FLÖRT YANGINI KONFERANSI -21
Konferansın sonun da AGD’li Üniversiteli kızlar Nevzat Laleli’ye çiçek vermişlerdir.
Flört yangını kitabım
HAY-DER Genel Başkanı Nevzat Laleli, Üniversiteli kızlara “Flört yangını” konferansını verdi. Ankara da ESAM Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar merkezi konferans salonunda verilen konferansa AGD Anadolu Gençlik Derneği Üniversiteli kızları katıldılar.
Konuşmasına; “Biz biliyoruz ki AGD’li kızlarımızın kendisi Milli ve Manevi değerlerimize bağlı olup, diğer gençleri ve kızları da aynı değerlere bağlayabilmek için çalışmaktadırlar. Milli ve manevi değerlerimiz, nikâhsız bir erkek ve kızın uygunsuz ortamlarda ve uygunsuz şartlarda birlikte olmasına izin vermez. O halde bu konferans sizler için değil çevrenizde aklı kafasından bir karış yukarıda bulunan kız arkadaşlarınızı ikna etmeniz içindir” demiştir.
Flört yapan bir kızımız nasıl yanıyor, flört yapan bir delikanlımız nasıl yanıyor, bunlar örnekleriyle bilinirse bu kızlarımız ve delikanlılarımızın ikna olacaklarını tahmin ediyorum” diyerek başlamıştır.
Konferansında devamla Laleli; “Bir kızımız flört ederken kendine iyi bir eş bulabilmek için flört etmektedir. Ancak delikanlılarda durum bu şekilde değildir. Flört eden bir kızın karşısına şu dört erkekten birsi çıkar ve kız kesinlikle hangi özellikte bir delikanlının çıktığını bilemez. Çünkü hepsi de “yandım, öldüm, bittim…” ağzıyla konuşurlar. Kıza ufak tefek hediye alırlar. Kızın yaka, kemer, cep veya çantasıyla oynarlar.
Şimdi burada açıklıyorum ki bu delikanlılar önce iki gurupta toplanırlar. Bunlar flörtünü evlenmek amacıyla yapanlar ile flörtünü hoşça vakit geçirmek, kızdan yararlanmak için flört yapanlardır. Bu ikinciler bir müddet sonra kızı terk ederler. Flört edilen kız hem her şeyini ya vermiş veya vermek üzere olduğundan büyük yıkım yaşarlar. Dünyaları adeta zindan olur. Bir kısmı intihara bile teşebbüs ederler.
İlk gurupta ki erkeklerin % 50 si ekonomik ve sosyal yönden ailesine bağlıdırlar. Genellikle aile oğullarına kendi konuştuğu kızı değil, belirledikleri kızı almak isterler. Bu nedenle flört yapan kızları % 25’i dökülürler.
Kalan % 25 flört âşıkları bütün engelleri aşarak evlenirler. Ancak bunlar flört esnasında birbirlerine beğenilmek istediklerinden hep iyi ve güzel taraflarını birbirine gösterir, eksik, hatalı ve kusurlu taraflarını birbirlerine göstermezler. Bir de üstüne üstlük evlenme kararını adına sevgi ve aşk denilen hislerle veririler. Hâlbuki hislerle verilen kararlarda isabet oranı çok zayıftır. Hatta bu konuyu özetleyen “Aşkın gözü kördür” sözü ne kadar anlamlıdır.
Bu flört âşıkları evlenip de “cicim ayları” geçtikten sonra birbirlerinin hatalı kusurlu taraflarını görmeye başlarlar. Her iki tarafın dilinde de; “Ne umdum, ne buldum…” sözleri dolaşır. Bu noktaya gelinince önce kafalarda ki saraylar yıkılır, sonra da yuvalar…
Bir psikiyatri kurum başkanı, “flört ederek evlenenlerin % 80’i boşanmaktadır” tespitini yapmıştır.
YA DİĞER ERKEKLER
Flört eden erkeklerden % 40’ı kızdan yaralanabilmek için bu işi yapmaktadır. Kesinlikle evlenme isteği yoktur. Ama bunu kız, ancak kendisi terk edildiği zaman anlar. O zaman da iş işten geçmiş olur.
Geriye kalan % 10’luk bir erkek kesimi bu işlerde en tehlikelisidir.
Yakışıklı gençleri eğiterek onları piyasaya salarlar ve kız tavlamasını isterler. Erkek yakışıklı, eğitimli olduğu için bunların avına düşmeyecek kız hemen hemen yok gibidir.
Bunlar bir müddet kızla flört ederler. Daha sonra kız bir de bakar ki kendisi ya bir gazinoda, ya bir pavyonda veya bir genelevinde bulur. Artık ağlaması, sızlaması, bağırıp çağırmasının kendisine hiçbir faydası olmayacaktır. Kendisi için verilen görev, vücudu bir “seks kölesi” olarak bir takım erkeklerin iştihasına terk etmek olacaktır.
Bunların yanında kendisine “Badigart” denilen ve eli sopalı erkekler bulunur ve eğer güzellikle istenen işleri yapmazlarsa, kemikleri kırılıncaya kadar dayak yerler.
Artık bunlar eski hayatlarına dönmelerine de imkân yoktur. Ne baba evine, ne koca evine ve ne de topluma çıkamazlar. Bu kızın üzerine bir sürü borçlar yığılmıştır. Bir hayat boyunca bu borç bitmez. Ağızlarında ise iki kelime dolaşır; “Bizi buraya düşürenler utansın ve Erkek milletine güvenilmez…”
Belki 100 yıldır bu kızlarımızı seks kölesi yapan sistem yürürlüktedir ve ne hikmetse ne bizler bu çığlıkları duymakta ve ne de ülke idarecileri bu bataklığa düşen kızlarımızı kurtarmak için parmak oynatmaktadırlar.
Bizim duyduğumuz tek şey, “falanca kız kaçmış veya falanca kız kaçırılmış…” gibi basit bir haberden ibarettir. O kızın başına neler gelmiş, kızı kaçırılan anne ve baba, o aile ne duruma düşmüş, bunları düşünmeyiz bile… Bir müddet sonra da unutulur gider…
Genel değerlendirme de flört yapan 100 kızımızdan ancak 10 – 12’si yuvasını kurmaya ve onu sürdürmeyi başarmaktadır.
Bu rakamın küçüklüğü evlenmenin bu yolla yapılmasının ne kadar hatalı olduğunu göstermeye yeter ve artar bile.
SİZİ BİZ EVLENDİRELİM
Konuşmasının sonunda flört eden erkek ve kızlara bir çağrı yapan Laleli; “Kızlar ve delikanlılar eğer evlenmek istiyorsanız, gelin sizi biz evlendirelim. Hem de hayaliniz deki eşinizle…” demiş ve Yuvamız Evlendirme Bürosuna başvurmalarını salık vermiştir.