YARINLARIN SİVRİHİSAR’I
Saygıdeğer Hemşehrilerim, Kıymetli okurlarım! Bu yazımda sizlere YARINLARIN SİVRİHİSAR’ ını gönlümden geçtiği şekliyle anlatmaya çalışacağım. Umarım keyif alarak okursunuz.
İnsanların kaderleri gibi yerleşim yerlerinin de kaderleri vardır. Bu kader onların tarihsel, sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimlerine yön verir. "SİVRİHİSAR " ismi zaten geçmişi ve geleceği hakkında bizlere bir taraftan bilgi vermekte diğer taraftan güzel yarınların oluşması için yol göstermektedir.
İlçemizin geçmiş tarihi, kültürü ve turizm potansiyeli yüzyıllar boyunca bu yöre insanının sofrasındaki ekmeği, umudu, hayali olmuştur. Ama bir yörenin gelişimi (tarım)gibi sadece bir gelişe bağlanırsa gelişmenin tam olmasını beklemek doğru olmayacaktır.
İlçemiz tarım için elverişli bir araziye sahiptir. Bunun üzerinde profesyonelce projeler üretilerek hayata geçirilmelidir. Tarımsal çalışmaların ve verimliliğin arttırılması için neler yapılmalıdır. Aklıma gelenler öncelikle; Endüstriyel tarıma geçilmeli, Köylümüz bilinçlenmeli, toprağımızdan mümkün olan en yüksek verim sağlanmalıdır. Bu bilgiler kişilere bir takım seminerlerle, kurslarla verilebilir. Tarımsal faaliyetlerde iklim özellikleri dikkate alınmalı yöremizin iklim şartlarına uygun ağaç, sebze, meyve ve ürünlere ağırlık verilerek en yüksek verim alınmalıdır.
Bunun yanında yeni bir takım geçim kaynakları bulmak, insanımızı bir sektöre mahkûm etmemek, yeni programlar geliştirmek, yeni iş sahaları oluşturmak gerekir. “SİVRİHİSAR” Her yönüyle düşünen, üreten yaptığı her ne ise onu en iyi bir şekilde yapmayı hedef edinen insanların yaşadığı bir yer olmalıdır. Çağımızın rekabetçi anlayışına ve teknolojik gelişimine uygun bireyler, ilçe içinde ve dışında da olsa “SİVRİHİSAR’IN YARINLARINI” oluşturmalıdır.
Yapılan bütün çalışmalarda dönemin tanıtım dönemi olduğu unutulmamalıdır. Sahip olduğumuz kültür insanlar tarafından bilinmelidir. Adı sanı bilinmeyen bir yer olmaktan çıkarılmalı, marka kent haline getirilmelidir. Bunu da ancak festivaller, Nasrettin hoca anma günleri, makarna günleri, işgalden kurtuluş günleri, Zaimoğlu konağında çeşitli etkinlikler, kilim günleri, takı tasarsım, otantik giyim günleri ve tanıtım faaliyetleri ile sağlayabiliriz.
İlçemizin bir festivalinin olması bize ait bir ürün ortaya çıkarılması gerekir. Bu bir nevi marka oluşturmaktır. Nasıl ki ülkemizde kirazıyla, üzümü ile elmasıyla ünlü yerler varsa bizim de kendimize ait, bizi anlatan, bir ürün veya çalışmamız olmalıdır.
Koçaş Patlıcanı, Kepen Kelemi, Okçu Fasulyesi, Böğürtlen Havucu vs. Eğer bu markayı oluşturabilirsek ilçemiz daha geniş kitleler tarafından bilinecek ve geniş kesimlerin ilgisini artıracaktır.
Bunun yanında yöremize has olan yemeklerin(Arabaşı, Kapama, Bamya Çorbası, Düğü köftesi, Bastı, Dene, Keşkek ve Göce Aşı)mutlaka tescilleri yapılarak, patentleri alınmalı, bunların bizim yöremize ait olması sağlanmalı, yemek kültürümüze kimse sahip çıkamamalıdır. Bu bizim için iyi bir tanıtım ve reklâm olacaktır.
Her şeyden önce SİVRİHİSAR da yaşayan insanlar olarak kendimizi tanımak ve kendimize güvenmek zorundayız. Bu güven bizi istediğimiz, amaçladığımız noktalara taşıyacaktır. Bir şeyler yapmış olmamız veya yapabilecek olmanın vermiş olduğu huzur ve güven istenilen başarının habercisidir.
“YARINLARIN SİVRİHİSAR’ ı” için işe hemen başlamakta fayda vardır. Bu duygularla hepinize saygılar sunar işlerinizde kolaylıklar dilerim.
SAYGILARIMLA Necmi GÜNAY
05072183066