Erdoğan hem Türkiye’de hem de dünyada satranç oynuyor! - Eskişehir Haber

Konuk Yazar

Konuk Yazar
Konuk Yazar

Erdoğan hem Türkiye’de hem de dünyada satranç oynuyor!

Erdoğan hem Türkiye’de hem de dünyada satranç oynuyor!
Yayınlama: 18 Ekim 2015 Pazar - 11.088
A+
A-

Yerelgundem.com yazarı Yusuf İnan yazdı...

Erdoğan'ın satrancındaki taşların anlamı!

Türkiye'deki toz bulutuna bakıp da aldanmayın. Türkiye bugünlerde derin sularda yüzüyor. O nedenle ürkütücü ve korkutucu bir görüntü veriyor.

Korkmayın, Türkiye gayet emin ve güzel günlere doğru hızla ilerliyor...

Bu süreç her ne olursa olsun, Türkiye bu karmaşadan güçlenerek çıkacak...

Çünkü tüm kozlar Türkiye'nin elinde...

Rusya'nın Suriye üzerinden Ortadoğu'ya yerleşmesi Türkiye'nin menfaatine. Rusya, Suriye'ye inmeseydi Türkiye piyon yerine konulacaktı. Konuluyordu da... Şimdi yeniden önem kazandı.

Türkiye'nin Rusya ile birlikte hareket etmesi batı ile doğunun tam ortadan bölünmesi anlamına gelir ki, batı dünyası ebediyyen Ortadoğu'dan ayrılmak zorunda kalır.

Yıllardır Ortadoğu petrollerinin keyfini süren batının bu lüksünden vazgeçmesi mümkün olmadığına göre, Türkiye'nin sırtı sıvazlanacak ve biraz daha içeri davet edilecek...

Erdoğan'ı dış politika konusunda eleştirenler, sadece bu hamlesi nedeniyle bile olsa elini öpmelidir. Erdoğan Türkiye'ye hiçbir faydası olmayacak Kırım'dan vazgeçti ama Putin'i kendi lehine kullanmayı başardı.

Rusya Suriye'ye inmeseydi, batı dünyası Erdoğan'ı ilk hamlede devireceklerdi.

Erdoğan Rusya'da camiyi açtı, Putin ile el sıkıştı, gir Suriye'ye biz sessiz kalırız dedi...

Rusya Suriye'ye girmekle kalmadı Türkiye ile de it dalaşına girdi bir iki sınır ihlali derken batıya zokayı yutturdu.

Bu saatten sonra batı dünyasının Türkiye ve Erdoğan'dan kopma şansı kalmadı.

Rusya ve Putin, Erdoğan'ın satranç tahtasındaki en önemli taşlardan birisiydi.

Diğer önemli taş ise, tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik krize karşı aldığı sıradışı önlemlerdi. Türkiye ilk defa Ortadoğu petrollerinden pay alma planı yaptı ve Ortadoğu'daki paranın bir bölümünü Türkiye'ye çekmeyi başardı.

Türkiye'ye binlerce göçmen gelmesine bakmayın, göçmenlerle birlikte Suriye ekonomisinin bel kemiği sermayesi de Türkiye'ye girdi. Hala da giriyor.

Bölgede Esad'ın gidip gitmemesi önemli değil. Önemli olan Suriye'deki paranın Türkiye'ye girmesi! Bana göre Erdoğan bu taşı da iyi yerde kullandı ve Türkiye'yi küresel ekonomik krizden korudu. Bu da Erdoğan'a ve AKP'ye güven ve oy olarak yansıdı.

Zencani ve Zarrab olayına da bu pencereden bakarsanız, batının dışladığı İran'ın parasının da Türkiye ekonomisine can suyu verdiği görülecektir

Gelelim Cemaat ve Fethullah Gülen konusuna...


Ne Türkiye, ne de dünya Fethullah Gülen ve Hizmet Hareketi'nden vazgeçemez.

Çünkü tüm dünya şiddet yanlısı Radikal İslam tehlikesine karşı teyakkuz halinde. Hizmet Hareketi dışında küresel anlamda şiddetten uzak bir İslam düşüncesi ve bir hayat tarzı sunan ikinci bir ekol olmadığına göre Hizmet Hareketi bünyesindeki safraları attıktan sonra, küresel anlamda daha büyük bir güce kavuşacak...

Hizmet Hareketi bugüne kadar hep alt tabaka insanlar üzerinden ırgalandı. Hizmet Hareketi ilk defa üst düzeyde bir sınavdan geçiyor. İlk yıllarında yaşanan birkaç olayı saymazsanız, eline güç verilmiş “abiler” sınava tabi tutuluyor.

Hadi bakalım dev kitleleri yönetmeye layık mısınız, değil misiniz? Görelim deniliyor...

O nedenle bu süreç Hizmet Hareketi için dönüm noktası niteliğinde...

Tüm dünya bu testin sonucunu bekliyor ve merak ediyor. “Abiler” paslı çivi gibi eğilecek mi, üstten vurulunca alta geçecek mi?

Gözaltı ve tutuklama olaylarına bu pencereden de bakılmalıdır. Hizmet Hareketi'ne maddi güç katan iş dünyası da bu sınavın bir parçası. Onlar da paslı çivi mi, paslanmaz çivi mi olduklarını gösterecekler...

Cennet ucuz değil, cehennem de lüzumsuz değil sözü ilk defa bu kadar anlamlı...

Yeri gelmişken Ekrem Dumanlı konusuna da bir iki kelime ile değinmek istiyorum. Dumanlı artık kenara çekilmeli. Yurtdışı yasağı kaldırılırsa, Hocaefendi'nin yanına gidip mollalarla birlikte ahirete yönelik bir çalışma sürecine girmelidir.

Ertuğrul Özkök benzer süreci yaşadı ve kendini gizemli topraklarda tapınakların mistik atmosferine attı... Çıplak ayakla Kabe'nin gölgesinde çektirdiği fotoğraf kareleri Dumanlı için yol göstericidir.

Bana göre o süreç Özkök'e yaramıştı! Dumanlı'ya da iyi gecektir...

PKK konusuna gelince.

PKK Türkiye'nin eğitim aracıdır. Bir dönem Ergenekon ve Balyoz sürecinde yargılanan bir generalden dinlemiştim. Türkiye PKK ile kendi kendini test ediyor, savaş gücünü eğitiyor demişti.

Ölenleri sorduğumda “eğitim zayiatı” demişti.

1 Kasım 2015 seçimlerini merak eden olursa, bu süreç HDP'nin güçlenmesiyle sonuçlanacaktır.

MHP'nin oy kaybettiği bir süreçte, HDP ve Selahattin Demirtaş'ın güçlenmesi, Türkiye'de bir “Kürt Gazı” alınma süreci yaşanacağının açık göstergesi diye düşünüyorum.

Abdullah Gül ve avanesine gelince, hiç heyecanlanmayın diyorum. Ben Gül'ün Erdoğan gibi bir lider çıkışı yapabileceğine inanmıyorum. Gül'e bel bağlayanlar boş havuza atladı.

Boş havuza atladığını ilk farkeden Fehmi Koru'nun Cemaat'e gül atan mülakatı işaret fişeği niteliğindedir.

Şimdilik bu kadar!

Makalenin Orjinal Linki



YUSUF İNAN / YERELGUNDEM.COM 





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024