SİVRİHİSAR GÂVUR (ERMENİ) HAMAMI - Eskişehir Haber

SİVRİHİSAR GÂVUR (ERMENİ) HAMAMI

SİVRİHİSAR GÂVUR (ERMENİ) HAMAMI
Yayınlama: 23 Mayıs 2011 Pazartesi - 14.376
A+
A-

Saygıdeğer Hemşehrilerim, Değerli okurlarım!

 

Hepinize saygılar sunarım. Bu yazımda sizlere “SİVRİHİSAR GÂVUR (ERMENİ) HAMAMI’” ile ilgili bilgiler sunmak istedim. Umarım beğenirsiniz. Takdir siz saygıdeğer okurlarındır.

 

Yazıcıoğlu kayaların yamacında bulunan Gavur (Ermeni)hamamının, yapılış tarihi sıcaklık bölümünün köşesinde yer alan giriş kapıları üzerindeki kabartmalardan dan anlaşılacağı üzere 1867-1868’dir. İnşa tarihi ile ilgili herhangi bir kitabe ve kayıt bulunmayan yapının halvet hücrelerinin giriş kapıları üzerinde yazılı olan bu tarihlerin, yapının inşa tarihi olabileceği düşünülmektedir. Yapı, bugün yarı yıkık durumdadır.

 

Prof. Dr. Erol ALTINSAPAN’ ın yazdığı ”Sivrihisar’da Türk Mimarisi” Kasım 1988 eserinde;

 

Yapının günümüze “ılıklık”, “sıcaklık”,” külhan” ve “su deposu” bölümleri ulaşmıştır..

 

—Güney de sivri kemerli dikdörtgen kapı açıklığından “ılıklık” bölümüne girilmektedir.

 

—Ilıklık bölümünün kuzey duvar ekseninde bulunan sivri kemerli dikdörtgen kapı açıklığından yapının “sıcaklık” bölümüne geçilmektedir.

 

—Yapının kuzeydoğu da dikdörtgen planlı olan “külhan”, yapının kuzey cephesinde dışa doğru taşkındır.

 

—Kuzeyde bulunan odanın duvar ekseninde açılmış olan yuvarlak kemerli açıklık yapının

su deposu” nun bulunduğu bölüme açılmaktadır.

 

Duvarlarda tespit edilen izlerden zemin altında sıcak havanın dolaşımını sağlayan hava boşluklarına yer verildiği ve beden duvarlarına yerleştirilen künkler vasıtası ile bölümün ısıtılmasının sağlandığı anlaşılmaktadır. Günümüzdeki tabirle yerden ısıtma sistemi burada hayata geçirilmiştir.

 

Bugün terk edilmiş olan Gâvur(Ermeni) hamamı, köşelerde birer tane olmak üzere dört odalıdır. Gâvur Hamamı Ermeniler tarafından yapılmış olmakla birlikte, geleneksel Osmanlı hamam mimarisinin tüm özelliklerini yansıtır. Bu eser Osmanlı döneminde azınlıkların geleneksel Türk mimari üslubu etkisinde kaldıklarını belgeleyen örnektir.

 

Sivrihisar’ımızda bu ve buna benzer birçok tarihi eser bulunmaktadır. Bazen keşke bu tarihi eserler hiç olmasaydı diye içimden geçiriyor. Hiç olmasaydı dememden kastım bu kadar çok tarihi eser varken bir tanesinin bile ülke turizmine kazandırılamaması ve tanıtımının yapılamamasıdır.

 

 Sivrihisar olarak bir hazinenin üzerinde oturuyoruz, ama dilenciden farkımız yok. Bu hazinenin farkına var(a)mıyor/ vardırılamıyoruz. Bu durum oldukça düşündürücü ve acı vericidir.

 

SİVRİHİSAR makûs talihini ne zaman yenecek bunu kestiremiyorum. Ama aklıma gelen bu ilçenin tarihi ve kültürel özellikleri kasıtlı olarak gün yüzünü çıkarıl(a)madığıdır. Hiç bir yerel ve merkezi yönetimler bu konunun üzerinde durmamış, her gelen yönetici günü kurtarma ve zamanı geçiştirme, hatta Sivrihisar’ı basamak ve geçici yer olarak görmüştür. Aleyhimize görünen bu güzellikleri yaşayıp, tanıtıp, lehimize çevirmeyi başarmalıyız.

 

“Dünyanın merkezi, Turizmin gözdesi” olmaya aday Sivrihisar ve onun tanıtımı için gece, gündüz durmadan çalışılmalı, bizden sonraki neslin dışarıda aş, iş aramasının önüne geçilmelidir.

 

Bu duygularla hepinize içten saygılar sunar, işlerinizde kolaylıklar dilerim.

 

 

SAYGILARIMLA  Necmi GÜNAY

 

necmigunay@hotmail.com

 





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024