FLÖRT YANGINI
HAY-DER BASIN BÜROSU
Genel Başkanımız Nevzat Laleli, Ankara’da Üniversiteli genç kızlara “Flört yangını” adında ki konferansını verdi.
AGD Anadolu Gençlik Derneği Üniversiteli kızlarının talebi üzerine Ankara Balgat’ta ki ESAM salonunda verilen konferans, kızlar tarafından dikkatle takip edildi.
Nevzat Laleli konferansında; “Allah insanları çift çift yaratmış ve bu çiftlerden uygun olanlarının Nikâh bağı ile sorumluluk yüklenerek evlenmeleri murat etmiştir.
Nur suresi 32. ayette, “bekâr olanların evlendirilmelerini…” emreden Allah, evlenme işlerinde ülkemizde adına “Dünür başı” denilen bir aracının bulunmasını da istemiştir. Zira ayet, evlenin olarak gelmemekte, evlendirin olarak gelmektedir.
Ancak batıdan gelen ve hiç de sağlam bir metot olmayan “Flört metodu” bugün ülkemizde gençler arasında çok yaygın bir şekilde uygulandığı görülmektedir.
Evlenme metotlarının sağlam olup olmadıkları bu işin sonuçlarıyla yani yuvanın devam edip etmemesiyle ölçülmelidir.
Görülmektedir ki flört yoluyla evlenen çiftlerden birçoğu boşanarak yuvalarını sonlandırmaktadırlar. Hâlbuki milli evlenme sistemimiz olan “Görücü metodu” evlenmelerde boşanmalar çok daha azdır.
EVLENME AKILLA MI, HİSLE Mİ OLMALI
Görücü metodunda gençlerin ilk etapta karşı karşıya getirilmemeleri, onların evlenmeye hisleri ile karar vermelerini önlemekte, müstakbel eşlerin birbirlerine uygunluğu ebeveyn tarafından tespit edildikten sonra gençler de tanıştırılarak evlenmenin his ayağı da tamamlanmaktadır.
Flört metodun kızların yüzde yüzü evlenmek ve uygun bir koca bulmak için flört ederlerken, delikanlılar aynı amaç ile bu işi yapmamaktadırlar.
Flörtte bir kızın karşısına şu dört erkekten birisi çıkmakta ve birkaç güzel söz, birkaç küçük hediye ve biraz romantik ortam kızımızı ikna etmeye yetmektedir.
Flört eden delikanlılardan bir yarısı evlenmek isterken, diğer yarısı kızdan yararlanmak ve hoşça vakit geçirmek için flört etmektedir.
Bu delikanlıların yarısı da ailesine manen ve ekonomik yoldan bağlıdırlar. Aile, oğullarına kendi uygun buldukları kızı almak istemekte ve kendisiyle flört edilen kız maalesef evlenememekte ve ortada kalmaktadır.
Evlenebilen gençlerin yarısı da evlenip cicim ayları geçtikten sonra eşinin flört esnasında kendine göründüğü gibi olmadığını fark etmekte ve yuva yıkılmaya gitmektedir.
Bir delikanlının itirafı, “Evleneceğim kızla 10 yıl flört ettim. Evlendik. Ama ancak yedi ay evli kalabildik, boşandık” demektedir.
GENÇ KIZLARIMIZ YANIYOR
Kızı oyalayıp ondan yararlanan delikanlılar da ikiye ayrılmakta, bunların büyük bir kısmı nikâhlı olmadığı kıza “bir kocanın karısına yapabildiği hemen her şeyi yapmakta” sonra onu terk etmektedir.
Kendisi bir kızla flört ettiği halde flört yapan erkekler, evleneceği kızın daha önce bir başka erkekle flört yapmış olmasını istememektedir.
Flört eden ve fakat evlenmeye niyeti olmayan gençlerin en tehlikeli olanları, flört ettiği kızı kötü yollara düşürmek isteyenlerdir. Böylece kızın gazinolara, pavyonlara ve genelevlere düşmesini sağlamaktadırlar. Tabii bu çalışmaları karşılığı olarak bu gençlere büyük paralar ödenmektedir.
Görüleceği gibi flörtle evlenmek isteyen kızlarımızdan ancak yüzde yirmi beşi evlenmekte bunlarında yüzde onu boşanmaktadır. Yüz flört yapan kızdan ancak yüzde on beşi yuvalarını sürdürürlerken, bunlarda yüzde on kadarı da maalesef kötü yollara düşürülmektedir” demiştir.
Konferansın sonunda kendini dinleyen kızlara bazı sorular yönelten Laleli;
“Bir kızımızın gönül verdiği ve güvendiği bir erkek tarafından terk edilmiş olmasından daha büyük yangın olur mu?
Flört ederek kafasında, gönlünde veya bedeninde delikanlının izlerini taşıyan genç kız bu yangının içinde yanmıyor mu?
Bu durumda ki genç kız bir başka erkekle yuvasını kurunca, flört hatıraları onu bir ömür huzursuz etmez, sanki kocasını aldatmış olduğunu hissine kapılmaz mı? diye sormuştur.
Resim; Münevver Karabulut, Cem Garipoğlu arkadaşlığı böyle flörtle başlamıştı.