Suda Doğum: Anne ve Bebek İçin Yeni Bir Deneyim

SUDA DOĞUM HAKKINDA EN ÇOK MERAK EDİLEN 7 SORU
Hamileliğin son aylarında anne adaylarının en büyük isteği, sağlıklı bir şekilde bebeklerini kucaklarına alırken rahat ve stressiz bir doğum süreci yaşamaktır. Bu beklentiyi karşılayan suda doğum yöntemi, sunduğu fiziksel ve psikolojik avantajlarla giderek daha fazla tercih ediliyor. Acıbadem Kartal Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Refika Gasimova, suda doğumun en çok merak edilen yönlerini yanıtladı.
Suda Doğum Nedir ve Anneye Ne Gibi Faydalar Sağlar?
Suda doğum, doğumun sancılı ve aktif aşamasının veya tamamının, 35-37 derece sıcaklıktaki su dolu özel bir havuzda gerçekleşmesidir. Dr. Refika Gasimova'ya göre, sıcak suyun kasları gevşetmesi sayesinde annenin hissettiği ağrı şiddeti 10 üzerinden 3-4'e kadar düşüyor.
Bu yöntem, anneler için birçok fayda sağlıyor:
-
Ağrı Kontrolü: Suyun sıcaklığı, kasılmaları daha az hissedilir hale getirerek epidural veya morfinin etkilerine yaklaşan bir ağrı kesici görevi görüyor.
-
Psikolojik Rahatlama: Havuz, anne ile dış dünya arasında bir tampon görevi görerek mahremiyet hissi yaratıyor ve ebe desteğiyle annenin güven duygusunu artırıyor.
-
Fiziksel Hafiflik: Suyun kaldırma kuvveti, yerçekiminin yarattığı ağırlığı hafifleterek annenin hareket kabiliyetini artırıyor ve kas yorgunluğunu azaltıyor.
Bebek İçin Suda Doğum Güvenli mi?
Suda doğum, bebek için daha nazik bir geçiş sağlıyor. Bebeğe giden kan ve oksijen akışı artarken, doğumdan hemen sonra anneyle bebek arasında ten tene temas kurulması sağlanıyor. Bu temas, pozitif duyguları tetikleyen oksitosin hormonunu salgılayarak anne-bebek bağının ilk adımını oluşturuyor.
Ailelerin en büyük endişelerinden biri olan "bebeğin suyu yutma ihtimali" hakkında konuşan Dr. Gasimova, bebeklerin anne karnında 9 ay boyunca zaten suyun içinde geliştiğini ve bu nedenle suya doğan bir bebeğin tekrar suya sokulmadığı sürece bu durumun bir risk oluşturmadığını belirtiyor.
Deneyimli bir ekip tarafından yapıldığında, suda doğumun riskinin bulunmadığı; hatta müdahaleli doğum oranlarının azaldığı, vakum, forseps ve dikiş ihtiyacının ortadan kalktığı veya azaldığı belirtiliyor. Uzman, ikiz gebelik veya Sezaryen sonrası vajinal doğum (SSVD) gibi durumlarda da suda doğum yapılabileceği yönündeki yanlış kanıların doğru olmadığını vurguluyor.
Gönderen: journal