Kalplerimizi Nurlandıran Gece: Kadir Gecesi - Eskişehir Haber

Kalplerimizi Nurlandıran Gece: Kadir Gecesi

Kalplerimizi Nurlandıran Gece: Kadir Gecesi
Yayınlama: 13 Temmuz 2015 Pazartesi - 6.533
A+
A-

Kalplerimizi nurlandıran en güzel, en mutlu, en temiz, en farklı olan gece Kadir gecesidir.

Tam da bilinmez belki bu gecedir, belki de başka bir gecenin güzelliği içerisinde saklıdır Kadir Gecesi. Kutsal Kitabımız olan Kuran’ı Kerim’in övdüğü en güzel gecelerdendir. Kutsal Kitabımız Kuran’ı Kerim gelmeseydi, kainat ile varlığın, tüm yaradılışların, sırları çözülmeyen birer tılsım, birer büyü gibi kalır dururdu. O, yaradılış bilgisinin ders kitabı olarak mübarek kadir gecesinde yeryüzüne indi. İşte mübarek gece olan kadir gecesi, adeta kainatın manasını getiren o mutlu, önemli ve de huzurlu olan gecedir. Kadir Gecesi, tam da bir “ağırlık merkezi gecesi” olan gecedir. Cenabı Allah, kutsal sözlerinin tüm ağırlığını bu güzel ve de mübarek olan gecenin içerisine koydu. Bu mübarek gece, Kuran’ı Kerim, kutsal olan ağırlığıyla ve de bir bütün halinde dünya göğsünün üzerinde indi. Dünyanın ufkunu, vahyin yedi renkli farklı kuşağını, bereketi getiren bahar yağmurlarının bulutları gibi, bir merhamet gibi, bu güzel geceyi örttü.

Tüm gündüzlerin ağırlığı bu gecede, tüm gecelerin ağırlığı da mübarek kadir gecesinde yer almıştır. İşte bu sebepledir ki, mübarek kadir gecesi, hilkatin ve de hayatın tam da ağrılık merkezi olan gecesidir. Ramazan ayının içerisinde olan orucun şifa saçan ellerinde Müslümanların kalplerinin onarıla onarıla, ramazan hilalinin küçüle küçüle, öyle farklı bir geceye gelinir ki, nefs tek başına dünyanın tüm kirlerini yıkayıp, yıkamakla beraber alıp götüren sıcak suların döküldüğü bir ölüye yaklaşır. Onları yıkayan meleklerin yeryüzüne, dünyamıza indikleri mübarek gecedir Kadir gecesi. En ağır olan hastalıkların bile şifa bulduğu, öteye geçen bütün müminlerin bir kuş hafifliğiyle geçtikleri, yoksul olan sofralarında gökten gelme bir bereketle aniden zenginleşen mübarek gecedir Kadir Gecesi.

Bu kutsal, mübarek ve de güzel gecelerin bir de imamı vardır. Bu gecelerin imamı da, en büyük imam olan kutsal kitabımız Kuran’ı Kerim’i kalbinde taşımayı başaran Kadir Gecesidir.

Bu güzel ve de mübarek olan gece de Kuran’ı Kerim’in yeryüzünde yer aldığını bilmemiz gerekir. Kutsal kitabımız Kuran’ı Kerim, insanlığın ahiret ve de dünya mutluluğunu sağlamayı her daim hedefler. Aklımızı ve de gönül dünyamızı her zaman aydınlatır. Manevi varlıklarımızı karartan her türlü kötülüklerden ve de olumsuzluklardan bizleri her şekilde arındırır. Gerçek ve de temiz olan ahlaki değerlere yöneltir ve de huzurlu bir ruh yapısına bizleri ulaştırır. Kutsal kitabımız Kuran’ı Kerim’in öngördüğü ilke ve de prensiplerin özünde gerçek olan aydınlık bir ruh, huzurla dolu olan bir yürek, sevgi, kardeşlik, dostluk, saygı, dayanışma, adalet, erdemlik, ilim, irfan ve de ahlak vardır.

Zamanın yüreğinde en doğru ve de hiç şaşmaz olan bir saat gibi çınlayıp giderken, yurdumun üstüne, vahyin geçmez izini ve de yıpranmaz olan eserini, ölmez olan sesini bir kere daha işle. Pas tutmaz olan güneşi bir daha getir bizlere ey Kadir Gecesi. Seni bulmak için bilen gönüller, çöllere bile düşmek gerekli olsaydı yine de düşerlerdi. Kutuplarda olan buzulların dibinde, binlerce yıl kalıp almak gerekseydi bile alırdı. Lakin öyle güzel bir durumdur ki kendin bizlerin kalbine geliyorsun. Seni bulmak için arınmış olan bir kalple aramak yetmektedir. En saf olan bir merhamet şekliyle bizlere kendin geliyorsun.

Mübarek Ramazan Ayının manevi olan ikliminde bir ay süren o feyizli ve de yoğun ibadetlerimizin, ruhlarımızın üzerindeki tesirlerini her daim yakından hissedebilmek, yeni manevi atılımlara ve de nefsi olan mücadelelerle hazırlanabilmek için, bu güzel gece hepimiz için büyük bir fırsattır. Bu sebepledir ki bin aydan daha da hayırlı olduğu her daim müjdelenen gece, yaklaşık olarak neredeyse seksen yıllık bir insanoğlunun ömrüne bedeli olan bu geceden gerektiği şekilde hepimizin istifade etmesi gerekir. İşlediğimiz bütün günahlardan pişmanlıklar duyarak, bunları bir daha ve de yeniden işlememeye söz vermeliyiz. Kendimiz, ailemiz, çevremiz, topraklarımızda yaşayan tüm Müslümanlar ve de milletimiz için dua etmeliyiz, mübarek olan bu geceyi en güzel şekilde ihya etmeliyiz.

Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) bu mübarek gece ile ilgili olarak, “Kim inanarak ve de sevabını Cenabı Hak’tan umarak mübarek olan Kadir Gecesini ihya ederse onun geçmiş olan günahları bağışlanır. (Buhari, Fadlu Leyleti’l Kadr, 1) buyurmuştur. Bu güzel ve de mübarek olan gecede de, “Ya Rabbi! Sen ki affedicisin, affetmeyi her daim seversin, beni de affet” (Tirmizi, Deavat 85) diye dua etmemizi tavsiye etmiştir.

Bu güzel ve de mübarek olan gecede geçen hayatımızın Kuran’ı Kerim ve de sünnete uygun olup olmadığının muhasebesini her daim yapmalıyız. Kırgınlık, dargınlık, nefret ve de kinin yerine saygıyı, sevgiyi, kardeşliği, dostluğu ve de hoşgörüyü hakim kılmalıyız. Fakirlerin, yetimlerin, kimsesizlerin ve de muhtaç sahiplerinin yüzlerini güldürmeli ve de onlara yardım elini uzatmalıyız.

Ünlü şair, yazar ve düşünürlerimizden olan “Sezai Karakoç” mübarek güzelliklerimizi şöyle ifade ediyor:

“Cenabı Hak’tan bir bağış gibi, Peygamber Efendimizden bir armağan gibi, Kutsal Kitabımız olan Kuran’ı Kerim’den bir nefes gibi, sahabelerden bir ses gibi, şehitlerimizden birer hatıra gibi, imandan gerçek olan bir ilim gibi geliyorsun. Müslümanların hükümdarlığını yeryüzünün her noktasına ilan için geliyorsun. Putları bütün karanlıkların içerisine boğmak için geliyorsun. Velilerden birer müjdeleyici, bir mektup gibi geliyorsun. Okuyanlar için kutlu bir barış ve de kurtuluş için bir mektubatısın sen.”

Hepinizin kadir gecesini kutluyor, hayırlara vesile olmasını Cenab’ı Hak’tan niyaz ediyorum. Dualarınızın içerisinde bulunmak dileğiyle,

Vesselam…

“ Mehmet KIZILKAYA “

 

 

 

 





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024