Yunus Emre Yaz Okulları Kapanış Programı Büyük Coşkuya Sahne Oldu - Eskişehir Haber

Eskişehir Kültür-Sanat

Yunus Emre Yaz Okulları Kapanış Programı Büyük Coşkuya Sahne Oldu

Yunus Emre Yaz Okulları Kapanış Programı Büyük Coşkuya Sahne Oldu
Yayınlama: 31 Temmuz 2025 Perşembe
A+
A-

Türkçenin Kalpten Kalbe Yolculuğu İstanbul'da Tamamlandı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen Yaz Okulları 2025 Kapanış Programı'na katıldı. Bakan Ersoy, Türkçenin bir iletişim dilinin ötesinde, duyguların ve düşüncelerin yüzyıllar boyunca harmanlandığı bir gönül dili olduğunu vurguladı.

"Türkçemiz: Tarihiyle, Edebiyatıyla, Bir Gönül Dilidir"

Bir ay boyunca Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirilen Türkçe Yaz Okulu, Türkoloji Yaz Okulu ve Türk Arkeolojisi, Çağdaş Türk Sanatı, Türk Mutfağı ve Türk Modası tematik yaz okullarında gençlerin Türkiye’nin kültürel mirasını, entelektüel birikimini ve dil zenginliğini yakından tanıma imkânı bulduğunu ifade eden Bakan Ersoy, şunları kaydetti:

“Bugün burada, yalnızca bir yaz okulu programının tamamlanışına değil; aynı zamanda sizlerin heyecanı ve coşkusu ile çok uluslu, çok dilli ve kültürel açıdan zengin bir etkileşim sürecinin önemli ve anlamlı bir finaline tanıklık ediyoruz. Türkçemiz; sadece bir iletişim dili değil, aynı zamanda kültürel bir hafızayı yansıtması açısından da derin bir anlama sahiptir. Tarihiyle, edebiyatıyla, deyimleriyle, şarkılarıyla, duyguların ve düşüncelerin yüzyıllar boyunca harmanlandığı bir gönül dilidir. Sizler, bu dili yalnızca sınıf ortamında değil; mutfakta, sokakta, atölyede, müzede, dostluklar kurarak, hissederek öğrendiniz.”

Bakan Ersoy, programlar sayesinde gençlerle yalnızca bilgilerini değil sofralarını, geleneklerini, türkü ve sevinçlerini de paylaştıklarını belirterek, katılımcıların kültürel mirasa açık yüreklilikle yaklaşarak onu benimsemelerinin kendileri için de çok kıymetli olduğunu vurguladı.

"Türkiye Her Zaman Sizin İkinci Evinizdir"

Kültürün sadece geçmişi korumak değil, geleceği birlikte inşa etmek olduğuna inandıklarını ifade eden Bakan Ersoy, katılımcıların burada edindiği her bilginin ve her dostluğun, ülkeler arasındaki karşılıklı anlayışa, barışa ve iş birliğine katkı sağlayacak değerli birer tohum olduğunu belirtti. Ersoy, "Burada geçirdiğiniz zamanın, sadece bir ay değil; bir ömür boyunca sürecek bir bağ kurduğuna inanıyorum. Türkiye artık sizin için bir kelimeden ibaret değil; bir hatıra, bir dostluk, bir anlam. Bu dostluğun güçlenerek devam etmesini; buradaki tanışmaların, kurulan dostlukların, arkadaşlıkların barışın, hoşgörünün ve kardeşliğin gelişmesine katkı sağlamasını diliyorum" dedi.

Bakan Ersoy, programların başarıyla yürütülmesini sağlayan Yunus Emre Enstitüsü’ne, programların paydaşlarına, ders veren akademisyenlere, koordinatörlere, rehberlere ve emeği geçen herkese gönülden teşekkürlerini iletti. Katılımcılara da Türkiye’ye ve Türkçeye gösterdikleri ilgi için teşekkür eden Bakan Ersoy konuşmasını, “Türkiye her zaman sizin ikinci evinizdir. İyi ki geldiniz. Türkçeniz güçlü, yolunuz açık, kalbiniz Türkiye’yle bağlı olsun” sözleriyle tamamladı.

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı: "Türkçe, Kültürel Hafızadır"

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Abdurrahman Aliy ise yaptığı konuşmada, Türkçenin yalnızca bir dil değil; ortak hatıranın, misafirperverliğin ve duygunun zarafetle ifade bulduğu bir kültürel hafıza olduğunu vurguladı.

Yaz okullarına katılım verilerini de paylaşan Aliy, "Bir ay önce farklı ülkelerden, farklı dillerden, farklı kültürel birikimlerden yola çıkan 69 ülkeden 800 misafirimizle ülkemizde buluştuk. Yurt dışında Kültür Merkezlerimizde Türkçe öğrenen 57 ülkeden gelen 463 misafirimizi Türkçe Yaz Okulu’nda, yurt dışındaki üniversitelerde Türkoloji bölümlerinde eğitim gören 25 ülkeden 192 misafirimizi ise Türkoloji Yaz Okulu’nda 23 farklı şehirdeki 30 farklı üniversitede ağırladık. Aynı zamanda, ülkemizin zengin kültürel birikimini paylaşmayı amaçlayan Tematik Yaz Okullarımızda da Türk arkeolojisi, çağdaş Türk sanatı, Türk mutfağı ve Türk modası temalarında 35 farklı ülkeden 80 misafirimizi, İstanbul başta olmak üzere ülkemizin farklı şehirlerinde misafir ettik” dedi.

Aliy, gerçekleştirilen programların yalnızca akademik bir faaliyet olmadığını, katılımcıların Türk dilini ve kültürünü yaşayarak öğrendiğini belirterek, "Gerçekleştirdiğimiz Yaz Okulları sayesinde, sadece bir dil öğretmenin ya da bir akademik alanı tanıtmanın ötesinde; sizlerle birlikte dostluklar kurduk, yeni anlamlar inşa ettik. Arkeolojiden Türk mutfağına, çağdaş sanatlardan geleneksel Türk modasına kadar uzanan bu tematik programlar, Türkiye’nin kültürel çeşitliliğini sadece anlatmakla kalmadı; bizzat deneyimleme fırsatı sundu. Aynı zamanda misafirlerimiz Türkçelerini yalnızca sınıf içinde değil; sokakta, atölyede, mutfakta, kısacası hayatın içinde konuşarak geliştirdi. Türkçe ve Türkoloji alanında misafirlerimiz, sadece bir bilim dalının temel taşlarını değil; bu ülkenin kültürel hafızasını, entelektüel zeminini ve edebi mirasını tanıdı” ifadelerini kullandı.

Türk dili ve kültürüne gösterilen ilginin gelecek adına umut verici olduğunu ifade eden Aliy, "Bir dil öğrenmek sadece yeni kelimeler ezberlemek değil, başka bir dünyayı içselleştirmektir. Bir kültürü tanımak, kendi kültürüne bir adım geri çekilip başka bir pencereden bakabilmeyi gerektirir. İşte bu yaz, hep birlikte bunu yaşayarak deneyimlediğimi düşünüyorum" sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Konuşmaların ardından, fotoğraf ve video dalında düzenlenen yarışmalarda dereceye giren katılımcılara ödülleri takdim edildi.



Gönderen: journal



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024