Böbrek Üstü Bezi Kitleleri Tehlikeli Olabilir - Eskişehir Haber

Eskişehir Sağlık

Böbrek Üstü Bezi Kitleleri Tehlikeli Olabilir

Böbrek Üstü Bezi Kitleleri Tehlikeli Olabilir
Yayınlama: 23 Ekim 2025 Perşembe
A+
A-

Böbrek Üstü Bezi Kitleleri Tehlikeli Olabilir: Çoğunlukla Belirti Vermiyor, Tesadüfen Yakalanıyor

Böbreklerimizin üzerinde yer alan böbrek üstü bezleri (adrenal bezler), enerji üretiminden kan basıncının düzenlenmesine kadar pek çok kritik görevi üstlenen hormonları salgılaması nedeniyle hayati öneme sahiptir. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Melih Kara, bu bezlerde oluşan kitlelerin (adrenal tümörler) çoğunun belirti vermediğini ve genellikle başka bir nedenle yapılan görüntülemelerde tesadüfen bulunduğunu belirtiyor.

Kitlelerin Büyük Çoğunluğu İyi Huylu, Ancak Riskler Var

Prof. Dr. Melih Kara, böbrek üstü bezlerinde oluşan kitlelerin çoğunun tehlikeli olmadığını ancak bazı türlerinin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor:

  • Tehlikeli Türler: Özellikle pheochromocytoma ve aşırı kortizol ile aldosteron hormonu salgılayan kitleler, ciddi kardiyovasküler, metabolik ve elektrolit sorunlara neden olabilmektedir.

  • Kanser Riski: Büyük olan veya sürekli büyüyen kitlelerde kanser riski artmaktadır. Ayrıca, kitleler akciğer, meme veya böbrek kanserlerinin yayılması sonucu da gelişebilir.

  • Yaşamsal Önem: Prof. Dr. Kara, bu nedenle her kitlenin uygun tanı yöntemleriyle değerlendirilmesi ve ihtiyaç halinde tedavi edilmesinin yaşamsal önem taşıdığının altını çiziyor.

Hormon Salgılayan Kitlelerin Yol Açtığı Problemler

Hormon salgılayan kitlelerin yol açtığı başlıca sağlık sorunları şunlardır:

  • Aşırı Kortizol Salgısı (Cushing Sendromu): Obezite, hipertansiyon, diyabet, osteoporoz ve ciltte kolay morarma gibi sorunlara neden olabilir.

  • Aşırı Aldosteron Salgısı: Dirençli hipertansiyon, hipokalemiye (potasyum düşüklüğü) bağlı kas krampları ve halsizlik gibi şikayetlere yol açabilir.

  • Pheochromocytoma (Adrenalin/Noradrenalin Salgısı): Dirençli hipertansiyon, taşikardi, tekrarlayan baş ağrısı ve geçici yüksek tansiyon atakları görülebilir.

Risk Faktörleri ve Belirtiler

Kitlelerin büyük oranda sebepsiz ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Kara, ileri yaşın, önceden kötü huylu tümör varlığının ve genetik sendromların (MEN2, von Hippel-Lindau gibi) riski artırdığını söylüyor.

Kitleler genellikle belirti vermese de, hormon etkisi varsa hipertansiyon ve metabolik bozukluklar sık görülen ilk belirtileri oluşturmaktadır.

Tedavinin Temeli: Cerrahi Müdahale

Tedavi planı, kitlenin türü, büyüklüğü ve hormon salgılama durumuna göre düzenleniyor. Küçük, iyi huylu ve hormon salgılamayan kitlelerde düzenli takip yeterli olabilirken, cerrahi müdahale tedavinin temelini oluşturuyor:

  • Cerrahi Gerektiren Durumlar: Belirgin olarak fazla hormon salgılayan tümörlerde, kanser şüphesi taşıyanlarda veya büyük boyutlu (>4 cm) tümörlerde cerrahi yöntem uygulanması gerekmektedir.

  • Minimal İnvaziv Yaklaşımlar: Son yıllarda laparoskopi, retroperitoneal ve robotik gibi minimal invaziv yöntemler tercih edilmektedir. Bu yöntemler, daha kısa sürede taburcu, daha hızlı iyileşme ve estetik açıdan daha iyi sonuçlar sunmaktadır.

  • Altın Standart: Laparoskopik adrenalektomi (Transperitoneal lateral yaklaşım) uzun süredir altın standart olarak kabul edilmektedir. Robotik yöntem ise zorlu anatomilerde ve büyük tümörlerde kolaylık sağlayarak kan kaybı ve yatış süresini kısaltmaktadır.



Gönderen: haber



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024