SİVRİHİSAR’LI CİMRİ OLUR !
Saygıdeğer hemşehrilerim hepinizi saygıyla selamlarım. Bu yazımda sizlere üzerimize ithaf edilen bir başka sözden bahsedeceğim. Sivrihisar’ lılar cimri olur.
Cimrilikle tasarruf bazen karıştırılır. Hâlbuki çok farklı kelimelerdir.
Cimrilik: Eli sıkılık, pintilik anlamına gelir.
Tasarruf ise, İhtiyaç kadar kullanmak, israf etmemek, gereksiz harcamamaktır.
Rahat yaşayabilmek, muhtaç olmamak, gelecekte sıkıntıya düşmemek adına planlı, programlı, disiplinli hayat sürmek için “ayağımızı yorgana göre uzatmak” zorundayız. İnsanları güçlü kılan; yedikleri değil, hazmettikleridir. Zengin kılan, kazandıkları değil, muhafaza ettikleri ve ihtiyaç halinde doğru kullandıklarıdır. Sivrihisar insanının “Gelirin ne kadar az olursa olsun, kıyıda köşede bir paran olsun !’’ anlayışı vardır. Bu onun ileriyi iyi gördüğü, ihtiyatlı olduğudur. Sivrihisar’lı geçmişini unutmaz, geleceği de düşünür.
Kazananda benim, harcayanda benim. Nasıl olsa imkânlarım var. İstediğim gibi harcarım deme lüksüne sahip değiliz. Ülkemizi bir gemiye benzetirsek, hepimiz bu geminin yolcularıyız. Yolcuların ortak görevi bu geminin batmaması için çalışmaktır. Gemi batarsa tüm yolcular zarar görür.
Cimri dedikleri Sivrihisar insanı neler bağışlamış bir bakalım. 28 Ocak 1923 tarihli “Milli Salname” de geçen ve o devrin para değeriyle;
—58.700 lira nakit para Türk ordusuna,
—50.000 lira nakit Maraş Müdafaa cemiyetine,
—35.000 liralık Askeri malzeme ordumuza,
—10.000 lira nakit para Türk Kızılay’ına,
—4.000 lira değerinde Sivrihisar isimli Breguet–14 tipi keşif uçağı,
—Sivrihisar Hastanesine 2500 yatak takımı
—500 adet mavzer, 43 reis takımı ile at,
Sivrihisar merkez ve köyleriyle ordumuza dişinden tırnağından artırdığı el emeği göz nuru giyecek, yiyecek ve malzeme yardımının haddi hesabı yoktur. Varsınlar bize cimri desinler, O cimri diyenlere söylenecek söz; Yapılan yardımı ve nakit paraları “Övünmeyen ve bunun reklamını yapmayan bir ecdadın torunlarıyız” olmalıdır.Ecdatlarımız tarih yazmışlar ,ama evlatlar o tarihi okumaktan aciziz.
Vatan savunmasında maddi manevi tüm imkânlarını zorlayarak büyük cesaret ve fedakârlık gösteren ecdatlarımızla ne kadar övünsek azdır. Hepsinin mekânı cennet olsun. Bu topraklar üzerinde rahat ve özgürce yaşayabiliyorsak onlara minnet ve şükran duymalıyız.’’Bir neslin kaderini, bir önceki nesil tayin eder veya dedelerin hatasını torunlar çeker ’’ diyen düşünürün sözlerinden hareketle, genel anlamda tüm kaynakları tasarruflu kullanarak, torunların torunlarına yaşanabilir bir dünya bırakmak gibi bir sorumluluğumuz vardır.
Fakirlik gelmeden zenginliğin, hastalık gelmeden sağlının, yaşlılık gelmeden gençliğin, kıymetini bilmek adına; sudan-enerjiye, gençlikten-sağlığa özelden genele doğru her şeyi hesap ederek ‘’ ben beni düşünürüm demek yerine; ben benimle beraber dünyayı düşünmek zorundayım ’’ felsefesiyle, gelecekte de yaşanabilir bir dünya için hayatın her safhasında israftan kaçınıp, tasarruf etmek zorundayız.
Büyük şairimiz Sayın Mürsel PAZARKAYA şiirinde ne kadar güzel dile getirmiş;
EŞŞEĞE YEM, EKMEĞE KATIK, EĞLENCE OLUNCA KARPUZ
YAHUDİ ACELE TÜYMÜŞ, HEM KARNI AÇ, HEM SUSUZ
İSRAFI HİÇ SEVMEYİZ, CİMRİ DİYENLER ÇIKAR
DEYEN DESİN ALDIRMA, SANKİ ONLARA KİM BAKAR
SEVMEYİ ÖĞRENMİŞİZ PİRİMİZ YUNUS EMREDEN
BÜYÜK GURUR DUYARIM SİVRİHİSARLIYIM DEMEDEN.
"Sivrihisar sevdası" adına hepinizi saygı ile selamlar, işlerinizde kolaylıklar dilerim.
SAYGILARIMLA Necmi GÜNAY
05072183066