Hedef BİR, Canı AŞK’la verip yüceltmekti HİLALİ.!
Bir’i veren o. Bir’e can veren de o. Zaman durdu. Bir’de durdu. Sabır ver Allah'ım.
Dur yolcu…! Geçtiğimiz yıl Mihalıççık’lı 100 kişiden oluşan bir kafile ile 2 gece 2 gün süren kültürel gezi kapsamında Çanakkale gezimiz olmuştu. (Bu yıl hava şartları gidişimizi biraz erteledi) Sabahın ilk ışıkları ile çardak limanındaydık. İlk andan itibaren kendilerini hissettiren şehitlerimizi rahmetle anıyor hepsine saygılar ve hürmetler sunuyorum. Bu cennet vatanı bize canlarını vererek bıraktıkları için Allah hepimizi cennette kabul etsin inşallah.
***
Mihalıççık’ta Ülkemizin kurtuluşu için çok şehit ve gaziler vermiş. Büyüklerimden dinlediğim kadarı ile 3. kuşak Mehmet dedem kalmış Çanakkale’de ve bulduk. Daha nicelerini gördük. 15 yaşından 30 yaşına kadar nice yiğitler bu cennet vatan uğruna canlarını seve seve feda etmişler.
***
Hatta İ.Ü Tıp Fakültesi 1916 yılında talebelerinin hepsi öldüğünden dolayı mezun veremiyor. Burada ilginç bir tespitim olacak, Almanlar, Japonlar ve daha birçok milletler bu kadar savaş yaptıkları halde çabuk toparlandılar. Biz niye toparlanamadık diyenlere cevabım. Bizim bu savaşlarda, bütün okumuşlarımız öldü. Onların okuyanları harbe katılmadılar, ölmediler ve ülkelerini teknolojik ve tarım yönünden ayağa kaldırdılar. olacaktır.
***
Alçıtepe köyündeki müze. Burada bulunan parçalar insanın kanını donduruyor. Top gülleleri, misketler, 450 kiloluk mermiler, kılıçlar daha nice mermi çeşitleri… Burayı ibretle gezip dışarı çıkıyorum. Şunu söylemeliyim burada yatanların hiçbiri ölü değiller. Lütfen bunu unutmayın! bir sürü bayrakların asılı olduğu bir şehit vardı. O kişinin adı da Bayraklı Dede idi. Burası beni çok duygulandırdı. Conk bayırı, Namazgah tabyası ve dahası…
***
Bazen Toprakla sanki konuştuk ve bir müddet öyle kaldık, sonra ayrıldık. Ayeti kerimede “Allah yolunda can verenleri siz ölüler sanmayın bilakis onlar diridirler” demiyor muydu? Rabbimiz. la havle çekerek 276 kiloluk top mermisini kaldırıp topun ağzına sürmeyi başaran Seyit onbaşılar, 63 arkadaşıyla 4000 Fransız askerini öldüren bir tümene karşı koyan aylarca Ertuğrul koyundaki denizde 50 metrelik bir sahilin kana boyanmasına sebep olan Yahya çavuşlar, bu savaşın kaderini tayin edenler olarak tarihe geçeceklerdi.
***
259 gün süren savaşlar. Günde bin canımızı şehit vermişiz. Dualarımız sizinle, nur içinde yatın aziz şehitlerimiz. Şehitlerimize layık oldukları sevgi saygı ve muhabbeti devam ettirip dualar göndererek onlardan bizlere şefaat etmelerini umalım. Allah geri çevirmez inşallah isteğimizi.
***
Geçen yılki Çanakkale gezisine öncü olan ilgilenen her ihtiyacımızda onun emeği olduğunu bildiğim Mihalıççık Belediye Başkanı Ümit Güven’e ve Ayrıca gezimiz boyunca gerek bize ve gerekse diğer geziye katılan tüm arkadaşlara olgun, yapıcı tavırları ile yardımcı olan her sorunumuzu çözmek için gayret sarf eden Murat Yalçın’a şükranlarımı arz ediyor, bu yıl en kısa sürede tekrarını diliyorum. Ve diyorum ki “gidip görün.
Canlar fedadır birer birer”
***
Bu yazımı İngiliz komutan Hamilton’un şu aczi ifade eden sözleri ile tamamlayalım: “Biz Türklerin manevi gücüne yenildik Türkleri öldürüyoruz ama bir türlü esir alamıyoruz. Bir avuç buğday kırığı çorbası içerek kuru ekmek yiyerek dünyaya karşı koyabiliyorlar. Daha ne yapalım bunlara bilmem ki…” bu arada unutmadan; Mihalıççık’lı şehitlerin selamını getirmiştik. Allah'tan başka kimsenin önünde eğilmemiş tipler vardır ya, öyle Bir’i olmak niyazımla.
Vesselam…
Slm&Syg///Hüseyin Güven ///huseyinguven1907@gmail.com
Bir Yorum Yazın