Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, bir süredir CHP’li. Büyükerşen, her ne kadar teşkilatla, bazı isimlerle sorun yaşasa da yaptıklarıyla, yapmadıklarıyla CHP’nin Eskişehir’de yedinci ok’u olmaya aday.

CHP’yi temsil eden diğer altı ok’un anlamını herkes biliyor. Peki, yedinci ok olan Büyükerşencilik neyi temsil ediyor, ne anlama geliyor.

Büyükerşencilik, her zaman olmasa da yeri ve zamanı geldikçe Eskişehir sporlu olmayı gerektirir.

Büyükerşencilik, canın sıkıldığı zaman ‘hükümet tarafından engelleniyorum’ demektir. Büyükerşencilik, her seçim öncesi ‘Cumhurbaşkanı mı olacak, Eskişehir’de mi kalacak’ vaveylası koparmaktır.

Büyükerşencilik, katılacağı partinin genel başkanını ayağına çağırıp rozet takma töreninde genel başkandan daha uzun konuşmaktır.

Büyükerşencilik, açtığı ‘ucube’ sergi nedeniyle başı belaya giren Ahmet Ataç’ı kötü gününde yalnız bırakmaktır.

Büyükerşencilik, kendi yaptığı tramvaya binmemektir, yapay plajda yüzmemektir. Büyükerşencilik, her akşam sokak iftarı düzenleyen Ahmet Ataç’a rağmen ‘sokak iftarlarına karşıyım’ demektir.

Büyükerşencilik, yurt dışı gezilerde gördüğü şeylerin aynısını Eskişehir’e yapmaktır. Büyükerşencilik, ‘bana lükslerimi verin, gereksinimlerim olmadan da yaşarım’dır.

Büyükerşencilik, parti, teşkilat, teamül, üye, delege, il başkanı, ilçe başkanı, vekil, genel başkan, grup başkanvekili tanımamaktır.

Büyükerşencilik, projeleri, kentin ihtiyaçlarına göre değil, fantezilere göre belirlemektir. Büyükerşencilik, Eskişehir’i Kayseri, Ankara, Konya ile değil on yıl öncesiyle kıyaslamaktır.

Büyükerşencilik, kendisinin yapmadığı, önermediği projenin başarısız olması için çalışmaktır. Büyükerşencilik, pek çok yere heykel dikmekle kentin muassır medeniyet seviyesine geleceğini sanmaktır.

Büyükerşencilik, son olarak gerekli imar izinlerini vermeyerek Prof. Dr. Hasan Gönen’in iş yapmasını engellemektir.

Not: Dünkü yazımda hata yapmışım. HAS Parti’de yer alan isimleri yazarken İbrahim Atıcı yerine iki kere Mustafa Özkan yazmışım. Dikkatli okuyucularıma teşekkür ederim, herkesten özür dilerim.

Cihan Yıldırım
iki Eylül