VİZYONER KENT ALTINORDU - Eskişehir Haber

VİZYONER KENT ALTINORDU

VİZYONER KENT ALTINORDU
Yayınlama: 25 Ocak 2022 Salı - 2.170
A+
A-

 

Sosyolojinin babası sayılan İbn-i Haldun’a göre şehir, medeniyetin “umrân” yani imar etmek medenilik saâdet ve mutluluktur insanın doğduğu, geliştiği, bütün insanlığı yararlandırmak için genişleyip yayıldığı, aynı zamanda şekillendiği, somutlaştığı yerdir. Coğrafya bilimine göre de yerleşmelerin şehir olup olmadıklarını belirlemek için bazı kriterler kullanılmaktadır.

Şehirler kurucularının bakış açıları, iklim ve coğrafi şartların etkisiyle şekillenir. Bu bütün zamanlar için geçerlidir…

Her şehrin bir ruhu vardır derler ki o ruh şehri bina edenlerin kültürel birikimidir…

Şehrin tanımını neden yaptın derseniz 2021 senesinin son seyahatinde yine Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından düzenlenen “Medya Yoluyla Karadeniz Tarihi ve Kültürünün Anadolu Tarih ve Kültür Değerlerindeki Yeri ve Öneminin Anlatılması” projesi kapsamında Ordu’da idik…

Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen gazeteci dostlar ile beraber Altınordu Belediyesinin ev sahipliğinde, Karadeniz bölgesinde insanların geçmişten günümüze kadar yaşayış tarzı, giyimi, halk oyunları, halkın tarihi ve kültürel yapısını yerinde gezdik ve gördük…

Şahsımın moderatörlüğünde, Dr. Gökhan Demir ve Dr. Mustafa Eren’in “Tarih düşürme geleneği ve Türk Dünyasında Karadeniz Türk Halk Kültürünün yeri ve önemi” panelinde salonda bulunan gençlerin geleceğe dair ümitli bakışlar ile konuşmacıları dinlemeleri bizi mutlu etti…

Programın akabinde şelaleler Şehri Ordu’da Yason Burnu, Boztepe, Fındık Müzesi, Paşaoğlu Konağı Etnografya Müzesi, Kurul Kalesi, Menekşe Caddesi ve Taşbaşı Kilisesi ve son olarak ta tarihi Aziziye Yalı Cami’ni ziyaret edip bu mekânları yerinde inceledik.

Dikkatimi çeken bazı konularda kısa kısa yer vermek isterim!

Tarih düşürme geleneğinde Ordu ilimizde lisede öğretmenlik yapan ve ayrıca bu konuda doktora yapan Dr. Gökhan Demir’le yaptığımız söyleşide Tarih düşürme, önem verilen ya da dikkat çeken bir olayın yılını veya tarihini göstermek üzere, ebced hesabıyla bir cümle, bir mısra ya da beyit söyleme sanatıdır.

Tarihler bazen bir dizede, bazen bir beyit­te, bazen mezar taşında bir kitabede bazen da kısacık bir kelimede düşürülür olduğunu gördük.

Tarih düşürmek mutlaka şair ve hattat için önemli olaylar olduğuna şahit olduk. Tarih düşürmek başlı başına bir sanatmış onu gördük. Bu sanat, eskimeyen harflerimiz Osmalıca Türkçesiyle yapıldığınıda unutmayalım…

Hemen akabinde aynı söyleşide yine lisede öğretmenlik yaparken Türk Dünyasında Karadeniz Türk Halk Kültürünün yeri ve önemini anlamak ve anlatmak için doktora yapan Dr. Mustafa Eren Bey ile Karadeniz’in çok eskideki düğünlerde damada yapılan oyunları, yaylalardaki gece oyunlarını, eğlencelerini yörenin giyim kuşam, sohbet adaplarını, kız alıp verirken örf ve adetlerini, çocuğa takılan isimlerin nasıl belirlendiğini öğrendik.

Çok ilginçtir, dikkatimi çeken isim koyma tekniğini sizinle paylaşayım:

Çocuk doğmaya yakın bahçeye üç adet pırasa dikilirmiş birincisine ikincisine ve üçüncüsüne hangi ismi kız erkek koyup çocuk doğduktan sonra hangi pırasa daha güzel daha boylu daha parlak albenisi varsa ona koyulan kız ya da erkek ismi neyse o çocuğa koyulurmuş...

Kurul kalesi gerçekten hâkim bir zirveye yapılmış Altınordu’nun Bayadı mahallesinde bulunan kale 40 yıl hüküm süren VI. Mithridates döneminde kullanım gören Kurul Kalesi, Romalılara karşı uzun süreler ciddi mücadele vermiş. Fakat en sonunda Romalıların güçlü saldırısıyla büyük bir yangınla son bulduğu söyleniyor. 

2300 yıllık kurul kalesi çevresinde halen devam eden kazı çalışması yapılırken bulunan Kibele Heykeli bulunduğunu öğrendik. Bölgede görevli arkeologlardan araştırmalara son hız devam edildiğinin bilgisini aldık…

Kibele’nin Anadolu da eski bir mitolojik olgu olduğunu öğrendik. Kibele dağların, bereketin, hatta kent kapılarının koruyucu tanrıçası olarak adlandırılmış…

Birde Altınordu da bulunan Aziziye Yalı Cami Sultan Abdülaziz zamanında ahşap olarak yaptırılmış zaman içinde yıkılmaya başlayınca 1890 yılında Kadı Zade Hasan Efendi tarafından kesme ve moloz taş ile yeniden inşa ettirilmiş…  O kadar nezih o kadar güzeldi ki huzur veren içi ve avlusu görmeye değerdi…

Yine Ordu’yu gezerken dikkatimi çeken çok güzel bir söz vardı onunla yazımı bitireyim… “Ekin toplanır, harman olur… Fikirler toplanır derman olur” Sağlıcakla kalın…





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024