Bu yazımla belki bir çok kişiden tepki çekeceğim ancak bunları yazmadan da bu konuyu görmezden gelerek de yaşayamayacağımı biliyorum...

Bağımsız adaylık gibi bir beklentinin seçim sisteminin açıklarından yararlanmaktan başka birşey olmadığı ap açık ortadadır. Elbetteki bugün bir çok kişi bağımsız aday olarak demokratik seçilebilme hakkını kullanmak istemektedir. Zira barajı geçebilecek bir partiden aday olma şansları olmayan insanlarında elbette ki Seçilebilme haklarını kullanmak istemeleri oldukça doğaldır... Ancak bazı handikaplar mevcut bu bağımsız adaylıkta.

Birincisi barajı geçme olasılığı olmayan bölücülerin bu şekilde meclis içine sızmak için bu durumu bir araç olarak görmeleri...

Bunu buraya tıklayarak adamların yazdıkları yazılarda net bir şekilde görebilirizsiniz

Bu linki tıkladıysanız yorumlar içinde adamların nufüslarının neden çok olduğunu neden işsiz güçsüz adamların 8-10 tane çocuk yaptığı gerçeğini de anlayabilirsiniz!

Yani bu yazıyı okuduğunuda iki önemli şeyi görmüş olmanız gerekiyor.
Birincisi Bağımsız Adaylık ile meclis içine sızmaya çalışmaları, ikincisi ise nüfuslarının neden bu kadar hızlı çoğalmakta olduğunu...

Bağımsız adaylıkta ikinci sorun ise şudur. Zaten yıllardır istikrardan yoksun olan meclis aritmatiğine girecek olan bu bağımsız adayların mevcut varlıklarının bu istikrarsızlığı ateşliyor olmasıdır.

Tüm bunları bizlerin görüyor olması ancak asıl bu işleri idare edenlerin görmüyor olması bu konuda bir çözüm üretilmesini engellemektedir.

Bence Bağımsız Milletvekilliği Adaylığı bu kadar çok siyasi partinin var olduğu bir sistemde tamamen ortadan kaldılmalıdır. Bu kadar geniş bir yelpaze içinde kendinize uygun siyasi bir parti bulamıyor olmanız pek mümkün gibi görünmemektedir.

Ancak Bağımsız Milletvekilliği söz konusu olmalıdır. O da meclise bir parti ile giren ancak daha sonra çeşitli nedenlerle bu parti ile bağını koparan vekiller için söz konusu olmalıdır. Yani bir vekil A partisinden meclise girip daha sonra çeşitli çıkar ilişkileri nedeni ile B partisine geçememelidir. B partisinin başkanı olmamalıdır. Zira siz milletin cezalandırdığı, meclise sokmadığı bir partiyi meclise sokmak gibi bir lükse sahip olamazsınız. Zira size oy veren insanlar; sizi,  meclise grimenizde aracı olan partinin adayı olduğunuz için oraya göndermişlerdir. Elbette tek başına adınız bir çok insan için birşeyler ifade etmekte olabilir. Ancak sizi oraya sokan Milletin Vekili ünvanını verdiren sizin adayı olarak meclise girdiniz A Partisidir... Bundan sonra A partisine sırt çevirme şansınız elbette olabilir. Ancak burda olması gereken tek şey Bağımsız Olarak vekilliğe devam edebilmeniz olmalıdır. İnsanların verdikleri oyların hiçe sayılırcasına bu şekilde yapılan transferler kesinlikle etik değildir. Sonuçta orası Türkiye Süper Lig'i değildir ki! Kim parayı verirse oraya transfer olup oynayın... Ki futbolda bile bunun çeşitli kaideleri ve etik kuralları vardır. Kaldı ki burası Mustafa Kemal'in ve arkadaşların kurduğu halkın temsil edildiği meclis. Yani etiğin, kuralın en sağlam olması gereken yerdir...

Bence bundan sonra hükümeti kuracak olan yeni iktidarın dikkate alarak yapması gereken ilk değişikliklerden biri bu olmalıdır. Tabiiki Bağımsız Milletvekilligi Adaylığı komedisine de son verilmelidir.

Hepimiz daha istikrarlı bir yönetim istiyoruz. Elbette bizleri bölmeye, yıkmaya, parçalamaya çalışanların değil meclisin yakınlarına gelmelirini, bu ülkeden uzaklara defolup gitmelerini istiyoruz... Bir tanesini asamadıysak diğerlerinin yaptığı, yapmak istediği herşeye göz yumacak değiliz ya!