Saygıdeğer hemşehrilerim;Bu yazımda sizlere ilki 6 Ekim 2010 günü Samanyolu Televizyonunda yayınlanan “Güz Gülleri” dizisiyle ilgili kişisel fikirlerimi ifade etmek istiyorum.

Yapımcılığını Mustafa Kartal’ın üstlendiği yönetmenliğini Taner Tunç’un yaptığı dizinin başrollerini Tekin Temel, Füsun Kostak ve Yunus Emre Yıldırımer paylaşıyor. Dizi Eylül 1980’de başlar. Sırtını darbeci sermayeye dayamış Kara Ailesi ile onurundan ve alın terinden başka hiçbir şeyleri olmayan Aydın Ailesi’nin hayatlarını anlatır.

Dizinin içeriği ile ilgili hiçbir ön yargım yoktur. Olmazda. Olamazda. Konusu, işleyiş şekli ve diğer teknik konular tamamen yapımcı ve yönetmenin kendilerine aittir. İzleyen insanlara da yönlendirme yapmak gibi bir çabanın da içinde değilim.

4 Ekim 2010 günü kaleme aldığım ve yayınladığım “Sivrihisar Kültür Müdürlüğü” yazımın tam da üzerine geldiği için bu yazıyı yazma gereği hissettim. “Maalesef Sivrihisar’ın tanıtımı yapılamıyor”.

Dizinin Sivrihisar’ın tanıtımına gerekli katkıyı sağlayacağına inandığım için 6 Ekim 2010 günü saat 20.00 da televizyonun karşısına geçtim. İlk 10 dakikalık bölümde Saat kulesi, Gâvur Hamamı, Zaimoğlu konağı vb. gibi yerleri görmek ve ilçemin televizyondan yayınlanmasını izlemek çok hoşuma gitti. Sivrihisar’ lı olduğum için tarih kokan yerlerde oyuncularla birlikte bende gezdim.

Buradan hareketle gözlemlediğim bazı noktaları dikkatlerinize sunmak isterim.

—Sözde Sivrihisar’ın tanıtımı yapılıyor, ama en bariz kullanılan Araç plakası 46 HK 505 ! bu nasıl tanıtımdır. Dizinin Kahramanmaraş’ta bir kasabada çekildiği izlenimi vermektedir. Bunu siz Saygıdeğer okurlarımın dikkatine sunuyorum. Bizden başka kimse burasının Sivrihisar olduğunu bilmiyor. Öyleyse bu nasıl tanıtım? Bu bariz ince ayrıntı atlanmıştır. Oysa plaka 26 HK 505 olsa idi dizinin Eskişehir’ de bir yerde çekildiği anlaşılmazmıydı. Neden ve Nasıl atlanır? Diziye izin verenlerin ve izleyenlerin bu haklı talebi neden kabul edilmez?

—Atatürk’ün evi olarak kullanılan tarihi Zaimoğlu konağı dizide ağa konağı olarak kullanılmaktadır. Üzerinde durduğum konu Zaimoğlu konağının dizi gereği olası bir yangında kullanılmaz hale gelmesi, bunun yanında içerdeki tarihi eserlerin de yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmasıdır. Çıkacak bir yangında içerdeki tarihi eserlerin yok olmasından tarih önünde tanıtım! Adı altında yapılan diziden dolayı herkese hesap verme durumunda kalırız. Tarihi eserlerin hepsi bölümler bitene kadar ya ayrı bir depoya alınmalı ya da zimmet karşılığı yapımcıya teslim edilmelidir. Kısacası Konak artık bizim değil Türk İstiklal tarihine maal olduğu için hepimizin malıdır. Onu gözbebeğimiz gibi korumalıyız.

—Gâvur hamamının o iğrenç görüntülerini izlerken tarihin ne hala geldiğini görmek içimi burktu işin açığı. Yönetmen orayı çekerken temizletip, düzenletip iyi bir görüntü sunsaydı daha hoş olmaz mı diye de aklımdan geçirmedim değil.

Beni yazdığım yazılardan dolayı “Sivrihisar ırkçılığı” yapmakla suçlayan kişilere diyorum ki; EVET Sivrihisar’ı çok seviyorum. Sivrihisar Milliyetçisiyim. Bu şekilde ilçemin yanlış, hatalı ve hatta hiç tanıtılmadığı diziler bize sadece anlık keyifler verebilir. Asmalı konak gibi bir dizinin Nevşehir ve yöresine neler kattığını hepimiz bilmekteyiz. O çekimleri yapılan eve günlük ziyaretçi sayısı hiç de küçümsenecek rakamlar değildir.

Yazılacak daha çok konu var. Ama dizinin ilerleyen bölümlerinde yapımcı ve yönetmen bu yazımızı ve haklı tepkimizi görerek gerekli düzenlemeleri yapacağına inancımı muhafaza ediyorum. Kısaca “KALİTELİ TANITIMA EVET “

Bu vesileyle tüm hemşehrilerimi saygıyla selamlar, işlerinde kolaylıklar dilerim.

SAYGILARIMLA   Necmi GÜNAY

necmigunay@hotmail.com

05072183066