|
Yine sensiz bir gün geçti ömrümden. Tıpkı dün gibi ve ondan önceki gün gibi… Bu böyle geriye doğru aylarca uzayıp gidiyor işte. Ah şu zayıf ümitlerim de olmasa…Belki yarın sana ulaşırım, belki bir gün ikimiz de bir şekilde gerçek mutluluğu bulabiliriz ümidiyle takvimden bir yaprak daha kopardım bugün. Birlikte olamasak da kendi dünyalarımızda bir şekilde mutlu brolabilmeyi başarabilecek miydik? Bilmiyorum, belki sen çok mutlusun, zaten bunun olmasını ne kadar çok istiyorum bir bilsen. Sen mutlu ol yeter, gerisi hiç önemli değil… Belki bir gün bu satırları okursun, bilmiyorum sana ulaşır mı ama belki okursun diye yazıyorum tüm brbunları. Beni sev demiyorum, diyemem de. Ne hakkım var ki buna. Böyle bir şey akla mantığa da sığmaz zaten. Gerçek olan bir şey var ki o da seni çoook çok seviyorum. Kimsenin seni bu kadar çok sevebileceğini zannetmiyorum. Beni sevmen gerekmez, bunun bi dakika brolması için canımı bile seve seve verirdim ama hayatta her şey istediğimiz gibi olmuyor maalesef. Ama sakın benden nefret etme ne olur. Bana sakın acıma, ben acınmaktan nefret ederim. Unut dedin, unutursun dedin… Unutamadım anlıyor musun, unutamadım ve unutamayacağım da. Bence nasıl biriydin biliyor musun? Mükemmel olmasan da tek kelimeyle harika biriydin. Zaten kim mükemmel ki sen olacaksın. Biraz şımarık ve nazlıydın ama bunlar seni daha harika yapıyordu. Sık sık kullandığın argo kelimeler seni hiç kaba yapmıyor, aksine daha bir sevimli hale getiriyordu. Oldukça bilgili ve zekiydin. Hem okuyor hem de kendince bir şeyler karalıyordun. Ama öyle güzel karalıyordun, öyle içten ifade brediyordun ki kendini… Bir benzerini başka hiç kimsede görmedim, görebileceğimi de zannetmiyorum. İnsanı çileden çıkarırken bile gülümsetecek tatlı bir cadıydın sen! Kalbin yaralıydı ve en azından teselliye muhtaçtın. Gerçek mutluluğu arıyordun. Sık sık hatalar bryapıyordun bu sırada ama hangimiz hata yapmıyorduk ki. Hani bir söz vardır ya, gülü seven dikenine katlanır diye. Ne katlanması, ben senin dikenlerini bile birçok kişinin gülü sevdiğinden çok daha fazla sevdim. Geçmiş ve gelecek tüm kusurlarını affettim. Son nefesime brkadar senin mutlu olman ve yüzünün gülmesi için çaba göstereceğime kendi kendime söz verdim. Senin bunlardan haberin bile olmadı hiç. Hiç dinlemedin beni, hiç inanmadın ki bana. Ah bu bana ne kadar acı veriyor bir bilsen. Hak vermesen de keşke dinleseydin bir defa. brbrZorla güzellik asla olmaz. Ama aşkın mukaddesliğine biraz saygı gösterseydin ve benden nefret etsen veya korksan da bir defa bile olsa arayıp sorsaydın ne kaybederdin ki. Üstelik benden niye korkacağını anlamış değilim. Seven insan sevdiğini bile bile üzemez, üzüyorsa sevmiyor demektir. Seni üzdüysem kasıtlı yapmadım inan ki. Ama sen beni öyle üzdün ki, bracıdan hüngür hüngür ağladım bu yaşta bu erkek halimle. Ama sana kızgın değilim ve varsa bi hatan ben zaten çoktan affettim. Çünkü seven insan kin tutmaz, seven insan beklentisiz sever, seven insan fedakar olur… Böyle sevgi mi olur deseniz de ben seni işte böyle sevdim. brbrNe hayaller kurmuştum seninle ilgili. Şimdi her biri bir hançer olup kalbime saplanan hayaller…Allah’ım neden ben bu acıları çekiyorum. Belki de hak ediyorum. Belki böylesi daha iyidir. Kim bilir. Bir çocuk ne kadar çok şımartılabilirse ben de seni öyle şımartacaktım. Seni üzebilecek her şeye tüm gücümle engel olacaktım. Hiç bıkmadan saatlerce gözlerine bakarak tatlı tatlı konuşmanı dinleyecektim.Üzüldüğünde ne yapacağımı şaşıracak, ğladığında brbaşını yaslayacak omuz olacaktım. Gözyaşlarını parmaklarımla silecek, sana sevgiyle sarılıp teselli edecektim. Senin mutlu olduğunu görmeden bilmeden benim mutlu olmam da imkansız. Seninle bir ömür böyle geçsin istedim ama olmadı. Ben senin için bir hiç olsam da sen benim için hep varsın ve olacaksın. Her şey senin mutluluğun için… Senin bir sevdiğin var ve gözün ondan başka bir şey görmüyor. Keşke bir sevdiğin olduğunu en başta söyleseydin de bana bu acıları çektirmeseydin. Her nerede nasıl ve kiminle mutlu olacaksan öyle ol. Senin mutluluğun için birçok şeyden vazgeçmeye çoktan hazırım zaten. Bu dünyada brhiçbir şey senin yüzünün gülmesinden daha önemli olamaz benim için. Seni ne kadar çok sevdiğimi bir bilseydin hiç sevmesen de en azından saygı duyardın. Ayda yılda bir de olsa bir defa nasılsın diye arayıp sorardın. Elimden şimdilik hiçbir şey gelmiyor. Çaresizlik içinde eli kolu bağlı oturuyorum. Senin için dua etmekten başka yapabileceğim hiçbir şey yok şimdilik. brDuanın gücüne inan ey ulaşılmaz sevgili. Allah şeytanın bile duasını kabul etmiş, bizimkini neden etmesin. Dua ile dağlar ova, çöller vaha, imkansızlar mümkün olur. Hep senin mutluluğun için dua ediyorum. İkimiz de bir şekilde mutlu olalım ama eğer benim brmutluluğum seninkine engel olacaksa ben her şeyden seve seve vazgeçtim. Yeter ki sen hiç üzülme. Eğer bir gün biri size sizi sevdiğini söylerse sakın tüm kapıları yüzüne kapatıp çekip gitmeyin. Kendinizi onun yerine koyun bakalım. Sizin sevdiğiniz biri size böyle bir şey yapsa ne halde olurdunuz. Sevin demiyorum ama saygı duyun ve terk etmeyin ne olur. Geride bir harabe ve ömür boyu sürecek acılar bırakabilirsiniz çünkü. Aşk için neleri göze almadık ki. Canımızı bile feda etmeye hazır olduk kimi zaman. Neydi aşkı bu kadar vazgeçilmez ve değerli yapan? Biz mi aşka çok değer veriyorduk yoksa aşk gerçekten değerli miydi? Üstelik brbir de aşktan kimin ne anladığı var. Herkesin zihninde başka bir aşk anlayışı mı vardı? Çok sever hiç sevilmeyebilir miydik? Yada hem sever hem sevilir fakat bir türlü umduğumuzu bulamayabilir miydik? Bunca yıl geçen uykusuz geceler, kaleme alınan onlarca yüzlerce yazı bunun için miydi der miydik? Sahi aşk bir ömürlük müydü? Yoksa yanıp sönen bir ateş gibi brküllenip yok olmaya mahkum muydu? Sorular sorular, ah sorular… Beynimi kemiren sorular… Emin olduğum bir gerçek varsa o da şudur ki AŞK ACISI ÇOK ACI ÇOOOK… brİnşallah bir gün son bulur. Şunu daha iyi anladım ki senin için yazılan bu yazılar da, senin bir başkası için yazdıkların da hepsi boş şeyler bunların. Aşk parlayan ve uzun veya kısa yanıp brsönen bir ateş. Sönmeyen sevgidir ey ulaşılmaz sevgili. Beni seni öyle çok sevdim ki… Ama ellerim bomboş kaldı. Ama seni yine de seviyor ve bu hiçbir önemi olmayan yazıyı belki sen okursun diye yazıyorum. İnşallah seni hiç üzmeyecek gerçek mutluluğu bulursun, inşallah bulursun… Karşılığını bulan beklentisiz sevgilerle dolu bir ömür geçirmemiz dileklerimle…brbryazmıs işte birisi birileri okusun diye..... |