Baro için utanç kaynağı...
Baro için utanç kaynağı...
Türkiye Barolar Birliği ile Eskişehir Barosu arasında gerçekleşen bir “yazılı diyalog” var.
Eskişehir Barosu açısından son derece düşündürücü…
Aslında “skandal” demek bile yanlış olmaz.
Diyaloğun konusu bir “istekler paketi.”
Hazırlanış süreci ve kapsamı belli…
Bu konuda “gizli saklı” bir şey yok… Deyim yerindeyse “davul-zurna” ile duyuruldu.
Artık karşılaştığı sonuç da belli.
Eskişehir Barosu bu konuda çok “ketum” davrandı.
“Davul-zurna” ile duyurmak şöyle dursun “bir sır” gibi gizlemek istedi.
Ama, istediği olmadı…
“İstekler Paketi”nin karşılaştığı sonuç “bir sır” olmaktan çıktı.
Sonuç olumlu değil…
Eskişehir Barosu açısından bakıldığında “utanç kaynağı” olarak da nitelendirilebilir.
“Bir sır” gibi gizlemek istemeleri boşuna değil…
Umdukları neydi… Buldukları ne oldu?
Dilimizin döndüğünce aktaralım…
“FARKI FARKETTİRME ÇABASI”
Eskişehir Barosu’nun son kongresi oldukça çekişmeli geçti.
Başkanlık için üç aday yarıştı… Kazanan da Rıza Öztekin oldu.
Rıza Öztekin Baro’ya başkan oldu ya… Hemen “farkını fark ettirme” çabası içine girdi.
“Ayağının tozu” ile bir “istekler paketi” hazırladı.
“Hakkını yememek” gerek… Hazırladığı “paket” konusunda “bencillik” yapmadı.
“Avukatlar tarafından da sahiplenilmesini” sağlamaya çalıştı.
Bir “imza kampanyası” düzenledi.
Kampanya için “başarısız” demek olanaksız.
Kısa sürede 381 imza toplandı.
İmza sayısı dikkate alındığında, kampanya için “başarılı oldu” bile denilebilir.
Baro’nun “çiçeği burnunda” Başkanı Rıza Öztekin tarafından “özel önem” verilen, gerçekleştirilen “imza kampanyası” ile “avukatlar tarafından sahiplenilmesi” sağlanan “istekler paketi” üç sayfalık bir metin…
“Konu” ile başlayıp “açıklamalar” ile devam ediyor…
“Açıklamalar”dan sonra gelen bölümü “sorun ve olumsuzluklarla ilgili tespit ve eleştirileri” içeriyor.
Metnin en sonunda da “Netice ve talep” bölümü var.
En önemli bölüm de bu…
Diğerleri neyse de bu bölümü aktaralım.
“NETİCE VE TALEP
1. CMK görevi yapan avukatların ücretlerini tahsil için sundukları tutanakları, 1136 sayılı Avukatlık Kanunundan kaynaklanan yetkileri çerçevesinde kendilerinin onaylayabileceklerini,
2. Bu yetkinin tanınmamasının hukuka aykırı olduğunu ve hukuka aykırı olan bu uygulamaya son verilmesini,
3. CMK görevi gören avukatların hak ettikleri ücretlerinin geciktirilmeksizin ödenmesi için gerekli her türlü tedbirin ivedilikle alınmasını,
4. CMK görevi gören avukatların ulaşımı için ATGV araçlarının tahsis edilmesi için çalışma yapılmasını,
5. ATGV aracı tahsis edilmeyen CMK görevi gören avukatın taksi ücretinin ödenmesini,
6. CMK görevi gören avukatın yaptığı masrafı tahsil edebilmesi için, bu masrafa serbest meslek makbuzu kesmeye ve KDV ödemeye zorlanması hukuka aykırı olduğundan, masraf ödemesi için masrafın yapıldığına dair belgenin ibrazının yeterli kabul edilmesini,
7. Soruşturma evresinde dosyayı görmek için avukattan vekaletname istenilmesinden vazgeçilmesini ve “Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 45. maddesinin, Avukatlık Kanununun emredici hükümleri dikkate alınmak sureti ile yeniden düzenlenmesi gerektiğini; bu hususta gereğinin yapılmasını
bilgilerinize saygıyla arz ederiz.”
Baro Başkanı Rıza Öztekin tarafından “saygıyla arzedilen” metnin, daha doğru bir deyişle de “istekler paketi”nin muhatabı Adalet Bakanlığı…
Zaten, metnin başlangıcında da “Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı’na” ibaresi yer alıyor.
Ne var ki, doğrudan Adalet Bakanlığı’na sunulmuyor.
“Adalet Bakanlığı’na iletmek” üzere Türkiye Barolar Birliği’ne veriliyor.
Ama, asıl muhatabına ulaşmıyor. Türkiye Barolar Birliği’nden geri dönüyor.
“HUKUK DERSİ”
Eskişehir Barosu, Türkiye Barolar Birliği’ne “aktarıcı işlevi” yüklemek istedi.
Ama, Türkiye Barolar Birliği bu işlevi üstlenmedi.
“İstekler paketi”ni Adalet Bakanlığı’na iletmek yerine Eskişehir Barosu’na iade etti…
Öyle kısa bir “üst yazı” ile falan da iade etmedi.
“İade yazısı” Eskişehir Barosu’nun hazırladığı metinden daha uzun…
Yazıda “iade gerekçeleri” sıralanıyor.
Gerekçelerin büyük bölümü “esasa dair.” Onların yanısıra bir de “usule dair” gerekçe var.
“Esasa dair” gerekçeler oldukça önemli…
“Hukuk dersi” olarak nitelendirmek yanlış olmaz.
Sanki, Türkiye Barolar Birliği’nin de “ders vermek amacı var” gibi…
Öyle olmasa “iade yazısı”nın başlangıcı “Henüz daha yeni göreve gelmiş olan Sayın Yönetiminizin bilmesini isteriz ki;” şeklinde olmazdı…
Başlangıçtaki bu ifade oldukça düşündürücü…
Devamındakiler de çok farklı değil…
Bazılarını aktaralım.
“… Bütün bu düzenlemelerin kanun hükmü olduğu, normlar hiyerarşisine göre yönetmeliğin kanuna aykırı olamayacağı göz önüne alındığında, ön mutabakat metninin bu hususlara ilişkin düzenlemelerine yönelik itiraz ve eleştirinizin haklılığı yoktur.”
“… O nedenle ilgili yazınız ekinde sunduğunuz T.C. Adalet Bakanlığı’na hitaben yazılmış ve Baronuz üyesi 381 avukat tarafından imzalanmış dilekçenizde yer alan ‘avukatın katıldığı soruşturma ya da kovuşturma evresine ilişkin tutanağın avukat tarafından onaylanmasına ilişkin talebiniz’ yerinde ve kanun hükmüne uygun değildir.”
“Bu nitelikteki örnekler için harç talep edilmesi durumunda yapılacak şey imza toplayarak Adalet Bakanlığı’na başvurmak değil, haksız olarak harç talep eden görevliler hakkında cezai tahkikatta bulunmaktır.”
Şu ifadelere bakın…
Eskişehir Barosu yöneticilerinin bu satırları okurken ne yaptıklarını bilemiyoruz.
Ama, biz okurken onlar adına utandık…
“Hukuk dersi” bu kadar değil…
Devamı var.
“… Bu durumda, CMK’nında değişiklik yapılmadan, bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmelikle “avukat”, sıfatının kullanılması mümkün olmamakla, bu hususa yönelik itiraz ve eleştirilerinizin haklı bir yanı olmadığı gibi yasal ve hukuki bir dayanağı da yoktur.”
“… Birliğimizce yaklaşık 25 senedir süregelen bu ayrıcalık eleştiri konusu yapılırken ve bu ayrıcalığa son verilmesi talep edilirken, ilgi yazınız ekinde sunduğunuz dilekçede, CMK görevi yapan avukatların bu araçlardan yararlandırılmalarının talep edilmesi, birliğimizin bu konudaki görüşüne aykırı olmasının yanı sıra hukuka aykırı ayrıcalıklı bir uygulamaya ortak olmaktır. O nedenle Türkiye Barolar Birliği olarak bu talebinizin arkasında durmamız mümkün değildir.”
Daha da var.
Ama uzatmaya gerek yok.
Türkiye Barolar Birliği, Eskişehir Barosu’nun hazırladığı “istekler paketi”ni iade gerekçelerini sıralıyor…
Aslında yaptığı “gerekçe sıralama”nın ötesinde tam anlamıyla “hukuk dersi vermek”
Kullanılan üslup da ortada… Oldukça ağır…
Muhatabı Baro yönetim kurulu olmasa, üslup yadırganabilir…
Ama, muhatap Baro yönetim kurulu olunca iş değişiyor.
Siz Baro yönetimini üstlenmiş hukukçular olarak, böylesi “yasal dayanağı olmayan istekler paketi” hazırlarsanız… Türkiye Barolar Birliği de tutup size böyle bir “hukuk” dersi verir.
Kızılacak bir yan yok…
Yapılabilecek tek şey var… O da utanmak…
“USUL DERSİ”
Türkiye Barolar Birliği’nin iade gerekçelerinin büyük bölümü “esasa dair”
Onların yanı sıra bir de “usule dair” olan gerekçe var.
“Esasa dair” gerekçeler ile “hukuk dersi veren” Türkiye Barolar Birliği “usule dair” gerekçesiyle de tam anlamıyla bir “Usul dersi” veriyor.
Bakın ne diyor?
“Her biri ayrı tüzel kişilik olan Barolar, taleplerini doğrudan Adalet Bakanlığı’na sunmaya, bu amaçla Bakanlıkla yazışmaya hakkı ve yetkisi olmakla ve bu hususta Türkiye Barolar Birliği’nin aracı kılmaya gereksinimi bulunmakla ilgi yazının ekindeki T.C. Adalet Bakanlığı’na hitaben yazılmış olan dilekçe aslı Baronuza iade edilmiştir. Cevabi bu yazımızda açıklanan hususlar dikkate alınmak suretiyle anılan dilekçenin T.C. Adalet Bakanlığı’na sunulup sunulmayacağının takdiri sayın Yönetiminize aittir.”
Türkiye Barolar Birliği’nin dedikleri böyle…
Anlaşılmayacak bir yan yok…
Ama, bir de biz anlatalım…
Deniliyor ki;
-Henüz daha yeni göreve gelmiş olan Baro Yönetimi bilsin ki; diğer Barolar gibi Eskişehir Barosu’nun da Adalet Bakanlığı ile doğrudan yazışma yetkisi vardır. Dilekçenizi bize getirmeden doğrudan Adalet Bakanlığı’na sunabilirdiniz.
-Bizce dilekçenizdeki taleplerinizin yasal dayanağı yoktur. Adalet Bakanlığı’na sunmasanız iyi olur. Ama yine de siz bilirsiniz. Bir ders daha almak istiyorsanız dilekçenizi Adalet Bakanlığı’na sunun.
BARO YÖNETİMİ BU HALDE OLURSA
Eskişehir Barosu tarafından hazırlanan ve “Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere” Türkiye Barolar Birliği’ne sunulan “istekler paketi” iade edildi…
Beraberin de “iade gerekçeleri” de sıralandı.
Gerekçeler “ders” niteliğinde.
“İade yazısı” hem “hukuk dersi” hem de “usul dersi” içeriyor.
Kullanılan üslup oldukça ağır.
“Hukuk dersi” düşündürücü…
Ama, asıl düşündürücü olan “üsul dersi.”
Düşünebiliyor musunuz?
Eskişehir Barosu Yönetim Kurulu, başında bulundukları kurumun yetkilerini bilmiyorlar…
Olacak şey mi bu?
Başlangıçta da dile getirdi…
Baro Başkanı Rıza Öztekin, görevi üstlenir üstlenmez “Farkını fark ettirmek” istedi.
İstediği bu…
Gerçekten de “farkı fark edildi.”
Ama nasıl?
Türkiye Barolar Birliği ile Eskişehir Barosu arasında gerçekleşen “yazılı diyalog” Eskişehir Barosu yönetimi açısından tam anlamıyla bir “utanç kaynağı” dır…
Onların ne yaptığını bilemiyoruz… Ama, biz onlar adına utandık…
İyi ki onların yerinde değiliz…
Vedat Alp
Şehir Gazetesi