MİLLİ DAVAMIZ KIBRIS
20.Temmuz.2019 Kıbrıs Barış harekâtının 75. yıl dönümü. Milletimize, İslam âlemine ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.
75 sene önce Kıbrıs’ta Papaz III. Mariyosu, Yunanistan desteğindeki EOKA’cılar devirmişler ve bir iç savaşın fitilini ateşlemişlerdi. Güya Rumların kendi aralarında bir şavaş olarak gösterilmeye çalışılan kargaşa da diğer taraftan da Türk köyleri ve yerleşim merkezleri taarruza ve katliama uğruyordu. O günden kalan bir acı hatıra Kıbrıs Türk Barış gücü kumandanlarından birinin evine giren Rumlar, komutanın eşi ve üç masum çocuğunu katlederek evin banyo küvetine koymuşlardı.
Her an bir acı haber haber ajanslarına düşüyor, Türkiye ve Türk hükümetini kasıp kavuruyordu. Türkiye de 1973 seçimlerinde 48 milletvekili çıkartan MSP Milli Selamet Partisi CHP (Ecevit) koalisyon hükümeti bulunmaktaydı.
KIBRIS KARIŞTIRILIYOR
Hükümetin MSP kanadı; “Türkiye’nin Kıbrıs üzerinde garantörlük hakları vardır. Bu kargaşaya derhal müdahale etmeli ve akan kanlar durdurulmalıdır” tezini işliyordu. Ancak hükümetin CHP kanadı, İngiltere ve Yunanistan’ın da garantörlük hakları bulunduğunu öne sürerek müdahalenin bunlarla birlikte yapılmasını öne sürüyordu.
Başbakan Ecevit İngiliz Dış İşleri Bakanı Kalahan’la görüşmek üzere İç işleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk’ü de yanına alarak Ankara/Mürted (Akıncılar) hava alanından İngiltere hareket etti. Uçak havalanır havalanmaz Başbakan Yardımcısı ve Başbakan vekili Prof. Dr. Necmettin Erbakan Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar Paşa ile bir odaya girerek, askerimizin müdahale için derhal hazırlanmasını, gerekli Kanun kuvvetinde kararnamenin Bakanlar Kurulundan çıkarılacağını belirtti.
Odadan dışarıya çıkan Erbakan hemen yanında duran Devlet Bakanı Süleyman Arif Emre’ye dönerek, sadece “Arif Bey, çok dua edelim” dedi.
Başbakan Ecevit İngiltere’den aldığı olumsuz cevap üzerine Türkiye’ye döndüğünde Başbakan yardımcısı ve Başbakan vekili Necmettin Erbakan, çoktan Milli Güvenlik kurulunu toplamıştı. Cenevre’de müzakerelere katılan Dışişleri Bakanı Turan Güneş de Ankara'yı aradı ve o tarihi cümleyi kurdu: ''Ayşe tatile çıkabilir.''
Başbakan Ecevit, çıkartmaya ait bütün hazırlıkların tamamlanmış olduğunu artık çıkartmanın kaçınılmaz olduğunu görerek “Kıbrıs Barış harekâtıyla ilgili ilk açıklamasını yaptı.”
Kıbrıs’ın, Barış harekâtıyla Türk askerinin kontrolüne geçmesinden sonra zaman zaman açıklama yapan Ecevit, ortağı MSP’nin ve onun Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın ABD, İngiltere ve bütün Batıyı umursamaz tutumundan rahatsız olmuş ve ”Fetih ruhuna karşıyım” diyerek beyanatlar vermeye başlamıştı.
Savaş sebebiyle milletimizin birlik ve beraberliği sağlanmış, bu yapıyı bozmadan yatırımlara yönelinmesini isteyen MSP Genel Başkanına inat Başbakan Ecevit, bu sefer tek başına iktidara gelirim ümidiyle “Erken seçim” beyanatları vermeye başladı.
Fetih ruhuna karşı olan aynı Ecevit, 1977 de yapılacak olan erken seçimlerinde otobüs ve minibüslerin arka camlarına kadar her tarafa “miğferli Ecevit posterleri astırarak kendini Kıbrıs Fatihi” ilan edecekti.
Tarihi, kültürel ve stratejik bakımdan büyük öneme sahip Kıbrıs adasında kontrol Türk askerleri ile sağlandığında, Rumların “megalo idea – Büyük Rum İmparatorluğu” ile Yahudilerin 5000 yıllık “Arz-ı Mev’ut hayalleri” suya düşüyor, bu proje kendi ifadelerine göre en azından 10 senelik bir revizyona tabi tutuluyordu.
Şurası kesindir ki Kıbrıs Barış harekâtı Bakanlar kurulunda, ABD, İngiltere ve BM’de diplomatik ve cephelerlerde ise askeri olarak kazanılmıştır.