Uzunca bir süredir iletişim sektörünün içindeyim. 1995 de matbaacılıkla başlayan serüvenimiz bir çok farklı mecrada devam edip gitti. Kah bir haber ajansında, kah bir gazetede, kah bir dergide ve derken internette. Uzunca süre bu kadar farlı mecralarda iletişimin içinde bulundum. Bu tecrübelerimin içinde birde renkli bir dünyayı yansıtan reklamcılık sektörüne yönelik yayınlanan bir derginin yazı işlerinde çalıştım. Bir çok renkli hayat ve o hayatların yansıması olan reklamların arka perdelerini tanıma şansı yakaladım…

Neden böyle bir başlık atıp, ardından neden öz geçmişini anlatmaya başladın diye kafanızda bir soru işareti oluştu mutlaka. Şöyle ki reklamcıların hafızaları yoktur yani bir önceki işte ne yaptıklarını pek hatırlamazlar genelde. Özellikle deterjan, diş macunu gibi  ürünlerin reklamlarında. Çünkü işin özü şudur zaten, reklamcının amacı ürünü tanıtıp satılmasına katkı sağlamaktır. Amacı sadece bu olduğu içinde bir yıl önce yazdığı metinleri unutuverir yeni bir reklam kampanyasında. Çünkü öyle kamusal bir görevi de yoktur. Hani bizi yöneten, kamusal hizmet üretme adını birşeyler yaptıklarını iddia edenlerinin aksine onlar ellerine gelen ürünü sattırmak için her türlü hinliği düşünmek zorundadırlar.

Son bir haftadır kent içi toplu ulaşım sisteminin değişimi konusunda bir çok şeyler yazılıp çizilir oldu. Bir tarafta belediye yetkilileri ve en tepedeki ağızdan birşeyler söylenirken, diğer taraftan bu işin emekçilğini yapanlar da farklı şeyler dile getiriyorlar.

Dönüp şöyle son 12 yıldır yaşanan değişimlere baktığınızda ise şuan hantal insanların işini göremeyen bir sistem vardı diyenlerin bu sistemi kuranlar olduğunu görüyorsunuz. Düne kadar süper bir sistem diye bize anlatılan ve halka dayatılanlar, bir anda tu kaka oluvermiş ve sahneye perde kapanmadan yeni bir sistem çıkıvermiş insanlara yeni bir dayatma olarak.

Hani üç beş ay önce karşımıza son sistem temizleme özelliklerine sahip bilmem ne markanın deterjanı ya da diş macunu diye ortaya çıkan ama şimdi şöyle daha süper bir ürün diye tekrar önümüze sunulanlar gibi…

Yani bizlere sunulan sistemlerin hatalarını eksiklerini dile getiriyoruz diye topun ucuna konulan bizlerin söylediklerini şimdi o sistemleri Eskişehirlilere 12 yıldır dayatanlar söyler olmuş. Yeni bir taşıma sistemi olacak, son teknoloji kullanılacakmış!..

Geçtiğimiz yıl 2010 aralık ayını hatırlayanlar vardır aranızda! Yine aynı tarz polemikler şuan karşılıklı açıklamalarla birbirlerine yüklenen iki taraf arasında yaşanmıyor muydu? Yani büyükşehir belediyesi ve otobüsler arasında. Geçtiğimiz yılda karşılıklı kılıçlar çekilmişti aralık ayında, karşılıklı iddialar ve aba altından sopa göstererek karşı tarafı susturma çabası… 2011 aralık ayındada yine aynı tarafların karşı karşıya gelmesi nasıl da ilginç bir tesadüftür böyle..

Yine aba alından sopa gösterilerek birşeyler yapılmaya mı çalışılıyor dersiniz?

Peki ya kimsenin sormadığı yada benim atladığım bir konumu diyeceğim ama bu konuyla ilgili tek bir basın bülteni ve buna benzer bir haberde görmedim aslında. Neden bu yeni sistem A bankası ile yapılıyor sadece, neden B bankası yada C bankası değil… A bankası ile ne tarz bir anlaşma yapılmış. Ne tarz promosyonlar sunuluyor bu anlaşma karşılığında…

Peki ya Eskişehirlilere sunulan kent içi ulaşım ücretinin nasıl oluyor da çok daha altında bir rakamla adamlar kar yapabiliriz diye açıklamalar yapabiliyorlar…

Eski sistemle ilgili benim çok eleştirim olmuştu zamanında, ancak bu eleştirilerimizi hazmedemeyenler şuan bu sistemin kurucularının bizim söylediklerimize benzer şeyleri söylüyor olmalarını nasıl anlamlandırıyor ve ne tarz sindirim yöntemleri kullanıyorlar acaba..

Elbette değişim güzeldir, gelişmeleri yakından takip etmek de. Ancak bunu yaparken yaşayan kentin dinamiklerini görmezden gelmek ve tıpkı yıllar önce “ben bilirim, yaptım oldu” kafasıyla kimseye danışmadan birşeyler yaptıkları gibi şuanda tam olarak dinamikleri değerlendirmeden işin emekçilerini dinlemeden karşılarına alarak aynı mantıkla ben yaptım oldu diyerek nereye gidilebilir.

Bir çok alanda bunun gibi uygulamalara şahit olduk geçen zamanda. Her defasında kapalı kapılar ardında kendilerince kararlar aldılar. Kafalarına göre ne sivil toplum örgütlerinden, ne işin uzmanları olan meslek odalarından bir tek fikir bile sormadan yaptılar yapacaklarını. Sonuç şuan kendilerinin kabul ettiği SORUNLU TU KAKA sistemi getirdi..  Şimdi yine geçmişten ders almadan olayın taraflarını tam olarak dinleyip ortak kimseyi zora sokmayacak çözümler üretmek yerine yine BEN YAPTIM oldu ya getiriyorlar. Geçtiğimiz yıl aba altından sopa gösterdikleri gibi bu senede sopayı göstermeye devam ediyor GEREKİRSE OTOBÜS KİRALARIZ diyorlar.  

Zaman değişiyor, sözüm ona teknolojik gelişmeler takip ediliyor ancak anlayış hala aynı. BEN BİLİRİMCİLİK devam ediyor.

Bizler bunları daha öncede yazmıştık köşelerimizde. Mesela buna benzer bir uygulama ESKİ de yapılmıştı. İnsanlara akıllı sayaç satmak adına AKILLI SAYAÇ kullanmazsanız daha pahalıya suyu kullanacaksınız demişlerdi. Şimdi abonelerin yüzde 90’ından fazlası akıllı sayaç abonesi ve eski sayaçla su kullanmak daha ucuza geliyor..  Çağdaş bir uygulama derken bunda da insanlar kuyruklara girmek zorunda bırakılıyorlar.

2012 ye günler kala bizler elektrik, telefon, internet, kredi kartı, tv aboneleği, doğalgaz aboneliği gibi aklınıza gelebilecek her şeyi otomatik ödeme talimatları ile öderken. Çesmeden akan suyumuz kesilip banyoda köpüklü kalabiliyor ve gidip sıralara geçerek su almak zorunda kalıyoruz… Elbette bundan memnun olanlar da vardır ancak otomatik ödeme gibi bir lüksümüzü elimizden alanlarda bunu bizlere zorla yaptılar.. Tıpkı şimdi getirdikleri yeni sistem gibi. Sayaç satmak adına… Bizleri kart doldurma peşinde koşmaya mahkum ettiler.

Belediye resmi sitesinde Esparakart denen sistemi anlatırken hayatı kolaylaştırdığından bahsediyorlar. Ama yukarda değindiğim akıllı sayaç için su kartını cebinize koyup tıpış tıpış gidip su kartınızı doldurmanıza bir mantıklı çözüm bulamıyorlar.. (Şimdi tabi çıkıp diyecekler ne zorluğu var bunun diye.. Tüm fatura ve ödemelerini otomatik ödeme ile yapan birisi için bu iş zor.. Kartı alıp isinin gücünün arasında kuyruğa girmek yada hafta sonu keyfi yapayım derken banyoda mahsur kalmak.. Pek de çağdaş kentçilik anlayışıyla da uymuyor gibi)

İşin özü. Onlara göre yıllarca Eskişehirlilere reva gördükleri sistem artık tu kaka.. Yeni sistem ise harika.. Ama hayat da zaten öyle değil mi işine gelmeyenleri duymayan ve anlamayanlara herşey harika! Varsın otobüsçüler çırpınsın dursun, gerekirse  otobüs kiralarlar dedikleri gibi maksat Eskişehirli mağdur olmasın..