Dün gazetemizde okumuşsunuzdur “Kanal 26 o öpücüğü yayınladı” başlıklı haberimizi.

Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında Yılmaz Büyükerşen ile Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı arasında yaşanan tartışma-restleşme sırasında “O zaman karar alalım şehir merkezinde alış veriş merkezi olmasın” yönünde bir temenni dile getirilmişti.

Bu temenni üzerine paniğe kapılan olmuş mudur bilmiyorum ama esnaf sevindi. Ancak bu sıcak tartışmanın neden gündeme geldiği ve neden bir anda Meclis’teki tartışmasının bittiğini pek kimse anlayamadı. Bizim Mehmet Önel’in bu konuyla ilgili yazısı bana kalırsa oldukça zihin açıcıydı.

Bu tartışma sürerken Kanal 26’da önceki gün “Günlük” isimli programda oldukça ilginç bir görüntü ve konuşma yayımlandı. O konuşma Yılmaz Büyükerşen’in, Eskişehir’e Alışveriş Merkezi (AVM) açan Hüseyin Özdilek’i alnından öpmeden önce yaptığı konuşmaydı.

AVM AÇANI ALNINDAN ÖPEN BÜYÜKERŞEN DEĞİL MİYDİ?

O konuşmaya göre Hüseyin Özdilek’ten Eskişehir’e AVM açmasını isteyen Yılmaz Büyükerşen’di. Soyadı Özdilek olan Hüseyin Bey’den bir AVM dileğinde bulunmuştu yani. O dileğini yerine getirip bir AVM açtığı için o konuşmadan hemen sonra Hüseyin Özdilek’i alnından öpmüştü. Görüntülerde Büyükerşen’in işte o öpüşü vardı.

Burada AVM’lerin şehir içinde mi şehir dışında mı olmaları gerektiğini tartışmıyoruz. Derdimiz bir yaşam merkezi haline gelmiş AVM’ler değil zaten. Şehri yönetenlerdeki bu hızlı değişimi gözler önüne sermek.

Şehrimizde bulunan AVM’lerin hepsi de şehrin içinde, ancak hepsi tam da merkezinde değil. Büyükerşen’in Hüseyin Özdilek’i alnından öpmesine neden olan AVM ise şehrin merkezinde. Peki daha bir yıl kadar önce şehrin merkezinde

AVM açan bir müteşebbisi alnından öpen Yılmaz Büyükerşen bu süre içerisinde neden AVM’lere karşı bir değişim ve dönüşüm içine girdi?

Özdilek AVM’nin açılışında Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı da vardı.

Kanal 26’daki “Günlük” programında yayımlanan görüntü ve konuşmayı izleyenler ile Büyükşehir Meclisinde yaşanan tartışmayı bilenlerin zihninde ister istemez şöyle bir soru oluştu: “Yılmaz Büyükerşen, şehrin merkezinde AVM açanları öpüyor da neden şehrin esnafına toptan ürün satacak bir başka AVM’yi açanları öpmeye yanaşmıyor?”

Zira Metro ve Baumax’ın açacağı AVM, diğer AVM’ler gibi Eskişehir esnafını vurmayacak; ancak Eskişehir’de toptancılık yapanlar büyük bir rakiple karşı karşıya kalacak. Hatta toptancıların rekabeti nedeni ile bu yatırım esnafın işine de gelecek.

O ZAMAN TRAMVAY HATTI NEDEN YENİDEN DÜZENLENDİ?

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Şehir Gazetesi’ne bu konuda belediyeleri açısından yaşanan gelişmeleri aktarmış. Demecinin bir yerinde Metro ve Baumax’ını yatırımın AVM olarak değil “market” olarak tanımlamış. Çünkü kapalı otoparkı olmayacak, içinde sosyal donatısı bulunmayacakmış. Sizin anlayacağınız buraya sadece toptan mal almak isteyenler gidecek, başka kimsenin de umurunda olmayacak!

Üzerine fırtına koparılan “market” ya da “AVM” işte orası. Bugün arkadaşımız Murat Atikel’in köşe yazısında belirttiği gibi Büyükşehir Belediyesi, bu yatırım için tramvay hattına yeni bir düzenleme yapılmasını istemiş, Tepebaşı

Belediyesi de o yönde bir düzenleme geçirmişti. İlgili firmanın o bölgede her iki belediye yetkilileri ile gerekli görüşmelerde bulunmadan yatırım yaptığını söylesem kim inanır?

Emin olun “Kadir” bile inanmaz!

Firma, olup bitenleri kendi açısından “ipe un sermek” olarak değerlendirdiği için gidip Şehir ve Çevrecilik Bakanlığı Eskişehir İl Müdürlüğü’nden ruhsat almak durumunda kalıyor.
Yeni düzenlemeler ve olaylar gösteriyor ki belediyeler haricinde Şehir ve Çevre İl Müdürlüğü’nün de ruhsat vermesi birilerinde garip bir rahatsızlığa neden olmuş ve birden bire akıllarına AVM’lerin şehir dışında olması gerektiği fikrini getirmiş!

Madem Eskişehir’e AVM açanları Yılmaz Büyükerşen alnından öpüyor, o zaman neden Metro ve Baumax yatırımını getirenleri de alınlarından öpmüyor? Bu alından öpme meselesi seneden seneye ve kişiden kişiye mi değişiyor? Metro ve Baumax yatırımcısı neden Büyükerşen tarafından alnından öpülmeyi hak etmiyor, neden?

 

Sezai Şen
İki Eylül Gazetesi