Eskişehirliyiz.biz Ana Sayfa Eskişehir Apart Yurt Rehberi  
Üye Ol Üye Giriş
Eskişehir Forum Tartışma Platformu
www.eskisehirliyiz.biz
Ana Sayfa      
 
Forum

>yeni konu aç<  |  forum ana sayfa -- > Eskişehir -- > Genel

>Yanıtla<
>Cevap Yaz
ESKİŞEHİR’DE KORKU ve SANAT ÜZERİNE
Yazar Mesaj
gerchek | Offline 17 Mayıs 2009 Pazar 18:21  ESKİŞEHİR’DE KORKU ve SANAT ÜZERİNE
Korku, Sanatçı ve Heykel Sanatı üzerine…

Çağdaş Dünya kentlerinin parklarında ve meydanlarında sanat değeri olan heykeller vardır.
Az gelişmiş,hatta geri kalmış Asya ve Afrika şehirlerinde de sanat değeri olan heykeller vardır. Kentimizde ise çağdaş heykel sanatı YOKTUR. (Sayın Ahmet Ataç dönemindekiler hariç).Bir kentteki heykellerin sayısal çokluğu ile değil; yaratıcılık, hayal gücü, estetik değerler, tarz ile öne çıkması gerekir.
Dar bir alanda, birbirinin aynısı olan heykeller ve heykel grupları çirkindir.
Kentin bütün cadde ve parklarında, tek tip,malzeme,renk ve tarzda olan heykeller olmamalıdır.

Eskişehir’deki bu heykel? enflasyonuna artık bir dur deme zamanıdır;
Eskişehir’deki bu “sanat dışı heykel projesi" girişimi estetiğin ve heykel sanatının “putlaştırılması”, sıradanlaştırılmasıdır.

Bir heykel veya resim sergisi yorumlanırken;…
”ne kadar da çok resim, bir sürü de heykel vardı…, inanamadım!”denildiği hiç duydunuz mu.?

Fakat sanatı anlamak ve yorumlamaktan aciz, yazıları gazetenin köşesinde diye, kendilerini
“gazeteci ve köşe yazarı sanan”, estetik ve çağdaşlıktan “murat” almamış,
gazetecilik yapmak yerine zavallı “taşkın”lıkları ile birilerinin gözüne girmeye çalışanlar
Eskişehir heykellerinin? niteliksizliklerini göremiyorlar.
Çünkü “parklar ve bahçeler müdürlüğü” bunları heykel diye sağa, sola dikiyor.Demek ki bunlar heykeldir.!diyorlar.
İsteyenler bu heykelleri? kendi bahçelerine dikebilir, fakat halka açık alanlarda sanat böylesine harcanmamalıdır.

Eskişehir’in İstanbullu ve Ankaralı “entelektüel gazeteci dostları?” Eskişehir’e davetli olarak gelip, gördükleri heykelleri? köşe yazılarında bakın nasıl yorumluyorlar.

…..ve heykeller dostlar.. Ve heykeller.. Ben bu ülkede bu kadar heykelli kent görmedim.. Aklınıza gelen her şeyin heykeli var.. Heykeli şehrin dili yapmışlar adeta.."Hadi gel köyümüze geri dönelim" heykeli.. "Porsuk'u kirletmeyelim" heykeli..At heykeli, aslan heykeli, balık heykeli.. Heykeli dikilesi adam.. Büyükerşen.. Eskişehir bu ülkenin en heykelli kenti.. Bir heykel görmeden yürüyüş yapmanız mümkün değil.. Daha yığınla heykel de sırada.. Salyangozun bile heykeli var.. Her köşebaşına, her meydana, her kurumun önüne, her köprünün başına bir heykel dikiyorlar. Hıncal Uluç /Sabah Gazetesi 2004
“Daha yığınla heykel de sırada” diye yazıyorlar..“Yığınla heykel sırada”…Yığın ve heykel..
Plastik sanatların bir dalı olan, heykel sanatı için söylenecek çok ucuz bir tanımlamadır bu. Bu bakış açıları ve tanımlamalar ;Sayın Melih Gökçek’in Ankara’daki bir heykel için
“böyle sanatın içine tüküreyim” sözü kadar çirkindir. Kemer’deki “aşk yağmuru” adındaki çağdaş heykelin belediye tarafından yerinden sökülmesi kadar “ilkelliktir”.
Bu yaklaşımların en çok da Eskişehirli sanatçıları, sanat derneklerini rahatsız etmesi gerekmiyor mu? Yüz yüze görüştüğüm sanatçılar, bunların heykel sanatı ile ilgisini olmadığını söylüyorlar.
Bu aşamada onlardan” bir talebim var. Sanat ve kültür kurumları, sanatçı akademisyenler Eskişehir heykelleri ile ilgili görüşlerini olumlu ya da ,olumsuz olduğunu açıklamıyorlar.Neden acaba?.
En azından beğenilerini,ya da eleştirilerini “özgürce" dile getirsinler ve düşünceleri tarihe geçsin.Eskişehir TV'lerinde,yerel gazetelerde,dergilerde sanatçıların heykeller ile ilgili görüşlerini göremiyoruz.
Eğer;bazı olanaklardan yoksun kalmamak ve birilerine duydukları saygı ve bağlılık nedeniyle susuyorlarsa,kendi bilecekleri iş.Pir Sultan Abdal,Köroğlu korkularından susmuş muydu?Hayır.

“parklar ve bahçeler müdürlüğüne” olan bu korku, anlaşılabilir değildir doğrusu.

Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Ahmet Ataç’ın önceki döneminde yapılan ”Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumları” etkinliklerinin ürünü olan gerçek sanat eseri olan heykeller, ne yazık ki kent insanının gözlerinden uzakta, kıyıda köşede bırakılmıştır, kent merkezinde, tramvayın geçtiği yollarda değerlendirilmemiştir.
Sayın Ataç sayesinde Eskişehir’e kazandırılan , Dünya heykel sanatının örneklerinden olan o “gerçek heykeller” neden kent merkezine dikilmez?.
Saklananlar heykeller mi, sanat mı ,yoksa “gerçekler” mi?
Yoksa?…..sakın “kral çıplak” olmasın? …………………….
Bir kentteki sanat eserleri, parklar ve çevre düzenlemeleri kentin kültürel kimliğini oluşturmasının yanında, aynı zamanda uygarlık ölçütüdür.
Günümüzde Eskişehir’e gelen “ziyaretçiler” de bu heykelleri?, görüyorlar ve beğeniyorlar.Bu da bir gerçek.Fakat ;çoğunluk her zaman haklı değildir,her zaman doğru tepki vermez. Van Gogh, Gaugen çağdaşları çoğunluk tarafından reedediliyordu. Ama bugün onlar,sanat tarihinin vazgeçilmez değerleridir.

Ve sanat geleceği yaratır. Eskişehir’in heykelleri? ise sadece günü kurtarır.
Heykeller,sayısal çoklukları ile değil ile değil, nitelikleri ile anılmalıdır.
Bir "Anadolu Kentine" çağdaş heykel sanatının örnekleri yakışır.
Göreceksiniz! yakında tarih,sanat ve gerçek kazanacak,
“çağdaş, sanat eseri heykeller” Eskişehir’de yerini alacak.Göreceksiniz!

 
Yazar Mesaj
point | Offline 17 Mayıs 2009 Pazar 23:39  Yürekliliğini kutluyorum
Konudan cok anladığımı söyleyemem ama şu bir gerçek akp li damgası yiyeceğin acıklamalar yapmıssın.

Eleştiren herkes tukaka diyen akpli ilan edenler senide afoaroz edecekler şimdi. Mesela bu adamlar zaman gazetesin işlerine gelmediğindede yandas medya ilan ederlerken işlerine gelen haber yayınlayınca referans basında biz diye bunu kullanırlar.

Şimdi bizimde üç aşağı savunduğumuz sey aynı. Özün eserler, özgün kent kimliği gibi şeyler. Umarız çabamız sonunda ses getirir ve kendi çıkarlarını değil kentin çıkarlarını düşünerek hareket etmeyi öğrenebilirlr. 
Yazar Mesaj
adsoyad | Offline 18 Mayıs 2009 Pazartesi 02:32  
akpyle ne alakası varsa, bu kadar da siyasi çıkar peşinde olunmaz.(pointin yazısına)
.

(gercheke)
heykeller konusuda düşüncelerinizi dile getirmişsiniz, bu konuda heykel = put, din elden gidiyor gibi dikkate alınmayacak, siyasi çıkar amaçlı saldırılar dışında olumsuz eleştiri duymamıştım ulusal, yerel basında, herhangi bir yerde. Daha önce haber yorumlarında özellikle reşadiyenin oradaki heykelleri hiç beğenmediğimi nedenleriyle yazmıştım. değindiğiniz gibi bu konuda heykelleri eleştirmekten çok sayısına ve merkez noktalarda dikilmiş olmalarına övgü var.

görüş ve önerilerinize katılmamak mümkün değil. belediye uygulamasına devam etsin, hatta heykel parkı bile açsın, ama bu projeler akp muhalefetine, dsp yönetiminin görüşlerine takılmasın, sanat siyasetin elinde, çekişmesinde ucubeye dönüşmeden halka ulaşsın. 
Yazar Mesaj
gerchek | Offline 18 Mayıs 2009 Pazartesi 10:52  
TÜRKAN SAYLAN'a
ömrünün son günlerini manevi işkence ile geçiren çağımızı yetiştirdiği büyük aydın,demokrat ve insan Sevgili Türkan Saylan'ı hiç unutmayacağız.
Anısı insan olana ve insanlığa IŞIK TUTACAKTIR


Öncelikle;yurtiçi ve yurtdışı kaynaklı hiçbir siyasi parti ve ideoloji üyesi ve sempatizanı değilim,

Eskişehir'in bazı önyargılı insanlar okuduklarını anlamıyorlar..Çünkü bağımsız değiller.
ben Eskişehir'de "Frig Şapkasını SEMBOLİZE EDEN" bir heykel YOKTUR diyorum,

Murat Taşkın denilen bir gazeteci zat
"Anadolu Üniversitesinin .önünde var ya ,görmüyormusun" diyor.

TAM BİR YALAN .
Oradaki heykel? grubunun .FRİG ŞAPKASI İLE ALAKASI YOKTUR"

Fakat; "YALAN HABERLERLE"illa heykelleri körü körüne savunacak ya..

isteyen gitsin baksın o heykel grubunda "FRİG ŞAPKASI VAR MI?"

Yukarıdaki yazımda plastik sanatların bir dalı olan heykel sanatının,yeteneksiz ellerde "putlaştırıldığı" anlatılıyor...

Yoksa bunun müslümanlıkla,dinle bir ilgisi yok.Yazının tamamında "DSP 'li Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Ahmet Ataç'a övgü,AKP 'li Melih Gökçek'e ve Kemer Belediyesine de yergiler var.

aykırı,bağımsız ve özgür düşünceler kimsenin işine gelmiyor...

Mustafa Tekeli
 
Yazar Mesaj
point | Offline 18 Mayıs 2009 Pazartesi 23:43  Başsağlığı
Öncelikle bizde Merhuma başsağlığı ve sevenlerine sabır diliyoruz.

İkinci konu bu wiea denen arkadasa ;)

Yani herseyi her hocayı savunanı akp li ilan eden kendinsin. elbetteki her seyde ard niyet arayan biri olan sen doğal olarak sanada aynı sekilde davranılınca sasırmayacaksın.

biz her zaman aynı seyi söyledik. heykelere put demedik herseyin basında. ama sen her seyi akpye bağlamayı ne hikmetse becerebiliyorsun.

biz hocaya oy verenlere de hakaret etmedik. ama sen ve senin gibiler yüzde 47 oy alan iktidara oy verenlere aleni sövmekten bile çekinmediniz. dinini yasamak isteyen insanlara her türlü hakareti etmeyide aynı sekilde bildiniz. herseyden önce yobaz diye birsey çıkartabildiniz. haber yorumlarında yazan bir arkadasın dediği gibi ama bizler sizlere ne kafir dedik, ne münafık ne de dinsiz dedik. çünkü bizler sizin tercihlerinize saygı gösterdik.

Elbette beklediğimiz seyde bize saygı göstermeniz de her zaman. Ama siz bunu hiç yapmayı beceremediniz, isinize de gelmedi.

Bu konu baslığı altında anladığım kadarıyla konuyu açan arkadas uzman olarak yazıyor ama sen hocan gibi her b.k u bildiğini sanarak yine sazanlık yaptın. Biz ise acizane özgün bir kent taklitçilikten uzak bir yapılaşma istediğimizin altını çizdik. Sanattır değildir, puttur falan diye tek kelimede etmedik.

Kaldıki bazı yerlerde kullanılan heykellerinde cunk diye oradaki ambiyansı doldurduğunu da her zaman ifade ettik.

sizin derdiniz hiç bir zaman üzüm yemek olmadı. hep derdiniz bağcıyı nasıl dövelim di ve sizde bu mantıkla yorumladınız durdunuz. Mesela isinize gelmeyenleri akpli dediniz, isinize gelen yorum yazıyorlarsa saksakladınız. İsinize gelmeyen haberi yazan gazeteyi yandas diye karaladınız. eğer aynı gazete isinize gelen yazıyı yayınlarsa utanmadan duvara bile asıp referas gösterdiniz. iki yüzlülüğünüzden kurtulun artık. İste anti demokratlık diye, üç kağıtçılık diye, gericilik diye bu gel-git akıllarınıza isinize gelene eyvallah isinize gelmeyene tukaka diyen kafanıza denir.

Put varsa burada sizin örümcek bağlamıs kafanızın içindedir. Sizin zihniyetinizdir. Put ve putlasmıs olan bu sözüm ona demokrat maskesinin ardına gizlenen, sözüm ona esitlikçi solcu gürüntünüzün altında gizlenen fasist baskıcı zinniyetinizdir. 
Yazar Mesaj
point | Offline 18 Mayıs 2009 Pazartesi 23:45  tekrar wiea ya
akpyle ne alakası varsa diyorsun. bende merak ediyorum iste. hocayı ve yanlıs yaptığı seyleri ifade edenleri akpli olmakla nasıl damgalayabiliyorsun! nasıl bir bağlantı kurabiliyorsun.

Sizler seçim döneminde hocayı elestiren chp lileri bile akpli ilan ettiniz. nasıl bir at gözlüğüdür bu. bizim bilmediğiniz bir tarikat falanmı bu böylesine sadakat içindesiniz. 
Yazar Mesaj
gerchek | Offline 19 Mayıs 2009 Salı 11:13  
"Bizden Söylemesi" diye gazete köşelerinde akıllarınca? Eskişehir Turizm ve Tanıtma Derneği ile dalga geçip "kendi kendine söylenip duranlar" şimdi değil ama "istikbal" de biraz aydınlanır umarım )))
...............,
Eskişehir Turizm ve Tanıtma Derneği'nin Türkiye'ye duyurduğu "Frig Şapkası(Özgürlük Şapkası) üzerine..
Taraf Gazetesi 29.04.2009 tarihli TELESİYEJ Köşe Yazısı...

Bir uygarlık aslında herkesindir.

Örneğin Frigya uygarlığı, dünya kültür mirası içinde yer alır. Bu bakımdan bu uygarlığın kültürüne ait değerler, başka uygarlıklara sahip insanlar tarafından da kullanılabilirler; tabii kaynak göstermek kaydıyla.

Batı uygarlığının çoğu kaynakları Doğu’dadır, ama nedense bu pek zikredilmez. Doğu’dan kast edilen de bilindiği gibi daha çok Anadolu’dur.

Batı’nın –çoğu- gerçek kaynakları, Anadolu insanının düşündüğü, soyutladığı, tasarladığı, planladığı maddi, manevi ürünler ve bu ürünlerin kültürleridir.

Mesela, Fransız Devrimi’nin en önemli sembolü olan Marianne’ın başında taşıdığı şapka, bir özgürlük sembolü olarak, bir devrim sembolü olarak Batı uygarlığının değil, Anadolu Frigya uygarlığında –Fransız Devrimi’nden binlerce yıl önce- halkın kullandığı bir şapkadır aslında. (Bkz. Marianne’ın resimleri) Ama Fransızlar bundan hiç söz etmezler.

Batı, her şeyden söz eder, yazar ve çizer ama kaynak göstermez; kaynağı kamuyla pek paylaşmaz, bilgiler sadece akademik alanda kalır.

“Frig şapkası bize ait”

Frigya Uygarlığı’ndan aynı kaderi paylaşmış bir başka örnek de, Batı uygarlığının sahiplendiği klasik müziğin majör ve minör –ki, müziğin anahtarlarıdır- gamlarının, aslında Anadolu’da; majörün ilk defa Frigya’da, minörün ise ilk defa Lidya’da ortaya çıktığıdır.

Şimdi nihayet bir Anadolu derneği, Eskişehir Turizm ve Tanıtma Derneği, bu duruma isyan etmiş ve Frig şapkasına sahip çıkmış. Bu sahiplenmenin anlamı güncel ve popüler bir konudan ziyade, bir uygarlığı sahiplenmedir bana göre.

Dernek başkanı Mustafa Tekeli: “Çizgi kahramanlar Şirinler’in şapkaları, Frigler’indir. Dünyanın özgürlük simgesi olarak kabul ettiği Frig şapkası, Anadolu’nundur, Eskişehir’indir, bizimdir. Niye sahip çıkmıyoruz” demiş.

Anlayacağınız Frig şapkası, önce Anadolu’dan alınıp, Fransa’nın sembolü olan Marianne’ın kafasına geçirilmiş, sonra da dünyaca ünlü çizgi roman ve animasyon dizi filmindeki Şirinler’in başlarına kondurulmuş.

Anadolu uygarlıklarının değerlerine yine Anadolular sahip çıkıyor, göründüğü gibi.
 
Yazar Mesaj
point | Offline 11 Mayıs 2013 Cumartesi 18:43  işte size sanat ve korkunun en güzel örneği
Kendiside bir zamanlar karikatür çizen, üyesi olduğu doğan grubunun karikatür sergilerine eskişiherdi yer sağlayan, karikatür müzesinin kurulmasında emek harcayan.. Geçenler bir karikatür sergisinde de "Mizah artık suç oldu" gibilerinden açıklama yapan Yılmaz Büyükerşen Karikatürde kendisi çizilince tahammül edemedi!..

Üniversiteliye karikatür cezası: Büyükerşen'e hakaretten 11 ay hapse çarptırıldı

ilyonlarca kişinin çeşitli video, fotoğraf ve haberleri paylaştığı Facebook'ta yayınlanan bir karikatür, üniversite öğrencisi bir gencin başına iş açtı.

İŞTE SÖZ KONUSU KARİKATÜR


Eskişehir Osmangazi Üniversitesi iktisat öğrencisi Erdem Büyük (22), Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in karikatürünü Facebook'ta yayınlayarak "yazılı ve görsel ileti yoluyla hakaret etmekten" 11 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Ceza, Büyük'ün öğrenci olması, sabıkasının olmaması nedeniyle 5 yıl süreyle ertelendi. Bir internet sitesinde gördüğü karikatürü arkadaşlarıyla paylaştığı için aldığı ceza karşısında şoka giren genç, 5 yıl içinde herhangi bir suç işlerse bu cezayı da çekecek.

Erdem Büyük, 2009 Mart seçimlerinden sonra bir sitede, DSP'li Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in yer aldığı bir karikatür buldu. Büyükerşen'in nasıl bir belediyecilik anlayışıyla hareket ettiğini anlatan, kente yerleştirilen heykellerin yer aldığı eleştirel karikatürü Facebook'ta arkadaşlarıyla paylaşan üniversite öğrencisi, hiç aklına gelmeyecek bir durumla karşılaştı. Polisler, karikatürün yayınlanmasının ardından yapılan şikâyet üzerine Büyük'ü bilgisayarının IP numarasından tespit ederek evinde gözaltına aldı. Emniyette ifadesi alınan Büyük hakkında daha sonra Büyükerşen tarafından dava açıldı. Eskişehir 4. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yaklaşık bir yıl süren dava sonucunda gence 11 ay hapis cezası verildi.

Üniversite öğrencisi Büyük'e verilen ceza okul arkadaşları ile akademisyenlerin tepkisini çekti. Bir grup üniversiteli ve akademisyen, gence destek vermek için Facebook'ta bir tepki sayfası açarak davaya sebep olan karikatürü o sayfada sergilemeye başladı. Amacının kimseyi incitmek olmadığını belirten Büyük, verilen hapis cezasının kendisini çok üzdüğünü söyledi. Söz konusu karikatürde kötü, kırıcı bir durum olmadığını vurgulayan genç, "Beğendiğim karikatürü siteden alıp arkadaşlarımla paylaştım. Kötü bir niyetim yoktu. Aldığım ceza karşısında hem üzüldüm hem de şaşırdım. Oysa topluma mal olmuş insanların eleştirel karikatürleri çizilebilir. Bunun örnekleri çoktur. Burada küfür ve edepsizlik yok." dedi. Üst mahkemeye yaptığı itirazın reddedildiğini belirten üniversite öğrencisi, davayı AİHM'ye götüreceğini vurguladı. Büyük'ün avukatı Vahap Ata ise Yılmaz Büyükerşen'in eski bir gazeteci ve karikatürist olduğuna dikkat çekerek, "Her fırsatta bu özelliklerini sayıp gurur duyarak anlatan Büyükerşen'in şimdi hakkında yayınlanan bir karikatür için şikayetçi olması çok tuhaf." diye konuştu.




KORKU VE SANAT buna denir.. Sanat kelebeği isin ucu kendine dokununca neler yapmıs? Karikatüre bile tahammülleri yok.. Onlara göre islerine gelmeyen hersey kötü, islerine gelen hersey iyi..  
>Yanıtla<
>Cevap Yaz
 


online ziyaretçi: 38117
online üye: 0
 
Telif hakkı saklıdır © 2000-2024 Eskişehir Reklam
Eskişehirliyiz.biz Anasayfa | Giris Sayfan Yap | Sık kullanılanlara ekle| WebMaster Kodu | İletişim  
eskişehir

eskisehir@eskisehirreklam.com