Eskişehirliyiz.biz Ana Sayfa Eskişehir Apart Yurt Rehberi  
Üye Ol Üye Giriş
Eskişehir Forum Tartışma Platformu
www.eskisehirliyiz.biz
Ana Sayfa      
 
Forum


>Yanıtla<
>Cevap Yaz
Oktay Sinanoğlu - ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Profesörü
Yazar Mesaj
adsoyad | Offline 12 Nisan 2009 Pazar 07:01  Oktay Sinanoğlu - ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Profesörü
1935'te doğan Sinanoğlu, Atatürk tarafından 1928 yılında kurulmuş olan TED Yenişehir Lisesi'ne 1953 yılında burslu öğrenci olarak girdi ve okulu birincilikle bitirdi. Okulun bursuyla kimya okumak üzere ABD'ye gitti. 1956'da ABD Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kimya Mühendisliği'ni birincilikle bitirdi.

1957'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nü sekiz ayda bitirerek yüksek kimya mühendisi oldu. "Alfred Sloan" ödülünü aldı. 1959'da Kaliforniya Üniversitesi Berkeley'de kuramsal kimya doktorasını tamamladı. 1960'ta Yale Üniversitesi'nde öğretim üyesi (asistan profesör) oldu.

1960-61 yıllarında atom ve moleküllerin çok-elektronlu kuramı ile "Doçent" oldu. 1963'te 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandırarak 28 yaşında "tam profesör" unvanını aldı. 20. yüzyılda Yale Üniversitesi'nde bu sanı kazanan en genç öğretim üyesidir.

1962 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi mutevelli heyeti yalnız Oktay Sinanoğlu'na mahsus olmak üzere kendisine Danışman Profesör ünvanını verdi. Yale Üniversitesi'nde ikinci bir kürsüye daha profesör olarak atandı. 1973'de Almanya'nın en yüksek "Aleksander von Humboldt Bilim Ödülü"nü ilk kazanan kişi oldu. 1975'de Japonya'nın "Uluslararası Seçkin Bilimci Ödülü"nü kazandı; yine 1975 yılında özel kanunla Oktay Sinanoğlu'na ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Profesörü ünvanı verildi. 1976'da Japonya'ya Türkiye Cumhuriyeti Özel Elçisi olarak gönderildi. Kendisi Türk-Japon kültür, bilim ve eğitim ilişkilerinin temellerini atmıştır. Amerika Bilim ve Sanat Akademisinin ilk ve tek Türk üyesidir. Meksika hükümeti tarafından yüksek Bilim Ödülü "Elena Moshinsky" ile ödüllendirildi.

Dünyada yeni kurulmaya başlayan moleküler biyoloji dalının ilk profesörlerinden biri oldu. DNA sarmalının çözelti içinde o biçimde nasıl durduğuna açıklama getirdi. Dünyanın pek çok yerinde buluşları ve kuramları ile ilgili konferanslar verdi.

1980'li yıllarda çalışmalarını kimya biliminin basit bir şekilde öğretilmesine yönelik bir kuramsal çerçeve üzerinde yoğunlaştırdı. Ancak 1988'de yayımlanan çalışmaları akademik dünyada ilgi görmedi. 1993'te Yale Üniversitesi'ndeki profesörlük görevlerinden erken sayılabilecek bir yaşta emekliye ayrıldı. Aynı yıl Türkiye'ye dönerek Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü'nde profesörlüğe atandı. 2002 yılında bu görevden de emekliye ayrıldı.

Türkiye'de bulunduğu dönemde çalışmalarını daha çok Türk ulusal kimliği ve Türk diliyle ilgili milliyetçi görüşlerini yaymaya adadı. Eğitim dilinin anadil olması gerektiğini ve yabancı dilin takviyeli olarak öğretilmesinin gerektiğini savunmaktadır. Matematiksel yapısından dolayı Türkçe'nin en iyi bilim dili olduğunu söylemektedir.

Yaşamı boyunca Kuantum Mekaniği'ne birçok katkıda bulunmuş bir bilim adamıdır. P.A.M.Dirac'in de üzerinde uğraştığı ancak çözümleyemediği bir problemi, "Kuantum mekaniğinde Hilbert uzayının topolojisi ve içerdiği yüksek simetrileri çözdü. Böylece Kimya bilimini bu topolojik inceleme ile sağlam bir temele oturttu.

Tüm akademik çalışmaları içinde en önemli 5 kuramı şöyledir:

Many Electron Theory of Atoms and Molecules (1961) – Atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı.
Solvophobic Theory (1964) – Çözgen-iter kuramı.
Network Theory (1974) – Kimyasal tepkime mekanizmaları kuramı.
Microthermodynamics (1981) – Mikrotermodinamik
Valency Interaction Formula Theory (1983) – Değerlik kabuğu etkileşim kuramı. 
Yazar Mesaj
adsoyad | Offline 12 Nisan 2009 Pazar 07:32  
normal insanların höö diye baktığı, uzmanlarının ise hayatları boyunca çözemediği problemleri çözebilen, az sayıda üstün insandan biri de bizden çıkmış.

bilimsel yönü zaten hayatı boyunca en üst kurumlarca takdir edilmiş, einsteinleri çıkaran, bugünkü insanlığın sahip olduğu felsefe ve bilimi borçlu olduğumuz almanyadan kimseye verilmeyen bir ödül almış, ülkesinde devletin ilk ve tek profesörü ünvanını özel bir kanunla almış değerli bir insan.

bilimsel yönünü tartışmak zaten haddimize değil, fakat kitapları, röportajlarıyla bu üstün zekasının daha farklı, bizi ilgilendiren güncel konularda da yorumları var.

bizden biri olan bu insanın, daha önce olduğu gibi 50-100 yıl, belki daha fazla süre çözemeyeceğimiz sorunlara yorumlarını da önce kendi insanımıza ulaştıralım.
 
Yazar Mesaj
adsoyad | Offline 19 Ekim 2009 Pazartesi 01:33  
 
Yazar Mesaj
adsoyad | Offline 19 Ekim 2009 Pazartesi 01:37  
 
>Yanıtla<
>Cevap Yaz
 


online ziyaretçi: 22295
online üye: 0
 
Telif hakkı saklıdır © 2000-2024 Eskişehir Reklam
Eskişehirliyiz.biz Anasayfa | Giris Sayfan Yap | Sık kullanılanlara ekle| WebMaster Kodu | İletişim  
eskişehir

eskisehir@eskisehirreklam.com