Memleketi Mahveden Beceriksizler
“Mal cimride, silah korkaklarda, kararda zayıflarda olursa düzen bozuktur.” Hz. Ebubekir (r.a)
Aziz dostlar, Türkiye’miz hususiyetle 2000 yılından sonra gittikçe artan sıkıntılarla boğuşup duruyor. Adalet, terör, aile düzeni, üretim, istihdam, asayiş ve eğitim konularında berbat bir gidişat içindeyiz. Yandaş medya, satılık köşe yazarları, sanatçı müsveddeleri, sözde aydınlar, algıcılar, kısacası kim ne söylerse söylesin ülkemiz her geçen yıl bir büyük bataklığa gömülmeye devam ediyor. Ne kadar gizlemeye, rakamlarla oynamaya, çarpıtmaya çalışsalar da, yönetimi devralmalarının üzerinden geçen 12 yılın ardından artık bazı gerçeklerin üzerini örtemez duruma geldiler.
IMF’ye borcu bitirdik diyen hükümet, insanlarımızı “sanki hiç borcumuz kalmadı demeye getirerek” kandırmaya devam ediyor. Tamam, IMF’ye borcu bitirdin de peki neden her yılki bütçende 55 – 60 milyar TL borç faizi ödeneği var? Olmayan borcun faizi nereden çıkıyor o zaman? Çünkü Türkiye’mizin borcu sadece IMF’yle sınırlı değil. Hazine Müsteşarlığı Türkiye’nin borç durumunu her ay medya kuruluşlarına ilan eder. Merak edenler araştırırlarsa göreceklerdir Türkiye’mizin borcunu!..
1923-2002 arasında iç ve dış borcumuz 220 milyar TL
2002-2015 arasında iç ve dış borcumuz 700 milyar TL
Ve ne yazık ki son bir iki aydır Merkez Bankası ile Cumhurbaşkanının tartışmaları sonucu Türkiye’nin ve milletimizin üzerine ilave 151 milyar TL bir borç daha binmiş oldu. Tayyip beyin çıkışları yüzünden bu gerginliğin faturası yine millete kesilmiş oldu. Torunlarımızın torunları bile borçlu doğacak AKP ve Tayyip bey sayesinde!..
“Devletleri yıkan tüm hataların altında nice gururun gafleti yatar.” Yavuz Sultan Selim
Bakın bu 151 milyar TL ile 2 tane daha GAP yapılabilirdi. Merkezi yönetime bağlı tüm memurların maaşlarının 1 yıllık toplamı 119 milyar TL olduğuna göre varın siz hesap edin kaybolup uçan servetlerimizi… Daha ne kıyaslar yapılabilir; ana borcumuz 700 milyar TL’nin, her yıl ödemek zorunda kaldığımız senelik faiz tutarı olan 55 – 60 milyar TL ile İstanbul boğazına, hani şu çok övündükleri Marmaray Tüneli gibi 7-8 tane daha yapılabileceğini hiç düşümdünüz mü?
Halkın alım gücü düşüyor, işsizler ordusuna her gün binlerce genç katılıyor. Vatan toprakları ve milli kuruluşlar yabancılara peşkeş çekiliyor. Hırsızlık, talan, kapkaç, dolandırıcılık, ahlaksızlık, olayları hızla tırmanıyor. Maalesef her gün gazete sayfalarını cinayet, tecavüz, fuhuş, boşanma, aldatma, iftira ve intihar haberleri dolduruyor. Sağlık skandalları ayyuka çıkmış. Nice aileler çocuklarının ihtiyacı olan ilaçlarını devlet karşılamadığı için mağduriyet yaşayıp evlatlarının ölümünü beklerken, AKP hükümeti çoookkk ihtiyaçlı olan Tatlıses için özel uçak ve özel koruma polisleri tahsis etmeyi marifet biliyor. Hiçbir konuda tam bir çözüm üretemeyen, neyi tuttuysa elinde kalan AKP ancak reklam ve algılarla insanları kandırıyor, illüzyon ustalarına taş çıkartıyor.
Rahmetli Erbakan Hoca, AKP’ye kayan milleti görünce “Millet büyülenmiş, narkozlanmış şeklinde tespitler yapmış ve ‘Ey millet, bak ben sizi uyarıyorum. Sonra başını taşlara vurduktan sonra ah etme’ demişti.”
Yıldan yıla boşanma oranları artıyor. Aile ve toplumumuzun yapısı bozuluyor. GDO’lu kısır tohumlar ile kültürel ve medyatik istilalar milletimizin beynini, ruhunu adeta uyuşturuyor.
Gençliğimizde yok olmak üzere!.. Liselerde sigara içenlerin oranı %80, alkol kullananlar %70, uyuşturucu kullananlar %35, ev ve okuldan kaçma %75 civarında. Okullarda fuhuş 11 yaşına inmiş. Sigaraya başlama yaşı ise 9 olmuş. Uyuşturucuya bağlı suçlardan cezaevindekilerin sayısı 2005’te 4125 iken 2010’da %504 artarak 24925’e çıkmış.
Daha düne kadar kendi kendine yeten Ortadoğu’nun tahıl ambarı olan Türkiye, bakliyatları, buğday ve hatta samanı bile ithal eder bir duruma düşürüldü.
AKP, 6302 sayılı yasa ile Tapu Kadastro kanununda değişiklik yaparak yabancılara toprak satışını 25 dönümden 600 dönüme çıkardı. Biliyorsunuz küçük İsrail devleti, Theodor Herzl’e “ Şehit kanlarıyla sulanmış vatan toprağı para ile satılamaz “ diyen 2.Abdülhamit’in yolunu kesen öğrencileri olan İttihatçılar kullanılarak kuruldu. Şimdide büyük İsrail, Nil’den Fırat’a kadar olan toprakların işgal ve satışıyla merhum Erbakan’ın öğrencileri kullanılmak suretiyle kurulmak isteniyor. Ecdadımız mübarek kanlarını, “Bu toprakları ileride satıp para kazanırız” diye dökmedi.
23.05.2012’de Erdoğan Bayraktar’ın TBMM’ye gönderdiği resmi yazıda arazi satış verileri şöyledir.
1923-2002 arasında 11.422.901 m²
2002-2012 arasında 105.981.830 m²
Yolunu, rotasını şaşırmışlara “Sen yine de öğüt ver” diyen Rabbimizin kelamındaki ayet gereği Emr-i bil maruf, Nehy-i anil münker vazifemizi yapmaya çaba sarf edeceğiz.
Kalın sağlıcakla kıymetli dostlarım…