuçları verdi:

Sigarayla savaşa nereden başlamalı?
Bizim kuruluş amacımız sigarayı bıraktırmak değil. İlk amacımız çocuklar ve gençlerin hiçbir zaman sigaraya başlamamasını sağlamak ve pasif içicileri korumak. Ama insanların sigarayı bırakma konusundaki talepleri bizi de sigarayı bırakma üzerine araştırma yapmaya itti. Son sekiz yıldır da sigarayı bırakma konusundaki her türlü yöntemi araştırdık. Bırakma konusunu anlatmak için öncelikle neden bağımlı oluğumuzu bilmek gerekiyor.

Neden bağımlı oluyoruz?
Sigarayı bir kere denemek, üzerine ikinciyi içmek bağımlılık için yeterli. Sigara içenlerin yüzde 90'ı, 19 yaşından önce bu tuzağa düşüyor. Tiryakilerin öncelikle geçmişlerine bir bakıp kendilerine "Ben ne zaman sigaranın tuzağına düştüm?" diye sormaları gerekiyor. Sigara normal bir hadise gibi gösteriliyor. Hatta halk arasında "İster zengin ol, ister fukara. Yemekten sonra yak bir sigara" deniyor. Çocuklar büyüklerine "Sigara içebilir miyim?" diye sorduğunda "A! Çocuklar içmez. Hele bir büyü de sigara paranı kazan" demişler. Yani beyin yıkanmış. Bırakma konusunda da bir sürü efsane anlatılmış. Dolayısıyla insanlar sigarayı bırakmanın olanaksız bir şey olduğunu düşünüyor. Batı dünyası sonu ölüm olan bu alışkanlıktan kurtulmanın yolları için araştırmalar yapıyor. Tıp dünyasında ilaç sektöründe çalışmalar yapılmış. Psikolojide sigarayı bırakmaya yönelik incelemeler yapılıyor. Bu bilimsel yöntemlerin yanı sıra kimlerin, nasıl sigarayı bıraktığı araştırılırken bazen doğru yer ve zamanda söylenen sözlerin çok etkili olduğu ortaya çıkmış.
Sigara olgusu çok boyutlu. Bağımlılığın psikolojik yönü de, fizyolojik yönü de var.

Uyuşturucularla benzeyen, benzemeyen tarafları var. Biz, Sigarayla Savaşanlar Vakfı olarak 1997 yılında çok büyük bir araştırma yaptık. Tüm dünyada sigarayı bırakma yöntemlerini araştırdık ve kendimize göre en uygununu, en güvenilir olanını seçtik. Ancak tıp dünyası sigarayı bırakmada kesin bir yöntem geliştirmemiş. Örneğin "Dişçiye gittiniz, dişinizi çekti ve ağrıdan kurtuldunuz" gibi somut bir formül yok. Aslında tıp dünyasının çok önemli bir misyonu var.

Eğer bir doktor çok önemli bir anda kişiye "Sigarayı mutlaka bırakman lazım" derse, işte bu söz çok etkili oluyor. Hasta doktora güveniyor ve sözünü dinliyor.

Peki araştırdığınız başka yöntemler var mı?
Sigarayı bırakmada, hipnoz da, akapunktur da, grup terapileri de, nikotin bantları da, nikotin çikletleri de yardımcı olabilir. Biz sigarayı bırakma konusunda araştırma yaparken sigarayı bırakma oranları çok yüksek olan ABD, Avustralya ve Kanada'da incelemeler yaptık. Bu ülkelerde en çok kullanılan yöntemin grup terapileri olduğunu gördük.

Nasıl yapılıyor grup terapileri?
Sigarayı bırakma düşüncesindeki insanlar bir araya getiriliyor. Onlar bir-iki hafta buluşuyor. Bıraktıktan sonra da birkaç ay süreyle belirli aralıklarla buluşuyor ve yaşadıkları zorluklardan, sigarayla ilgili hislerine kadar her şeyi konuşuyorlar. Biz de bir süre bu yolu izledik. Ancak gördük ki haftalarca belirli aralıklarla insanları bir araya getirmek çok zor oluyor. Kimse işini gücünü bırakıp terapiye gelemiyor. Dolayısıyla terapileri iki günle sınırlamak zorunda kaldık. 20-25 kişilik gruplarda en az 20 kişi sigarayı bıraktı.
Ancak bu yöntem daha önce de söylediğim gibi kişilerin zamanının birbirine uymaması yüzünden aksıyor. Amerika'da bu uygulamalar çok daha geniş kitlelere çok daha kısa sürede yapılabiliyor. 'Guru' tabir edilen geniş kitlelere yön veren bazı kişiler aynı anda 3-4 bin tiryakiye iki günde sigarayı bıraktırabiliyorlar. Bu insanlar bir kapalı spor salonunda toplanıyor ve belli bir bedel ödüyorlar. Program sonunda spor salonundakilerin yüzde 90'ı sigarayı bırakıyor. Birçok üniversite ve kilise de kendi içlerinde sigarayı bırakma terapileri düzenliyor. Bunlar tamamen psikoloji ile sigarayı bıraktırıyor. Herhangi bir nikotin bantı veya hap kullanılmıyor. Biz bu grup çalışmasını halen devam ettiriyoruz. Ama başta sigarayı bırakma yöntemlerine yönelmemiz bize gelen çok sayıda tekli talep yüzünden oldu. "Ben sigarayı bırakmak istiyorum, ama bir grubu bekleyecek zamanım yok" gibi talepler bizi bireysel yöntemlerin arayışına itti.

Sigarayı bırakma hapı üzerine ne düşünüyorsunuz?
Evet böyle bir hap yapıldı ancak yan etkileri olduğu ortaya çıktı. Ama sigaranın da ölümcül etkileri olduğu düşünüldüğünde ve hapın etkisinin daha az olduğu göz önüne alındığında tercih haptan yana kullanılıyor. Sigarayı bırakmak için kullanılan ilacın etkisinin büyük bir bölümü kişinin isteği ile ilgili. Ancak bu ilacın bir yıl boyunca psikiyatrist kontrolünde kullanılması gerekiyor. Kimsenin bu ilacı kendi başına almaması gerek.


Şoklanmış hindi yöntemi
Ubeyd Korbey'e göre sigara azaltılarak bırakılamaz. Korbey, 'aniden bırakmayı' öneriyor: "Sigarayı azaltarak bırakmak mümkün değil. Aniden bırakmak gerekiyor. ABD'de buna 'şoklanmış hindi' yöntemi deniyor. Sigara aniden, bir şok ile bırakılıyor. Ama azaltarak bırakmayı sağlayacak bazı aletler de var. Örneğin bir alet var. Bu aleti küçük bir bilgisayar gibi düşünmek mümkün. Sigara içen kişi yedi gün boyunca her sigara yaktığında düğmeye basıyor.
Bu kişinin sigara içme profilini ortaya çıkarıyor. Yedi günün sonunda kişiye bir program yapılıyor ve kişi sigarayı alet sinyal verince içiyor. Mesela tiryaki günde 20 sigara içiyor ve sigarayı 15 günde bırakmak istiyor. İlk gün açtığında alet ona 19 sigaralık bir program veriyor. Daha sonra her gün bir sigara azalıyor ve 15 gün sonunda kişi sigarasız güne geliyor ve ondan sonra da sigara içmiyor. Disiplinli, özellikle de orduda çalışanların yararlandığı bir yöntem. Ama düzensiz ve özgür yaşayan insanlar bu yöntemde pek başarılı olamıyor."
 
>Yanıtla<
>Cevap Yaz
 


online ziyaretçi: 42911
online üye: 0
 
Telif hakkı saklıdır © 2000-2024 Eskişehir Reklam
Eskişehirliyiz.biz Anasayfa | Giris Sayfan Yap | Sık kullanılanlara ekle| WebMaster Kodu | İletişim  
eskişehir

eskisehir@eskisehirreklam.com