Nar, hem rengi, kokusu ve tadıyla duyularımıza hitap eden hem de vücut direncini arttırmaktan kansere karşı koruma sağlamaya kadar birçok faydası olan bir meyvedir.  Antik Yunan tarihinden günümüze kadar çeşitli kültür ve uygarlıklarda bolluk ve bereketin simgesi olarak görülmüştür. Genellikle hafif ekşi bir tadı olan ve ılıman iklimlerde yetişen bu meyvenin ülkemizde en çok yetiştirildiği yerler; Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgeleridir.

Nar meyve olarak tüketilebildiği gibi suyu ve şerbeti yapılarak da tüketilebilir. Taneleri aşure, güllaç gibi tatlı süslemelerinde ayrıca nar ekşisi olarak salata, garnitür ve terbiye edilecek birçok yemek yapımında kullanılabilmektedir.

Nar; diyet lifi, C vitamini, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve fosfor minerallerinin yanı sıra kuvvetli antioksidanlardan olan tanenler, antosiyaninler ve polifenoller bakımından zengindir. Antioksidanlar vücudumuzda metabolizma sonucu oluşan serbest radikalleri etkisiz hale getirir. Böylece hücrelerin yaşlanması geciktirilir ve değişime uğrayarak tümör oluşturma riski azalır.

Karşılaştırma yapacak olursak 1 adet orta boy nardaki antioksidan içeriği 10 bardak yeşil çaya ve 4 bardak kızılcık suyuna eşdeğerdir. Nar suyu da narın tümünden üretilmesi dolayısıyla yüksek antioksidan özelliğe sahiptir.

Nar yüksek antioksidan özelliğiyle kalp ve damar sağlığının korunmasında etkili rol oynar. Yapılan çalışmalarda ACE enzimini engelleyici etkiyle tansiyonun düşürülmesine yardımcı olduğu gösterilmiştir. Kansere karşı etkin bir koruma sağlar. Özellikle meme, cilt ve prostat kanserlerine karşı koruyucu etki gösterir.

Bağışıklık sistemini kuvvetlendirerek çeşitli enfeksiyon ve alerjilere karşı koruma sağlar. Kan şekerini düşürmeye yardımcı olur ve metabolizma hızını arttırır. Kemik kayıplarının oluşmasını engellemeye yardımcı olur. Bağırsaklarda probiyotik bakterilerin çoğalmasını destekleyerek sindirim sisteminin düzenli çalışmasında fayda sağlar. Yaraların iyileşmesinde ve ishalin kesilmesinde etkilidir.

Faydalı özellikleri saymakla bitmeyecek olsa da her gıdanın azı karar çoğu zarar olduğu unutulmamalı yararlı ise sınırsız tüketilebileceği düşünülmemelidir.

Aşırı ya da bilinçsiz tüketim durumlarında bir meyve olan nar içerdiği früktoz sebebiyle diyabetik kişilerin kan şekerinde istenmeyen yüksekliklere sebep olabilir. Ayrıca böbrek yetmezliği hastalarının, ACE inhibitörü kullanan yüksek tansiyon hastalarının, düşük tansiyon sorunu olan kişilerin, hamilelerin ve küçük çocukların fazla miktarda nar tüketmesi olumsuz etki oluşturabileceğinden porsiyon kontrolünde dikkatli olmaları gerekmektedir.

½ orta boy nar 1 meyve değişimine eşdeğerdir. Tüketilecek miktar bu değişim referans alınarak hesaplanmalıdır.

Sağlıklı ve mutlu günler geçirmeniz dileğiyle..

Dyt. ÖZLEM PÖLENT