Bizde hergün kadınlar günü… - Eskişehir Haber

Eskişehir Güncel

Bizde hergün kadınlar günü…

Bizde hergün kadınlar günü…
Yayınlama: 25 Ocak 2024 Perşembe
A+
A-

Bizde hergün kadınlar günü…

8 Mart 1857 New York kenti… ABD… ABD'de işçi hareketlerinin yükseldiği yıllardır bu yıllar…

Bir tekstil fabrikasında kadın işçiler daha iyi çalışma koşulları için greve gider… Kadın işçiler fabrikaya kilitlenir… Hemen akabinde yangın çıkar… Fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamayan çoğu kadın 129 işçinin ölmeleriyle sonuçlanır bu vahim olay... Bu durum yaygın bir kabuldür.

- 1908 yılında New York'ta 15.000 kadın 'Ekmek ve gül' sloganıyla oy hakkı ve doğum izni istiyorlar... (Ekmek yaşama güvencesi, karın tokluğunu, gül ise daha kaliteli yaşamı simgeliyor)

- 1909 ilk kadın günü 28 Şubat'ta kutlanıyor... Belgeler Avrupa'daki kadınlar da Şubat ayının son pazar gününü kadın günü olarak kutladığı gösteriyor…

- Alman işçi Clara Zetkin, 26-27 Ağustos 1910 tarihinde, 8 Mart 1857'de tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçilerin anısına 8 Mart'ın 'Internationaler Frauentag' (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini sunmuş, öneri itiraz edilmeksizin oy birliğiyle kabul edilmiştir…

- 19 Mart 1911 BM Kopenhag kararından sonra ilk kez Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre'de kutlanıyor…

- 8 Mart 1917 Rus kadınlar 'Ekmek ve barış' Yaşam koşullarının kötülüğünü için grev yapıyor… Bu tarih milat kabul ediliyor…

Ülkemizde ise ilk kez 1921 yılında, yaygın olarak ta 1975 yılında 'Emekçi Kadınlar Günü' olarak kutlanıyor...

Bu bilgileri verdikten sonra kadınlarımıza verilen değeri bir gözden geçirelim… Lütfen dikkat buyurun… Bu vb. günler genelde zulüm, ölüm, işkence sonrası verilen haklar şeklinde… Ve tamamı medeniyet(!) beşiği Batı'dan… Türk-İslam medeniyetine dil uzatırlar bu arkadaşlar… Derler ki! Kızlara kadınlara ikinci sınıf muamele ediliyor… Onlar bizim kadınlarımıza verdiğimiz değeri bilmezler… Bilmezler bizde her gün kadınlar günü...

Tarihimizi öğrenmek adına dilerseniz birkaç örnek verelim;

TÜRKLERDE KADIN…

-Türklerin en eski destanlarından biri olan Yaratılış Destanı'nın da Yaratan'a ilham veren 'Ak Ana' adında ki kadındır...

-Bilge kağan kitabesinde kağan 'Sizler anam katun, büyük annelerim, hala ve teyzelerim, prenseslerim' sözleri ile hitabına başlar…

-Eski Türk destanlarında kadın erkeğinin her daim yanındadır. Kadın erkeğinin güç ve ilham kaynağı kabul edilir…

-Türk kültüründe destan kahramanları iyi ata binen, iyi savaşan, iyi kılıç kullanan kadınlarla evlenmek istemektedirler… Örnek olarak Korkut Ata'nın bamsı beyrek hikayesindeki banu çiçek katun'u
verebiliriz...

-Kağanın buyrukları yalnız 'Kağan buyuruyor ki' ifadesiyle başlamışsa geçerli kabul edilmezdi…

-Yabancı devletlerin elçilerinin kabulünde hatun da hakanla beraber olurdu... Tören ve şölenlerde kadın, hakanın solunda oturur siyasi ve idari konumlardaki görüşlerini beyan ederdi... Mesela büyük Hun İmparatorluğu adına Çin ile ilk barış antlaşmasını Tanrıkut Mete Han'ın Katunu imzalamıştır…

-Kadının yüceliği Altay Dağları'nın en yüksek tepesine 'Kadınbaşı' ismi verilerek yaşatılmıştır… Ve kadınımıza verilen daha nice özellik sıralanabilir.

KADININ ÖNEMİ…

Aile ocağında ilk öğretmen ve mükemmel bir eğitimcidir kadın… Annedir adı...

Takdir edersiniz ki çocukların yetişmesi, güzel alışkanlıklar kazanması, ahlakı, terbiyesinde annenin rolü büyüktür… Baba ise evin Öktem direği… Çoğu zaman çocuğu ile yeteri kadar meşgul olamaz, ilgilenemez… Bu durumda, çocuğu asıl yetiştiren ve terbiye eden Kadın'dır /annedir...

O yüzden peygamberler, mürşid-i kamiller, veliler, sultanlar ve daha nice büyük insanlar, hep annelerin kucaklarında yetişmişlerdir…

İşte bu yüzden değerlidir Müslüman-Türk kadınları! Baş tacıdır kadınlarımız /analarımız…

YÜZYILLAR ÖNCE PLANLANMIŞ GİBİ…

Peygamber efendimiz Hz Muhammed (s.a.v) 'Veda Hutbesini okuduğu gün 9 Zilhicce Cuma…

Yani Miladi Takvimle 8 Mart 632 Cuma Günü'nün iz düşümü... Ben tesadüflere inanmam… Sanki yüzyıllar önce planlanmış gibi…

Bakınız, Peygamber efendimiz (s.a.v) 8 Mart 632'de /Veda Hutbesinde kadın için ne diyor:

'Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allahtan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allahın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allahın emri ile helal kıldınız… Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınlarında sizin üzerinizde hakkı vardır... Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız, namusunuzu hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah size onları yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa, hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınlarında sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir'…

Bu şekilde idrak etmek ve belki de kutlamak daha derin mana taşıyor gibi…

KADINLARIMIZ /ANALARIMIZ O KADAR DEĞERLİDİR Kİ!

Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (sav) 'i, tüm Peygamberleri, Yunusemre'yi, Mevlana'yı, Oğuz Kağan'ı, Bilge Kağan'ı, Karamanoğlu Mehmet'i, Fatih'i, Yavuz'u, Mustafa Kemal Atatürk'ü, Mehmet Akif'i, Atsız Ata'yı doğuran ve yetiştiren, İslam'ın nuru ve Türklük onuru ile yoğrulan kadınlarımızın, analarımızın bir günü değil, inadına her günü kutlu olsun…

Ves'selam...

 

HÜSEYİN GÜVEN08.03.2018





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024